alpha's bright star 'tk ✓

37

|Bazı acılar, insanı güçlü kılar öyle değil mi?

"Eşin nerede?"

Omzunu sarsan iri eller yüzlerce korkunun vücudunu sardığı o dakikalarda karanlık kabuslarından sıyrılamasını sağlayarak bilinçsiz bir şekilde ayağa kalkmıştı.

Sanki, vücudu kontrolünü kaybetmişti. Ruhu bir köşeye sinmiş sadece olanları izliyordu. Tek hatırladığı bağırarak yardım dilediği ve evine doğru genç adamı sürüklediğiydi.

Onu kaybetme korkusu tüm vücudunu sadarken kurdunun acı dolu inlemelerine karşın bir anlam çıkarmak istemiyordu. Onsuz asla yapamazdı, buraya kadar gelmişken onun yokluğu şüphesiz kendi ölümü olurdu. Kahve gözlerindeki çaresizlik ve acı, kalpsiz bir adamı dahi merhamete getirecek kadar güçlüyken tek yapabildiği Tanrıdan merhamet dilemek olmuştu.

Kısa bir süre sonra aldığı nefes ciğerlerini yakarken yerde can çekişen bedene doğru koşuşturmuştu.

"Taehyung, yalvarırım dayan. iyileşeceksin. Bana bak! Kapatma gözlerini Taehyung!"

Eşinin solmaya yüz tutmuş bedeni kolları arasındayken tek yapabildiği onu ne kadar çok sevdiğini söylemekti. Elinden hiçbir şey gelmiyordu. Anın rehavetiyle peşinden gelen doktorun varlığını sorgularken gözleri etrafta o ve kolları arasında can çekişen eşi dışında kimsenin olmaması nefesinin kesilmesine neden olmuştu.

"Doktor nerede!"

"Tanrım yardım et, yalvarırım yardım et..."

Sesi hiç olmadığı kadar çaresiz çıkarken ellerinde hissettiği sıcak sıvıyla gözlerini açmıştı. Eşinin ölüm kokan kanı ellerinde derin bir iz bırakıyordu.

"J-jeongguk."

"Taehyung bırakma beni, yalvarırım bırakma. Sensiz n-nefes almamın hiçbir anlamı yok."

"Ö-ölmek... Ölmek istemiyorum. Seni bırakmak i-istemiyorum."

Yağmur damlaları kan kokan ellerindeki izi silmek istercesine sertçe yere düşerken attığı acı dolu çığlıklara hiçbir yanıt gelmedi. Kimse, hiç kimse yoktu.

Canı ellerinden kopup giderken yardım çığlıkları sustu. Yağmur daha da şiddetli yağdı, bu sefer toprak değil kan kokusu vardı etrafında. Tüm kıyafetleri, elleri sevgilisinin kanıyla boyanmıştı. Bitti. Kaybettin.

Kaybettin Jeongguk. O büyücü, her şey yalandı. Sen kaybettin.

Başka bir dünya yok.

Senin için yeni bir şans yok.

Eşinin yaşamak için bir şansı yok.

Her şey bitti.