|Nefret zehirli bir eylemdi.
Jeongguk, korkutucu bir şekilde uğuldayan rüzgar seslerine karşın kendini teselli etmeye çalıştı, sıcak battaniyesinin altına biraz daha sokularak gözlerini sımsıkı kapattı. Kocaman adamdı, ancak istemsizce korkuyordu. Vahşi Alfalar dünyanın en tehlikeli ve acımasız kurtlarıydı ve bulunduğu yer ve saldığı korku dolu feromonları belki de dışarıda av için dolaşan kanlı ağızları fazlasıyla kışkırtıyordu.
Neredeyse bir aydır Taehyung eve gelmemişti. Başına bir şey gelmediğini biliyordu, öyle bir şey olsa mutlaka hissederdi ve elinden gelen her şeyi yapmaya çalışırdı. Ya Taehyung, başına kötü bir şey geldiğinde yardıma gelir miydi? Yoksa onu ölümle baş başa mı bırakırdı?
Ailesinin gidişinden haberi olmadığını düşünerek yanlarına gitmemişti. Öyle ya, evin bahçesinden çıkmaya korkuyordu.
Etraf vahşi Alfa kaynıyordu. Nasıl korkmazdı ki? Hiç kimse Taehyung değildi. Umursamadan omegayı harcayabilirlerdi. Düşüncesine burukça güldü. Kendisini ilk harcayanlardan biri de Kim Taehyungdu.
Belki de sevdiği kadının yanına gitmişti, ancak onun eşi buna izin verir miydi?
Konuşamamak çok zordu, küçükken uğradığı alfa saldırsında korkudan dili tutulmuştu. Senelerce abisi onu iyileştirmek için her türlü yola başvurmuştu ancak Jeongguk çoğu şifacıya göre büyük bir umutsuz vakaydı, onların açısından hayata böyle devam etmeliydi.
Küçük, daldığı düşüncelerinden duyduğu sert kapı sesiyle çıkmış ve korkuyla yatağından çıkarak dolabında duran sopayı eline alıp kapısının kilidini yavaşça çevirerek korkuyla beklemeye başlamıştı.
Çok değil birkaç dakika sonra merdiven basamaklarına atılan adımlar sessiz ortamda korkutucu bir aura yaymıştı.
Kapının kulbu yavaşça çevrildiğinde Jungkook geriye doğru adımlayarak dolu gözlerine daha fazla hakim olamadı, ancak aldığı eşinin kokusuyla elindeki sopa yerle buluşmuştu.
Taehyung'un kokusuydu bu.
"Jungkook, benim aç kapıyı."
Omega telaşla göz yaşlarını silerek odanın ışığını açıp elini kilide doğru uzatıp kapıyı açtığında gördüğü yorgun bedenle kalbinin sızladığını hissetti.
Taehyung'un eskiye nazaran daha fazla kalıplaşmış bedeni, sert ifadesi bedeninde derin bir merak uyandırmıştı.
Esmer, içeri adımlayarak kapıyı kapatmış ve üzerindeki ceketini koltuğa bırakarak yatağa oturmuştu.
Birkaç dakika sonra omega kendine gelerek karşısındaki koltuğa oturarak meraklı gözlerini alfanın kahve gözlerine dikmişti.
Bir açıklama bekliyordu, uzun süredir yokluğunun omega da ne kadar korkutucu bir düşünceye sahip olmasında payı çoktu ve ne kadar zorla da evlenmiş olsalar kabul etmediği bu omega kendisinin eşiydi.
Sıkıntıyla yatağın boş kısmını patpatlayıp omeganın çekingenlikle yanına oturuşunu izledi.
"Zayıflamışsın."
Esmer, bir aylık ayrılıklarının süresince omeganın böylesine zayıflamasına karşın zihninde minik bir merak uyandı.
Küçük olan üzerindeki merak dolu gözlerle karşı sakince başını sallayarak kucağında kenetlediği parmaklarına doğru başını eğdi.
Taehyung yine gidecekti, belki de hiç dönmeyecekti.
Anlatmak istedi Jeongguk, korktuğu için dışarı çıkıp odun kıramadığını, bu yüzden iki hafta boyunca hasta olduğunu ve yataktan dahi çıkmadığını söylemek istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alpha's bright star 'tk ✓
Fanfiction"Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok. Tabii ki beklemek. Ama yalnızca seni." Alfa Kim Taehyung Omega Jeon Jeongguk (Smut uyarısı) başlangıç: 06.01.2019 bitiş: 06.12.2020