Taehyung'un gifini medyaya koydum çünkü öldüm hığğğğğğğğ
Satır arası yorum yapar mısınız lütfen? Kitabımız sıralamalarda yükselsin.
Bir de bu kitap hakkında düşüncelerinizi uzun bir yorumla alabilir miyim? En beğendiğim yorumun sahibine diğer bölğmü ithaf edeceğim.
Hikayelerim hakkında veya benim hakkımda sorularınızı da alayım.
İyi okumalar. Sizi seviyorum. -Lili
" Taehyung o... " dedi Jimin.
" Doğru. " dedim omuz silkip Jimin'e bakarak. " Bizim okuduğumuz lisedeki kız. "
Jimin " Sadece o sofatla bir kız değil. " dedi etrafına bakarak. Sonra bana dönüp fısıldadı. " O senin eski sevgilin. "
Onu onayladım. Sadece Jimin biliyordu çünkü Jimin ile aynı lisede okumuştuk. Oradan beri yakın arkadaştık zaten.
Lisa Haneul'e kocaman sarıldığında histerik bir şekilde güldüm. Neler olduğunu bilseydi asla sarılmazdı. Lisa şuan benimle mutlu değilse sebebi de Haneul'du. Sonuç, sebebine sarılıyordu.
Aslında grup üyelerini daha önceden görmemiz lazımdı ama kız grubu olduğu için BangPD görmemize izin vermemiş, çıkışlarına kadar saklamıştı. Çıkışları daha birkaç dakika önce bir kliple olmuştu. Başarıları bizim kadar olamasa da -normal olarak- yeni çıkış yapan bir gruba göre iyiydi. Ya başarılarıyla bu yolu katetmişlerdi ya da şirketin ismiyle. Bilmiyorum.
Şirketteki herkesle iyi anlaşmışlardı. Benim grubumda dahil olmak üzere iyiydiler. Hepsinin BTS grubunu bildiği için tek benimle tanışmadıklarını da fark etmiş olmalılardı ama bugün bende tanışacak kafa yoktu.
O yüzden Jimin'e " Ben dinlensem iyi olacak. " deyip oradan ayrıldım.
Burada çıkış yapmasına bir şey demiyordum. Sonuçta herkes burada para kazanmak için vardı ama Haneul'un benim inadıma buraya girdiğine adım gibi emindim. Yedirememişti, eski aldattığı sevgilisinin başarısını yedirememişti ve aynı konuma gelmeyi amaçlıyordu.
Ama bu imkansızdı. Benim izin verdiğim kadar var olacaktı. Beni aldattığını Jimin ile ben biliyorduk. Bunu yayacak olan kişi ise bendim belki de. Ama şuan böyle bir yola başvurmayacaktım.
Kahkaha sesleri yaklaşımca kabustan kaçan küçük çocuk gibi adımlarımı hızlandırdım. Odaya girecekken " Taehyung! " diye bir ses duymamla gözlerimi sımsıkı kapattım.
Umarım Lisa yalnız başınasındır.
Dilediğim gibi Lisa'nın yalnız olduğunu görünce Lisa bana gülümseyerek yanıma geldi.
" Sevdin mi yeni arkadaşlarını? " dedim sahte bir şekilde gülümseyerek.
Lisa kafasıyla beni onayladığında sahte gülümsemem gerçek gülümsemeye döndü. Onun karşısında sahte kalmam mümkün değildi. Onun karşısında bir şeylerin arkasına sığınamazdım. O benliğimi ortaya çıkartıyordu
" Evet, hepsi birbirinden güzel ve geleceği parlak genç kızlar. Bu yolda iyi olacaklarına çok eminim. "
Alt dudağımı büzüp düşünürmüş gibi yaptım. " Evet, iyi olacaklardır. "
" Sen neden tanışmaya gelmedin? "
Gözlerim onu bulduğunda saf merakla bana baktığını gördüm. Sırtım hafiften terlemeye başlamıştı. Haneul'un bir yerden çıkıp her şeyi anlatacağından ve Lisa ile aramızın bozulmasından o kadar korkuyordum ki... Suçu işleyen Haneul'du ama kendi mutluluğum için bunu kısa bir süreliğine üstünü örtmek zorundaydım.
