The Truth Untold | taelisa

Özel Bölüm

Bol bol yorum.

Grup arkadaşlarım telefonlarındaki haberlere şaşkınlıkla bakarken ben etrafı inceliyordum. O haberler benim ve Lisa'nın hakkındaydı. Bir haftadır bu olay K-Pop dünyasını fırtına gibi sallamıştı ve arkadaşlarım hala neden şaşkındı ki?

Bazı kişiler bunun montaj olduğunu savunurken bazı kişiler gerçek olduğunu söylüyordu. Birçok hayranımız benim bu hareketimi güzel bulurken bazıları tarafından linç yemiştim. Ama mutluydum. Grup arkadaşlarım linç yememişti. Sadece benim üstüme yürüyorlardı.

Bazı kişiler benim sadece müzik yapmakla yükümlü olduğumu düşünüyorlardı. Benim kalbim vardı. Benim bir geleceğim vardı. Aşık olmak doğanın kanunuydu.

Lisa da benim gibiydi ama onun yapısı gereği çok stresliydi. Bazı geceler " Bunu yapmak akıllıca değildi. " tarzı mesajlar atıp beni çıldırtıyordu ama sonra sakinleştirmeyi biliyordu.

" Cesaretin olayım kullan beni, Taehyung. " dedi Jeongguk. " Bu nasıl bir cesaret? "

Gözlerimi devirip yanımdaki su şişesini kaptım ve kapağını açıp kafama diktim. Ona baygın bakışlarımla " Bunun adı cesaret değil, aşk. " dediğimde Yoongi öğürdü.

" Şuraya kusacağım şimdi. "

Bang PD'den çok iyi bir şekilde azar yemiştim. Beni şirketten atacağını veya başka ceza vereceğini düşünsem de hiçbir şey yapmamış beni odasından kovmuştu. Aynı şeyler Lisa'nın şirketinde de Lisa'ya olmuştu.

Belki de cesaretimizden bizi atmamışlardı şirketten. Şuana kadar bunu başarabilen tek ünlü bizdik.

" Siz şirketin kurallarına boyun eğmeye devam edin, o zaman aşk olarak hiçbir zaman kazanamayacaksınız. " dediğimde Namjoon " Haklısın. " dedi. " Seni hiçbir şekilde yargılamıyoruz. "

" Gönül bu ota da konar, bo- "

Jin dediği şeyi yarıda kesen Jeongguk'un kahkahası oldu ve beraber gülmeye devam ettiler. Onlara baygın bakışlarımla baktım. Grubun en büyüğü ve en küçüğü olarak çok iyi anlaşıyorlardı.

" Yarın konser var. Pratik yapmaya ne dersiniz? " dedi Jimin.

***

" Senin yüzünden şarkı yazamıyorum. " dedi Lisa evdeki koltuğa otururken. Ona gülümseyerek bakarken " Nedenmiş o? " dedim.

Saçlarını küçük omuzlarından geriye atıp " Yüzün aklıma geliyor ve kafam allak bullak oluyor. " dediğinde onun yanına gidip oturdum ve " Hm... " diye mırıldandım.

Ellerimi saçların atıp hafifçe okşadığımda bir kedi misali mırıldandı. Gülümsemem yüzümde aydınlanırken " Sana şarkı yazacağım. " dedim. " Çünkü yüzüne baktıkça kelimeler aklıma doluşuyor. "

Lisa birden " Keşke senin gibi yetenekli olsam. " dediğinde ciddi bir şekilde " Ben senin gibi kalçamı sallayamıyorum. " dedim.

Dayanamayıp güldüğünde ben de güldüm. Kendinin yeteneksiz görüyorsa çok büyük hata yaptığı kesindi. Benim için o hem rap hem dans kraliçesiydi. Dans coverlarını düzenli takip eden biri olan ben ona hayrandım.

Eh bir de sevgilisiyim.

Ne kadar da şanslıyım!

" Aç mısın? " dediğimde omuz silkti. Hiçbir şey yemediği gözümden kaçmıyordu. Ya da çok az yiyordu.

" Aç olduğuna göre... " dedim onun beni reddetmesine rağmen. " Hemen bir yemek hazırlayalım. "