|Aynı hisler, farklı bedenler.
Şüphesiz her canlı umduğunu bulmak isterdi, kalbi tek bir umut için çırpınır durur Tanrı'ya duası hayâlleri olurdu. Taehyung hayatı boyunca umduğunu bulmak isteyen biriydi, sevgilisi, evleneceği kadınla birlikte yıldızlı gecelerin ışıltısında kurdukları tüm hayallerin tek taraflı olduğunu anlayalı uzun süre geçmemişti.
Kabul etmek çok zordu, Joo Hyun'un gerçek karakterinin, tavırlarının böylesine iğrenç ve katlanılamaz biri olduğunu görmek kendisini hâyli yıpratmıştı. Bir ay önce gitme sebebi ise kalbinin sahibi olduğunu düşündüğü kadınla birlikte yeni bir hayata başlamaktı. Taehyung onu çocuğuyla bile kabul ederdi. Zihninin köşesindeki zehirli fareleri yok etmek, Joo Hyun hakkında düşünmeye korktuğu şeylerin tamamiyle kuruntu olduğunu kanıtlamak için yanına gitmişti. O gün, tam bir ay önce Jeongguk'u gerçekten terk etmişti. Bir daha ne o eve ne de ailesinin yanına dönecekti.
Gitti, Taehyung arkasında koca kasabasını, eşini, ailesini arkasında bırakıp sevdiği kadının yanına gitti.
Ancak olmadı, Joo Hyun kalbindeki kadar temiz ve muhteşem bir kadın değildi. Kendisini adeta kovmuş üzerine de tehtiler savurmuştu. Taehyung o gün, sevdiği kadının sadece kendi kalbinde güzel olduğunu anlamıştı. Alfa her zaman onu görmek istediği gibi görmüştü.
Umduğunu bulmak istemişti.
Joo Hyun her zaman kibirli ve prensipleri olan bencil bir kadındı, bunu anladığında kalbinde derin bir yıkım hissetti. Zehirli fareleri gerçeği haykırırken o her zaman susturmaya çalışmıştı herkesi. İnanmak istediğine inanamış, görmek istediğini görmüştü.
Kasabaya dönemedi, hiçbir yere ait olmadığını hissediyordu. Sevdiği kadın tarafından aldığı son darbe zihninde koca bir boşluğa sebep oldu, kendini toparlayamacağını hissediyordu. Aldığı her nefes adeta bir zehir gibi kanına nüfuz ediyordu.
Üstelik kasabaya gittiğinde de yerle bir olmuş itibarının, kendisini tamamiyle yıpratacağını düşünmüş kendince basit bir fikirle merkezde bir dostunun yanında kalarak çalışmalara başlamıştı. Sürekli olarak antrenman yapmıştı, nedeni basitti: yorgun olduğu zaman diliminde kimseyi düşünemiyor, gerçeklerden kaçıyordu.
Aradan neredeyse bir ay geçtiğinde Taehyung yorgunluğun verdiği mayhoşlukla başını yastığa koyuduğunda neredeyse kurdu olmasa varlığını unutucağı eşi aklına gelmişti.
Konuşamıyordu, bir alfa değildi. En basit bir darbede dahi yıkılacak vücuduyla bir ay boyunca nasıl idare ettiğini düşündü. Taehyung her hafta evin ihtiyaçlarını alır bir köşeye bırakırdı. Şimdi kim idame ettirmişti?
O gün derin bir huzursuzlukla gözlerini kapattı, ancak hissettiği korkuyla başına bir şey gelip gelmediğini düşündü. Kalbi gitmemesi gerektiğini aşılarken zihni yanlış yaptığını söylüyordu.
Kim Taehyung gecenin bir vakti merkezden ayrılarak kasabasına, evine doğru gitti.
Zira kendisine sığınan biri vardı ve o kişi şüphesiz eşiydi.
-
Esmer neredeyse boş olan sofraya karşın garip bir şekilde omegaya baktı. Neden masa da meze ve lapa haricinde hiçbir şey yoktu?
"Bugün pek bir seçenek yok sanırım."
Taehyung ağzına birkaç parça lapa atarak iri gözlerini parlak kahvelere odakladı, ancak omega hiçbir tepki vermeden kendi önündeki çubukları alarak yemeğine devam ettiğinde esmer uzatmamaya karar vermişti.
Jeongguk, çekingence yemeğine devam ederken göz ucuyla esmere bakıyordu. Uzun süredir sürekli olarak lapa yemekten ve yosun çorbası içmekten midesinin bulandığını hissediyordu ancak çoğu kişi kendi sıkıldığı yemeği dahi bulamazken burun kıvırması küstahça olurdu kendince.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alpha's bright star 'tk ✓
Fanfiction"Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok. Tabii ki beklemek. Ama yalnızca seni." Alfa Kim Taehyung Omega Jeon Jeongguk (Smut uyarısı) başlangıç: 06.01.2019 bitiş: 06.12.2020