15

22.3K 2.4K 891
                                    

|Omzundaki çiçekler.

Parlak gözleri etrafta uçuşan kelebeklere takılırken elinde hissettiği naif baskıyla Taehyung'a çevirmişti irislerini.

"Gel benimle."

Yüz yıldan fazla bir ömre sahip olduğunu düşündüğü yaşlı söğüt ağacının gölgesinin bıraktığı yere oturarak bir süre etrafa göz attı. Ani bir istekle parlak gözlerle güneş ışıklarının sayesinde parlayan gölü izleyen eşini kolundan tutarak yanına oturmasını sağladı. Bu yaptığından dolayı yaklaşık birkaç saniye sonra oldukça utansada kendine eş olduklarını hatırlatarak duygularını bastırmaya çalışmıştı.

"Beğendin mi burayı?"

Taehyung, mutlulukla etrafa bakan eşinin sevimli tavrına karşı onu sık sık buraya getirmeyi aklına not ederek o da etrafı izlemeye başladı. Bu gölde çok fazla anı biriktirmiş, ancak o anıların içinde yer alan arkadaşlarından geriye tek bir kişi bile kalmamıştı. Esmer, zamanla arkadaşlıklarının basit statüler doğrultusunda kurulu bir bağ olduğunu anladığında birer birer aralarından ayrılmış, tamamiyle ipleri koparmıştı. Bundan pişman değildi.

"Küçükken her şey daha güzeldi öyle değil mi?"

Taehyung tebessümünde takılı kaldığı omegaya yaklaşarak omuzları değecek şekilde oturduklarında aralarındaki boy farkından dolayı buna kıkırdamadan edememişti.

Ancak Jeongguk'un konuşmaması, duygularını ifade edememesi küçüğü üzüyor gibiydi. Çok şey anlatmak istiyordu belki de ancak bunların hiçbirini yapamıyordu. Taehyung için bunu hayal etmek dahi zorken Jeongguk senelerdir önündeki bu engel ile yaşıyordu.

Aklına gelen fikirle birlikte hızla konuşmuştu.

"Elime parmağınla yazı yazarsan eğer seni anlayabilirim. Küçükken kısa bir süreliğine eğitim almıştım."

Jeongguk duyduklarıyla ilk başta bir durumu garipsesede kendisine doğru uzatılan elini parmakları arasına alarak parmağıyla harfleri yazmıştı.

"Bu şekilde anlaşabilir miyiz?"

"Evet, seni anlıyorum. Üstelik bundan sonra yanında bir kağıt ve kalem ile dolaşmalısın."

Jeongguk ilk defa Taehyung'un kendisine sakin bir şekilde verdiği ilk cevaba karşın kalbinde minik bir sızı hissetmişti. Bu çok güzeldi, onun kendisini anlaması çok güzeldi.

"Bana çocukluğunu anlatır mısın? Merak ediyorum."

Esmer, çok da güzel bir çocukluk geçirmemişti, bu yüzden konuları konuşmaktan hoşlanmıyordu, fakat Jeongguk ile konuşmaları için belki de bu ilk adımdı.

"Çok güzel bir çocukluğum olmadı aslında. Ailem beni her zaman yorucu ve yıpratıcı talimlere gönderirdi. Bazen aylarca gelmezdim fakat yine de umurlarında pek değildim. Çok fazla arkadaşlık kurdum fakat hepsi birer sahtekârdı. Mutlu bir çocukluk geçirmedim. Bu yüzden sana anlatacağım pek bir anım yok Jeongguk."

"Üzülme, bazı acılar insanları güçlü kılar. Öyle değil mi?"

Taehyung ona şefkatle gülümseyen omegaya karşın aylar öncesine kadar nasıl bir hâlde olduklarını hatırlamakta güçlük çekiyordu. Aralarında güçlü bir mühür yoktu, üstelik tek taraflıydı.

O an anlamıştı, aralarındaki bu bağ bir mühür sonucu ortaya çıkmamıştı.

"Haklısın, şu anda olduğum kadar güçlü olamazdım belki de. Ya sen, senin çocukluğun nasıl geçti?"

alpha's bright star 'tk ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin