|Kendi evimiz.
Aradan geçen bir haftalık süreç boyunca Jeongguk hızlı bir şekilde iyileşmeye devam etmişti kalbinin aksine. Orası hâlâ yaralıydı ve kimse endişelenmiyordu.
Taehyung düzenli olarak yemeğini getiriyor, bir şeyler konuşup gidiyordu. Jeongguk kırgındı ve bu kırgınlığının nedeni şüphesiz hayatında tek sahip olduğu kişi, yani eşiydi.
Yaralar zamanın zehirli ağına takılır, iyileşti sanılırdı. Hatta öyle bir sarardı ki üzerini içeride nasıl bir yara olduğunu dahi seçemeyebilirdiniz, ne zaman ki o ağları saran örümcek yuvayı terk eder işte o zaman her türlü saldırı gerçekleşirdi.
"Jeongguk, biraz dışarıya çıkmak ister misin? Hava çok güzel."
Esmer elindeki papatya buketini kendisine sırtını dönmüş omeganın önüne koyduğunda küçük, ilk önce hiçbir tepki vermesede bir süre sonra buketi eline alarak uzandığı yataktan doğrulup yavaşça ayağa kalkmıştı.
"Hem bugün seni sahafa da götürebilirim ve belki... Belki oradan sonra da merkeze inerek sana bir şeyler alırız hm?"
Küçük, başını olumsuz anlamda sallayarak yatağa dönmek için hareketlendiğinde omzunda hissettiği baskıyla kalbinin titrediğini hissetmişti. Taehyung kollarını arkadan omegaya dolayarak çenesini omzuna yerleştirerek yorgun ve uykusuz gözlerini kapatmış, eşinin kokusunu içine çekmişti.
"Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim. Yardım et Jeongguk, iyi biri olmama yardım et."
Esmerin duygularından arınmış gözyaşları küçüğün boynuna düştüğünde Jeongguk içindeki sızıyla birlikte omzularını düşürerek elini alfanın kollarına atarak geriye döndü.
Aralarındaki boy farkından olsa gerek Jeongguk başını kaldırarak minik baş parmağını Taehyung'un yanağına ulaştırarak göz yaşını silip gözlerine baktı.
Büyük olan içten içe utandığını hissediyordu. Omega kindar değildi, kırgındı. Eğer kindar olsaydı şüphesiz şu anda kendisini itmesi gerekirdi. Belki de Jeongguk için affetmek o kadar da acı verici bir şey değildi.
"Jeongguk, gidelim mi?"
Çok geçmeden küçük, hazırlanmak için lavaboya ilerlediğinde Taehyung gülümseyerek kıyafetlerini hazırlamış üzerini giymeye başlamıştı.
Siyah pantolonunun üzerine ona uyumlu lacivert bir tişört geçirerek siyah saçlarına şekil verip, favori saatini takmıştı.
Bir süre sonra görüş açısına giren bedenle ayaklanarak yanına ulaşıp ince ceketinin cebine küçük bir not defteri ve kalemi yerleştirerek elini uzattığında cevap olarak aldığı koca bir boşlukla dudağını ısırarak elleri arasına alamadığı minik elin boşluğuyla yumruğunu sıkarak gülümsemiş ve önden ilerleyen bedenin yanına doğru adımlamaya başlamıştı.
"Taehyung nereye böyle?"
Kızıl saçlı kadın, elindeki fırın eldivenleriyle birlikte kapının pervazında iğneler bir şekilde ikiliye bakarken Taehyung annesinin bu tavrına göz devirerek dudaklarını aralamıştı.
"Dışarı çıkacağız."
"Başı hâlâ sargıda. Böyle mi dışarı çıkacaksınız? Üstelik Jeongguk bu zayıflığın ne böyle? Taehyung'un getirdiği yemekleri niye yemiyorsun?"
Taehyung içten içe annesi dahi olsa sinirlendiğini hissediyordu. Neden herkes Jeongguk'u incitme çabasındaydı?
Bir süre sonra en çok incitenin kendi olduğunun bilinciyle yumruklarını sıkarak içindeki pişmanlığı susturmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
alpha's bright star 'tk ✓
Fanfiction"Sen mi güzelsin yoksa beklemek mi? Şansın bile yok. Tabii ki beklemek. Ama yalnızca seni." Alfa Kim Taehyung Omega Jeon Jeongguk (Smut uyarısı) başlangıç: 06.01.2019 bitiş: 06.12.2020