|İftira?
Jungkook tedirgince ellerini bacakları üzerinde kenetlerken yaşlı adam bitki özlü çaydan büyük bir yudum alarak keskin bakışlarını küçüğün üzerine dikti. Omeganın konuşmadığını anladığında her şey sarpa sarmıştı. Eğer vahşi bir alfa kasabasına omega getirirse büyük bir suç işlemiş olurdu.
Ve kendini bilmez başına buyruk oğlu böyle bir hata yapmıştı.
Vahşi alfaların lideri olmazdı, zira onların doğaları asla bir yöneticinin altında kalmaya, onun emirlerine uymaya razı gelmezdi ancak aralarındaki güç farkı nedeniyle elbette saygı duydukları alfalar oluyordu.
Bunun başını çeken ise Kim Taehyung'un babasıydı. Böylesine saygı duyulan birinin oğlu büyük bir hata işlemişti. Kim bilir bu omegaya neler yapmıştı. Bir halt yemeseydi onu neden buraya getirmişti ki?
Bu büyük bir utançtı. Konuşamıyor olması ise işleri daha da büyük bir çıkmaza sürüklüyordu.
"Omega bana bak."
Küçük olan duyduğu kalın tınılı sesle başını yaşlı adama çevirerek dolu gözlerini gizlemeye çalıştı.
"Senden dürüst olmanı isteyeceğim."
"Baba sadece yardım et-"
"Kes sesini." Yaşlı adam sinirle oğluna delici bakışlarını yolladığında genç alfa göz devirerek dudaklarını birbirine bastırdı.
"Git bize kalem ve kağıt getir."
Esmer, hışımla ayağa kalkarak küçük olanın yanından öfkeyle geçtiğinde Jungkook sıkıntıyla nefes verdi.
Birkaç dakika sonra esmer, elindeki kağıdı ve kalemi omegaya uzatarak karşısına geçmişti ancak babası ona odadan çıkmasını söylediğinde durumun ne kadar boktan olduğunu düşünerek dışarı adımlamıştı.
O omegayı vicdanına yenik düşerek buraya getirmemeliydi.
Şimdiden deli gibi pişman hissediyordu.
Omegayı kasabasına götürebilirdi. Ancak o resmen kene gibi sırtına yapışmıştı. Sinirle mutfağa ilerlediğinde suratına yediği ani tokatla neye uğradığını şaşırmıştı.
Hafif sızlayan yanağını tuttuğunda sevgilisi dolu gözleriyle ellerini yüzüne kapattı.
"T-taehyung sen o çocukla ne halt yedin?"
"Joo hyun yemin ederim öyle bir şey yok, sadece yardım ettim. Bana senden başka inanabilecek kimse yok. Lütfen, lütfen senin bana inanmana ihtiyacım var. Hiç yapar mıyım öyle bir şey? Kokumun üzerinde olma nedeni ayağı yaralı öylece yanımda yürü diyemezdim. Ben doğru olanı yaptım neden kimse bana inanmıyor!?”
“Şimdiye kadar kasaba halkının dışında yardım ettiğin hiç kimse yoktu Taehyung.”
"O konuşamıyor, ben kendimi kötü his-"
"Aptalsın Kim Taehyung, koca bir aptal."
Joo hyun alfayı omuzlarından iterek dışarıya doğru yöneldiğinde Taehyung sinirle masadaki yemekleri yerle bir etti.
Neden bir türlü anlamıyorlardı? Sadece yardım etmişti.
Vahşi bir alfa, omegaya yardım etmişti.
"Taehyung!"
Duyduğu yüksek sesle ayağa kalktığında üzerine doğru yürüyen babasıyla yine ne yaptığını sorgulamaya başlamıştı.
Ancak suratına inen ikinci tokatla delirmemek için elinden geleni yaparak kendini sakinleştirmeye çalışmıştı.
"Sen bir omegayla birlikte olup, ona ne hakla vaatler verirsin sorumsuz herif!?"
Esmer, şaşkınlıkla babasına bakarken kapının pervazına başını eğerek bekleyen gence saldırmamak için kendini zor tuttu.
Onu parçalara ayıracaktı.
"Baba öyle bir şey yok, ben sadec-"
"Sadece duygularına hakim olamadın değil mi? Sorumsuzluğunun ve aptallığının bedelini ödemeyeceğini sanıyorsan yanılıyorsun." Yaşlı adam sinirle alnını karışlayarak bağırmaya devam etti.
"Ne?"
"Seni her zaman uyardım oğlum, seni her zaman sabırla uyardım fakat sen ne yaptın? Her zamanki gibi başıma buyruk tavırlarını bir an olsun düzletmedin. Yeter artık, buraya kadar. Sana yeterince müsamaha gösterdim. Yaptıklarının bedelini şimdiye kadar ödemediğin için hâlâ devam ediyorsun öyle değil mi? Joo hyun ile vedalaş çünkü bir daha onunla görüşmeyeceksin.”
“Baba sen neler diyorsun böyl-”
“Bitti Taehyung, şımarıklıklarının bedelini ödeme zamanın geldi. Hiç çekincen olmadan kasabamızda getirdiğin omegayla evleneceksin.”
Esmer, korkuyla kendini müdafaa etmeye çalışırken babası elini havaya kaldırarak susmasını söyleyerek odadan ayrılmıştı.
Kim Taehyung bir ay sonra sevdiği kadınla, bir alfa ile, nişanlanacaktı.
Joo Hyun ile senelerdir birliktelerdi. Defalarca kez birbirlerine sırlarını paylaşmış, en yakını olmuşlardı. Zor zamanlarında her zaman o vardı. Joo Hyun etrafında dolanan bir melek gibiydi.
Eğer bu bir şakaysa dünyanın en berbat hisseden kişisi olabilirdi.O omegayı parçalara ayıracaktı. Resmen duygu sömürüsü ile babasını kim bilir neler yazmıştı.
Sinirle kapının köşesinde bekleyen genci yakalarında tutarak içeri çekip kapıyı büyük bir hızla kapatmıştı.
Kırmızı, sinirli gözleri şimdi omeganın kahve gözlerindeydi.
"Sen bunu nasıl yaparsın? B-ben sana yardım ettim. Seni kurtardım o piçlerin elinden. Yeni bir hayat sundum sana! Burada yaşayabilirdin her şey daha farklı olabilirdi. Belki de seni yeni bir kasabaya yollarlardı! Neden yaptın?”
Küçük olan yakalarındaki eli itmeye çalıştığında daha fazla sıkmasıyla bundan vazgeçti.
"Bak omega, sana yardım eden birine böyle bir şey yapman çok adice. Tanrım, ben bir kadını seviyorum. Ondan hoşlanıyorum anlıyor musun? Şimdi babamın yanına git ve bu yanlış anlaşılmayı düzelt. Yalvarırım, lütfen. Bak benim o kadından başka kimsem yok lütfen, lütfen.”
Esmer olan, küçüğe umut dolu gözlerle bakarken gördüğü tavırla sinirle kapıya yumruk atmıştı.
Çünkü omega başını olumsuz anlamda sallayarak birine yardım etmenin başına büyük işler açacağını böylelikle kanıtlamıştı.
-
Nasılsınız?
Sizi seviyorum, mavi kalın💙✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alpha's bright star 'tk ✓
Fanfiction"Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok. Tabii ki beklemek. Ama yalnızca seni." Alfa Kim Taehyung Omega Jeon Jeongguk (Smut uyarısı) başlangıç: 06.01.2019 bitiş: 06.12.2020