|Beklenmedik Karşılaşma.
Geçmiş unutulabilir miydi? Zamanında kişiyi uçurumdan atan birinin peşinden ayağa kalkıp gidilebilir miydi, bilmiyordu. Zihni soğuk ve yağışlı bir kış sabahının bıraktığı etki kadar ürperticiydi.
Daha öncesi yoktu, olmamıştı. Kim Taehyung kabaydı, sinirliydi ve çok çabuk bir şekilde duygu değişimleri geçiren farklı biriydi. Onu anlamak Jeongguk için uçurumun kenarından aşağıya bakmak, her an düşme tehlikesiyle parlak zihninde açan papatyaları kayalıklara koyabilmek kadar tehlikeliydi. Evet, o kendi açısından belki de haklı olabilirdi. Hâlâ gerçekleri bilmemesine rağmen eski tavırlarının yerini naif bir karaktere bürümüş, klasik Fransız yazarlarının elinden çıkan o mütevazı, bir o kadar da burjuva sınıfının asilzade beyefendileri gibiydi.
Kim Taehyung bir suç örgütünün en zorlayıcı elemanlarından birini çağırıştırıyordu... Birbiriyle çelişkili tavırları vardı. İçinde bir yerlerde hâlâ o kadına ait parçalar taşıyor gibi hissetmekten kendini alıkoyamıyordu. Seviyordu, onu seviyordu.
Tamamiyle karmaşık hissediyordu, tıpkı daha fazla şeker elde etmek için tıka basa ağzını jelibonlarla dolduran daha sonra ise bünyesine fazla gelip mide bulantısı ile cebelleşen çocuklara benzetiyordu zihnini.
Daha fazlası... Hep daha fazlasını elde etmek istiyordu. Kim Taehyung'un gerçek benliğine dokunmak istiyordu. İlk defa birine dokunmak istiyordu.
Eğer o kadını hâlâ seviyorsa, neden kendisine yakın davranıyordu? Sanki... Gerçekten evlenmek ister gibi. Papatyadan yaptığı taçları, öpücüklerini, naif dokunuşlarını istemiyordu... Belki de daha fazlasını.
Eğer o dokunuşları kabul ederse kavrulacağını hissediyordu. Yanacağını, mahvolacağını bile bile nasıl olur da avuç içlerini öperdi, saçlarında nefes alırdı? Kırılmış, harabeden bozma kalbinin anahtarını verebilir miydi?
Hayır, diye düşündü. İstemiyordu, içten içe Taehyung'a ait olmak isteyen tarafını zincirlere vurdu ve onu zihninin en ulaşılamaz çukuruna attı. Kimse bulmamalıydı onu, Taehyung asla bilmemeliydi.
"Jeongguk."
Yıldızların birer birer bulutların arkasına saklandığı gecede ılık bir meltem saçlarını okşayarak düşüncelerin adeta bir düğüm hâline geldiği yatak odasına davetsiz bir şekilde girmişti, ancak küçük olan boynunda hissettiği sıcak nefesle ve belindeki ellerle birlikte davetsiz gelenin bir tek ılık meltem olmadığını henüz yeni fark etmişti.
"Beni bekledin mi? Özür dilerim, işlerim uzadı. Son zamanlarda seçimler başlayacağı için birkaç toy alfa benden yardım istemişti."
Beklemişti, fakat bu onu ilk bekleyişi değildi. Jeongguk uzun süredir onu bekliyordu. Gerçek Taehyung'u.
"Yemekler çok lezzetliydi, ailenin yanında hiç iş yapmadığına emin misin?"
Taehyung omegayı kendine doğru çevirdiğinde gördüğü parlak gözlerde kendini görmüştü, her bir ayrıntısını görüyordu. Bu normal miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alpha's bright star 'tk ✓
Fanfiction"Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok. Tabii ki beklemek. Ama yalnızca seni." Alfa Kim Taehyung Omega Jeon Jeongguk (Smut uyarısı) başlangıç: 06.01.2019 bitiş: 06.12.2020