alpha's bright star 'tk ✓

39

bölüm müziği: goblin soundtrack- first love

🔴uyarı: cinsel içerik🔴

|"Uyanıp beni tanıdığın zaman dudaklarındaki gülümseyişi bir çiçek gibi toplamak istedim."

"Başaracağını biliyordum."

Büyücü tatlı bir gülümsemeyle gence sarılırken Jeongguk, bu tutumuna biraz olsa şaşırsa da kendisi de gülümseyerek elini sırtına yaslamıştı. Oldukça garip hissediyordu, her şeyin başladığı noktadan buraya kadar gelebilmesi bir mucizeydi ve Jeongguk bu mucizeyi Taehyung'un izini bıraktığı elleriyle yaratmıştı. Kimsenin onu sevip sevmemesi umrunda değildi. Yalnızca onun dudaklarında yeşeren umutların kalbine dokunmasına ihtiyacı vardı, yalnızca ona ihtiyacı vardı. Kokusu en zor anlarında tüm bedenini sarıp sarmalarken sırtını güvenle yasladığı eşi onun her bir parçasıydı, her bir zerresi onunla doluydu.

"Sana geleceğimi söylemiştim Jeongguk, fakat olmadı. Büyü öylesine güçlüydü ki yapanı dahi bulamadık. Her denemede canımdan bir parça kopuyor gibiydi. Daha fazlasına cesaret edemedim."

Jeongguk öylesine konuşmaya alışmıştı ki, dalgınlıkla ağzını açmış fakat beklediği olmamıştı. Buna üzülmedi, hiçbir şeyi artık hayatında bir sorun olarak görmek istemiyordu. Bu engeliyle uzun süre önce barışmıştı, çünkü bu engel Taehyung'u kendisine getirmişti.

"Ah, bu tarz kalıcı büyüleri ne yazık ki yapmamız yasak Jeongguk. Keşke... Keşke senin için yapabilseydim fakat kaderi değiştiremeyiz. Ters dünyada işler farklıydı, başına gelenler konseyin dikkatini çekmiş olsa gerek izin istediğimde bu sürecin geçici olduğunu bildiklerinden kısa süreliğine izin verildi ancak sen ne zaman ki gerçeğe, dünyaya, yeniden uyandın işte o zaman büyü yok oldu."

"Size minnettarım, yeniden konuşabilmek benim için bir hediyeydi... Yine de üzülmüyorum, üzülmek istemiyorum. Taehyung ile kelimelere ihtiyacımız olmadığını bir kez daha anladım..."

"Sen çok güçlü birisin Jeongguk. Eşin seninle gurur duyuyor olmalı."

"Öyle, Jeongguk ile olmak benim için en büyük armağan olmalı. Önceki hayatımda nasıl bir iyilik yaptığım sorgulatır oldu."

Saçlarında hissettiği tatlı dokunuşlarla ve büyülü sesiyle birlikte hayran olunası gözlerine bakarak elini elinin üzerine koyup yavaşça okşamıştı.

"Konuşamanız bitti mi? Neredeyse bir saattir eşimi göremiyorum ve benim gibi özlem dolu birini eminim ki kimse bekletmek istemez."

Jeongguk, büyücüyle uzun süredir konuştuğunun henüz yeni farkına varırken yaşlı kadın gülümseyerek ayağa kalkmış ve kısa bir vedayla evinin yolunu tutmuştu. İkili en sonunda evlerinde yalnız kaldıklarında Taehyung ona geçen sonbaharda ektiği fidanların ne kadar büyüdüğünü göstermek için fazlasıyla sabırsızlanmıştı. Eşinin sıcacık ve kendisine nazaran küçük kalan elini sarıp arka bahçeye adımlamışlardı.