" Ortam çok kalabalıktı. Sakin bir ortamda onlarla tanışmak istedim. Odama giriyordum şimdi de dinlenmek için. "
Lisa yere bakıp ayaklarıyla yerde zikzak çekerken " İlerki saatlerin boş değil mi? " dediğinde " Evet. " dedim. " Yarın da boşum. "
Ağzını açıp bir şey söyleyecekken kendini susturdu. Ona tek kaşım yukarıda baktığımda " Söyle. " dedim.
" Yani şey... " dedi yutkunarak. " Boşver. "
" Desene. " dedim saçlarını incelerken. Ne kadar parlaktı, kendisi gibiydi.
" Evini çok beğenmiştim. " dedi yanakları kızararak. Bu konunun nereye gideceğini düşünerek devam etmesi için kafamı salladım.
" Bu şirket beni bunalttı ve ailemin yanında değil senin yanında olmak istiyorum. " dediğinde ne dediğini anlayarak gülümsedim.
" Biliyorsun buradan birlikte çıkamayız. " dediğimde suratı düştü.
" Evet hiçbir zaman buradan birlikte çıkamayacağız. " dediğinde yaptığı kelime oyunuyla derin bir nefes verdim.
" İleriyi ne sen ne de ben biliriz, Lisa. " dedim. " Şuanı düşün; mutluyuz. "
Yavaşça gülümsediğinde önüne gelen saçı kulağının arkasına sıkıştırdım. Bana bakarken göz bebekleri titremişti. Odama kısa süreli girdikten sonra masanın üstünden anahtarımı alıp odadan çıktım ve elini alıp avcunu açtım. Minik avcuna anahtarı bıraktığımda " Önden sen git. " dedim.
Lisa itiraz edecekken kaşlarımı kaldırıp " Eve girdikten beş dakika sonra yanında olacağım. Dikkat çekmemeye çalışacağız, tamam mı? " dedim.
Beni onayladıktan sonra ne kadar tereddütte de kalsa da bana sarıldı. Bana aşık diye ittirmenin bir anlamı olmayacağından ve bu hareketinden memnun olarak kollarımı ona sardım. Belki de mutluluğun tanımı buydu.
Ayrıldığımızda Lisa yüzüme bakmayarak " Dakika sayacağım. Eğer altıncı dakika bile olursa seni evine almam. " dedi.
Güldüğümde o da tebessüm etti ve yanımdan ayrıldı. Yürüyüşündeki bile mutluluğu hissetmiştim.
Odama girip hazırlandım ve küçük bavuluma eşyalarımı da koyduktan sonra odamdan ayrıldım. Bunlar yaklaşık yarım saatimi almıştı ve Lisa çoktan gitmiş olmalıydı.Daha demin yeni grupla bizim grubun doluştuğu ama şuan boş olduğuna minnet duyduğum hole geldiğimde danışmana gidip çıkacağımı haber verdim. Telefondan da grup arkadaşlarıma gittiğimi haber verdikten sonra kaçarcasına şirketten ayrıldım.
Şirketin arabasının uzaktan kumandasını cebimden çıkartıp açmak için arabaya uzattığımda arkamdaki ince ses " Kaçmak için güzel fırsat. Tıpkı yıllar önce yaptığın gibi. " dedi.
Bu ses Haneul'e aitti.
Bu Haneul Youra'dan dişli çıkacak bana göre. Kısa yazdım çünkü geçen hafta iki bölüm attım.
Umarım beğenmişsinizdir. -Lili
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold | taelisa
FanfictionBeni hatırlasaydı sıradan makyöz olmadığımı anlayacaktı. 310319' taelisa #1 (x2) 091219' lisa #1 (x2) taelice #1 başlangıç [161218] bitiş [070919]