Arka arkaya yeni bölğm atıyor kitaplarına yazarınız. Bu yüzden ne yapıyoruz? Bol bol yorum atıp oy veriyoruz!
Kitap hakkında düşünceleriniz neler?
İyi okumalar!
Yeni albümümüzün çıkışının ardından şirketteki çalışanlar öbek öbek ayrılmış kimisi klibi izliyor kimisi diğer şarkıları dinliyordu.
Yorumlara göre sonuç olumluydu. Bayağı beğenilmişti. Yeniden rekor kırmıştık ve bu en kısa sürede olduğu için bir dahaki kendi rekorumuzu nasıl kıracaktık bilmiyordum.
Ama Army yapardı.
Çalışanlar bizi tek tek tebrik ederken onları durdurup şarkılar ve klipler hakkında konuşuyordum.
Çalışanlardan birinin söylediğine göre bu akşam her zaman olduğu gibi kutlama amaçlı yemeğe gidecektik. Aramızda en çok sevinen kişi yine Seokjin idi. Ama ben yorgundum. Sadece uykuya ihtiyacım vardı ama benim orada olmamam abest bir durumdu.
Yemek için büyük bir mekan kiralandığı için bütün çalışanlarla beraberdik. Aramızda tek bir kişi bile eksik değildi ama bizim masamızda oturan çalışanların çoğunu sadece yüz simasından tanıyordum.
Gün boyunca Lisa'yı görmemiştim. Nerede olduğunu merak ediyordum ama burada oldupu kesindi.
Asıl iş onu bu kalabalıkta bulabilmekti.
Aklıma diğer yemekte onun üstüne kahve döküşüm gelince elimde olmadan sakarlığıma güldüm. Umarım orada kocaman bir iz kalmamıştır.
Karşımdaki boş sandalye çekildiğinde kafamı kaldırdım ve siyah elbiseli Lisa'yı gördüm. Gözlerimin parıldadığına emindim, çok güzel olmuştu çünkü.
Onu bulmama gerek kalmamıştı, o kendi başına ayağıma gelmişti.
Arkadaşlarımı el sıkışarak tebrik ettikten sonra benim elimi de sıkıp tebrik etti.
Hemen gözlerini kaçırıp elini kendine çekmişti.
Yemek boyunca çalan müzikler eşliğinde ona bakıp durmuştum ama inadından asla bana dönüp bakmamıştı.
Yemek çıkışında da " Arkadaş kalmayı bile beceremezken, nasıl sevgili olalım? " dedim.
Sinirliydim ona karşı ve sinirimi de bu cümleyi söyleyerek ve onu üzerek çıkarmıştım.
Böyle olmasından bıkmıştım artık. Bir gün iyi bir gün kötüydük. İşler hiç yoluna koyulmuyordu. Ya o benden kaçıyordu ya da ben ondan. Ama genelleme hep ondan yanıydı, o benden kaçıyordu. Yakaladığımda ise bir kere bile yüzüme bakmıyordu.
Aynı şeyi ben ona yaptığımda gelip benimle konuşmaya çalışıyor ya da bie köşede acı çekiyordu.
Diğer gün yani konser günü makyajımı yaparken " İşten ayrılacağım. " dedi.
Gözlerimi açıp yerimde dikeldiğimde " Ne diyorsun sen? " dedim şaşkınlıkla.
" Duydun beni işten ayrılacağım. Yapamıyorum. " dedi gözlerini kaçırarak. " Sensiz bir ortam benim için daha iyi. "
Yavaşça yutkunurken sustum sadece. Ne diyeceğimi bilemedim çünkü.
Uzanıp her ne şekilde anlarsa anlasın elini tuttum.
" Aramız iyi olabilir. Neden böyle yapıyorsun Lisa? "
Gözleri dolarken " Hayır. " dedim sert çıkan sesimle. " Eğer ağlarsan çıkarım bu odadan. Yapma bunu. "
" Ben. " dedi gözlerini silerken. Kendini tuttuğu bariz ortadaydı. " Ben sana rahatsızlık veriyorum. Seni unutmam gerek. Bu yüzden çıkacağım. "
Ama unutuyordu ki ben onun her zaman gözü önünde olacaktım. Çünkü ben ünlüydüm. Haberlerim, varlığım, her şeyim her yerde dolaşıyordu. Bu ülkenin en iyi grubunun üyesiydim. En yüksekte biz vardık ve beni unutması mümkün değildi. Burdan çıksa bile beni her zaman göreceğini o da çok iyi biliyordu.
" Gitme. " dedim Lisa'ya. " Beni dinle. "
Lisa kafasını iki yana sallarken " Lisa. " dedim. " Benim için hayatını mahvetme. Buranın sana çok iyi bir maaş verdiğini biliyoruz. "
" Onun için gitmiyorum ben! " diye bağırdı Lisa. Onun bu öfke patlamasına şaşırırken " Ben seni gördüğümden beri bir işte çalışmak in veya iyi maaş verildiği için çalışmıyorum! Ben seni görmek için buradaydım hep! "
Bir yandan da ağlarken onu tutup koltuğa otutturdum.
" Sakin ol. " dedim yatıştırıcı sesimle.
Lisa " Yapamam, Taehyung. " dedi hıçkrarak. " Yapamamam, anla beni. Kalamam burada. "
" Ya ben öğrenmeseydim? " dedim. " O zaman da çıkıp gidecektin? "
" Evet. " dediğinde ona uzunca baktım.
Bahsetmek istiyordum. Aldatıldığımı, yüzüstü bırakıldığımı, kalbimin yaralı olduğunu anlatmak istiyordum ona. Belki beni anlardı ama onun dediği gibi yapamadım.
Benim de yapamayacağım şeyler vardı.
Belki de onu sevmek gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold | taelisa
أدب الهواةBeni hatırlasaydı sıradan makyöz olmadığımı anlayacaktı. 310319' taelisa #1 (x2) 091219' lisa #1 (x2) taelice #1 başlangıç [161218] bitiş [070919]