14

3.9K 274 124
                                    

" Ah ben... " dedim. " Ben yolları karıştırmışım. "

BangPD gülüp " Saf çocuk seni. " dediğinde endişeyle dudağımı ısırdım.

Bu sefer bitmiştim. Kesin bitmiştik. Yakakanmıştık işte.

Bir adam neden şirket arabasına çip taktırırdı ki?

Bu durumlar için işte. Zekice hareketti.

" Konserler seni yordu tabii. " dediğinde kaşlarımı çattım. Bana kızıp şirketten atıldığımı söylemesi gerekmiyor muydu?

" Ama hâlâ aynı noktada duruyorsun. Bayapı yorulmuşsun hem de. "

Telefonu sessize aldığımda " İnmelisin. " dedim.

Lisa hemen kapıyı açıp " Sonra görüşürüz. " dedi ve hızla inip kapıyı kapattı.

Arabayı yeniden sürmeye başladığımda telefonu sessizden çıkardım.

" Beni takip etmeniz güzel. " dedim sesimin titremesini engelleyerek. " Kaybolduğumda nerede olduğumu birileri biliyor en azından. "

Olabildiğince mantıklı konuşmaya çalışıyordum ama sadece boş konuştuğumu hissediyordum.

" Evine sağsalim git, çocuk. İyi geceler. "

" İyi geceler efendim. " dedikten sonra telefonu kapatıp yanımdaki koltuğa attım ve sanki boğuluyormuş gibi bir nefes bıraktım ortaya.

***

" Dün bu saatte uyuyordum ne güzel. " dedim Lisa'nın makyaj malzemelerini düzenli bir şekilde çantasına koymasını izlerken.

" İki saat dayan, konserini yap, uyursun. " dediğinde " Albüm çalışmaları var biliyorsun. " dedim.

Lisa duraksayıp " Kendinizi çok yoruyorsunuz. " dediğinde " Hepsi sizin için. " dedim.

" Ben de mi dahilim? " diye kendini gösterdiğinde güldüm.

" E odanda posterim varmış, buradaki dolabında da var. Üstelik o posterleri öpüyo- "

" Sus Taehyung, küçük bir çocuğun dediğine mi inanacaksın? " diye kızardığında tekrar güldüm.

" Küçükler yalan söylemez, büyükler söyler. Eğer küçükler de yalan söylüyorsa bunu büyüğü öğretmiştir. "

Ayağa kalkıp üstümü düzelttim ve son olarak " Posterimi öpmek yerine gerçek beni öpebilirsin, bunu biliyorsun değil mi? " dediğimde bacağıma tekme yiyip odadan kovulmam bir oldu.

Kapının önünde kahkaha attığımda buraya doğru gelen Jimin " Çok mutlusun Tae. " dedi.

Tek kaşımı kaldırıp " Ağlayayım mı? " dediğinde Jimin taklidimi yapıp yanımdan geçti.

Yüzümü buruşturup bu sahneyi aklımdan silmeye uğraştım.

Yine yorucu ama bir o kadar da güzel olan konserin sonuna geldiğimizde odalarımıza çekildik.

Telefonuma mesaj geldiğinde yorgunlukla komidine uzanıp kilidi açtım. Yabancı numaradandı.

Çekmecene bakmalısın.

Kaşlarımı kaldırıp komodindeki çekmeceme baktığımda elim oraya uzandı. Bu mesajı kimin attığını merak ederken aynı zamanda çekmecedeki şeyi de merak ediyordum.

The Truth Untold | taelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin