Hoseok'un getirdiği ilacı -aslında Lisa ilacı ona vermişti- içtiğimde biraz daha uzanmıştım.
Şimdi ise biraz daha iyi hissediyordum.
Odamdan çıkıp kantinden kahve aldıktan sonra büyük camdan dışarıya bakmaya başladım.
Yükseklik korkum vardı ama Bangtan isimli grubumuz her zaman yüksekteydi.
Bu tür yükseklikten hoşlanıyordum ama yerden yükseklikten hoşlanmıyordum.
O yüzden 17. Kattan aşağıya baktığım camdan gözlerimi çektim ve arkamı dönüp odama yürüyecekken içeriye giren Namjoon'la duraksadım.
Gülümseyip başımla onu selamladığımda o da bana aynı şekilde karşılık verdi. Yanıma geldiğimde " Nasılsın? " diye sordu.
Kendimi gösterip omuz silktiğimde " İyi. " demiştim.
Biraz daha ayaküstü sohbet ettikten sonra görevlinin klip yerine gideceğimize dair yaptığı duyurudan sonra hazırlanıp şirketten çıktık.
" Umarım bugün makyaj malzemelerini unutmamışsındır, Lisa. " dedim Lisa'ya takılmak amacıyla.
Lisa gülüp " Hayır. " dedi. " Ama hâlâ kendini hasta hissediyorsan işler değişebilir. Yine unutmuş gibi yapabilirim. "
Kaşlarımı kaldırıp " Şşş. " dedim. " İyiyim ben, kendini tehlikeye atmana gerek yok. "
Lisa uzun süre yüzüme bakıp bir şey söyleyecekken vazgeçti ve önündeki sandalyeyi işaret etti.
" Jimin'in makyajı bitti. Sıra sende. " dediğinde ne diyeceğini ne kadar merak etsem de gösterdiği yere oturdum.
Saçlarım daha yapılmadığı için saçlarımla oynarken " İzin verirsen bir şey yapacağım. " dedi.
Onu onayladığımda bakımlı elleriyle rengi açılmış saçlarımı topladı. Etrafta bir şey aradıktan sonra bulamayınca boşta elini saçına götürdü ve siyah tokayı saçından çekip aldı.
Omuzlarında dalgalanan bal rengi saçlarına baktığımda saçımı tuttuğu yerden topladı.
" Makyaj yapılırken yüzüne gelmesin diye yaptım. " dediğinde aynadan kendime bakıp " Tamam, sıkıntı değil. " dedim.
Makyajımı yapmaya başladığında yanımıza gelen Hoseok saçıma bakıp eliyle bir fiske attı.
" Yakışmış, Taetae. "
Lisa " Yakışır tabii. " dediğinde güldüm. " Ayrıca üstündeki ceketi bana verebilirsin Hoseok. "
Gözlerim kapalı olduğu için Hoseok'a bakamamıştım.
" Ceket benim olsaydı verirdim ama istersen sana alabilirim. "
Klipte kendi kıyafetlerimizi giymiyorduk. Lisa Hoseok'un bu jestine teşekkür ettikten sonra Hoseok çıkıp gitmişti.
Lisa geri çekildikten sonra üfledi.
Gözlerimi açıp ona baktığımda saçlarını geriye attığını gördüm.
" Yüzüne gelip duruyor. Sinir oldum. " dediğinde kokunun kaynağının saçları olduğunu anladım.
" Sıkıntı değil. " dediğimde " Neyse. Kapat gözlerini, bitmedi daha. " dedi.
Tekrar yaklaşıp gözümdeki işine devam ettiğinde kafamı kokunun daha iyi geleceği şekilde çevirdim.
Kokusu hoştu.
Ve bu koku parfüm kokusu değildi. Biliyordum çünkü sormuştum.
Makyajımı bitirip saçlarımı açtıktan sonra küçük çocuğu severmiş gibi saçlarımı karıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold | taelisa
FanfictionBeni hatırlasaydı sıradan makyöz olmadığımı anlayacaktı. 310319' taelisa #1 (x2) 091219' lisa #1 (x2) taelice #1 başlangıç [161218] bitiş [070919]