1

66.2K 3.1K 2K
                                    

|Güçsüzler terk edilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Güçsüzler terk edilir.

Zamanın en değersiz canlıları olarak bilinen omega sürüsü tüccar, keş bir alfanın liderliğinde ormanın derinliklerine doğru gömülürken omegalar aldıkları sakinleştiricilerden dolayı seslerini çıkarmadan, belki de çıkaramadan onu takip ediyorlardı.

Her şey çok değişmişti, sistem, türlerin değeri, kurt insanlar değişmişti.

Eskiden farklıydı, değer... Sırf canlı olduğu için değer gören türler şimdi satılık birer oyuncaktı.

Alfaların oyuncağı.

Jungkook yorulan bacaklarına nazaran kabuk bağlamış yaralı dudaklarına acımasızca dişlerini geçirdi. Ona güçsüz olduğunu belli etmeyecekti.

Bunu kaldırmazdı.

Eğer güçsüzse terk edilirdi. Değildi, güçsüz değildi.

Düşündü, belki de onu bu kuytu ormanda bırakırlarsa sabah çıkmadan ölürdü ve ona hiçbir şekilde çiçekler bahşetmeyen bu dünyadan çekip giderdi.

Satılacağı kişi belki de onu daha iğrenç bir şekilde öldürecekti, bir hayvandan daha çok canını yakarak öldürecekti.

Hangisi daha acı vericiydi? Her gün dövülerek sona yaklaşmak mı yoksa tek bir seferde ölmek mi?

"Dur artık seni piç!"

Ön taraflarda bulunan hayli yapılı omega bağırarak diğerlerini de durdurarak baş kaldırdığında, alfa ağzında yer edinen purodan birkaç kez dudakları arasından zehri çekerek gencin yüzüne doğru üfleyip, samimi olmadığı her halinden belli olan bir kahkaha atmıştı.

Kirliydi, katildi, lanetliydi.

Neyin kahkahasıydı bu, ölümün soğuk kollarından mı gelmişti bu sesler?

"Demek yoruldun huh?"

Alfa kirli sakallarını aşağı doğru çekerek iğrenç bir şekilde omegaya baktığında hızla çocuğun üzerindeki gömleği tek eliyle parçalayarak çıkardı. Çok geçmeden omega direnmeye başladığında alfa sert bir tokat atarak yere düşmesini sağlamıştı.

Bağırmak ve durdurmak istedi Jeongguk karşı çıkmak, o iğrenç alfayı parçalara ayırmak istedi.

O an konuşamadığını hatırladı. Bağırırken ağzından çıkan garip sesler kimsenin dikkatini çekmedi.

Bir süre sonra genç çocuğun acı dolu inleme sesleri geldiğinde omegalar hep bir ağızdan bağırmaya başladı, direnmek istedi ancak alfalar sert bir şekilde onları geri püskürttü.

Ağlamak istedi, omega ölmüştü. Sırf direndiği için canından olmuştu.

Çaresizce ağlamaya başladığında duydukları ulama sesleriyle hepsi geriye doğru çekildi. Şeytandan ders almış alfa ise kanlı elleriyle ağacın arkasından hızla çıktı.

Ölmesini diledi Jeongguk. O cani alfa yok olmalıydı.

Çok değil birkaç dakika sonra tamamen çoğalan seslerle gözlerini kapattı. Tek istediği güven dolu abisinin sıcak kollarıydı.

"Vahşi alfalar geliyor!"

Ortalarda bulunan alfa korkuyla bağırdığında tüm omegalar can havliyle etrafa saçılmaya başlamıştı.

Hepsi ölümden kaçıyordu. Peki Jeon Jeongguk, o ne için kaçacaktı ki?

Geride bıraktığı kimi vardı?

Abisini öldürmüşlerdi. Tek ailesi, varlığı artık bu kirli dünyada yoktu. Öyleyse onun ne işi vardı ki?

Kaçamadı, ölüm yanından geçerek bir omeganın kafasını vücudundan ayırdı. Gördüğü kan dondurucu sahneyle hızla çalılıklara doğru koştu.

Yaralanmış bacağı daha fazla ilerlemesine engel olduğunda dizleri üzerine çökerek gözlerini kapattı.

Daha fazla ağlamak istemiyordu, onlara zayıf olduğunu göstermek istemiyordu.

Bir süre sonra koca ormandaki ölümün kanlı pençesinden kurtulmak isteyen çığlıklar sustu.

Ve yoğun bir Beta kokusu aldı.

"Bulduk, buradalar!"

Gördüğü iri bedenle başını dizleri arasında gömdü. Alfa kolundan tutarak onu ayağa kaldırdığında üzerinde hakimiyet kuran yorgunluğa rağmen direndi, güçsüz bir şekilde yakalarına asıldı, olmadı.

Jeon Jeongguk ilk kez güçsüz olduğunu o an kabul etti.

Konuşmamasının onu ne kadar acizleştirdiğini o kanlı geceden, ölümün pis kokulu kollarında fark etti.

-

Karakterlerin değişeceğini söylemiştim🎐(olaylar da değişecek bir kısmı)

Sizi seviyorum, mavi kalın💙🥀

alpha's bright star 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin