4.BÖLÜM HAZIRLIKLAR

10.4K 561 4
                                    

         7 yıl önce ...

Gülce, Leman'ın üzerine oturduğu bavulu zorla kapatırken kan ter içinde kalmıştı. Babasının tek bavul şartına anlam veremese de yapacağı süprizle ilgili olduğunu düşünüp bişey dememişti. Bu yıl tatillerini çok kısa tutacaklardı. Seneye gireceği sınava hazırlanması gerekiyordu. Ayrıca babasının da bu yıl aldığı marka şirketler ile daha sıkı bir tempoda çalışması lazımdı. Babası dünya çapında ünlü olan elektronik ve araba devlerinin parçalarını birleştirdiği dört koca fabrikaya sahipti. Üst üste aldığı ihaleler ile keyfi yerinde olsa da daha çok çalışması gerektiği için de biraz buruktu. Biricik kızının en önemli yılında ona destek olmayı çok isterdi. Maalesef çok fazla şehir dışında olacağından bu yıl Gülce'ye gerektiği gibi destek olamayacaktı. Gülce çok olgun ve yaşıtlarına oranla kaprissiz bir genç hanımdı. Yaşından büyük lafları ve hareketleri Haldun Bey 'i çok eğlendirirdi. Bodrum'daki yazlıklarına doğru yola çıktıklarında bu yazın hayatlarının dönüm noktası olacağını bilmeden şarkılar eşliğinde eğleniyorlardı.

     🍸🍸🍸🍸🍸🍸🍸🍸

Gülce, Pablo'nun gelişi için evi derletip toplatırken eline ulaşan bir sergi davetiyesiyle düşüncelere daldı. İtalya da önce zaman geçirmek için yapmaya başladığı takı tasarımı şimdilerde çok aranan bir takı tasarımcısı yapmıştı onu. Sipariş almıyor elindeki taşa ve taşın hissettirdiği duygulara eşlik ederek kendi dünyasını kolyelere, küpelere , broşlara aktarıyordu. Kendi olabildiği tek yer küçük atölyesiydi. Pablo'nun nasıl yaptığını anlamadan aceleyle bıraktığı evini Bebekteki mütevazı dairesine taşınmış bulmuştu. Uzun zamandır ona bir şey hissettiren bir taş bekliyordu. Aslında hissettiklerini yansıtabileceği bir taş bulmayı umuyordu.

Odasının kapısının hafifçe tıklanma sesiyle daldığı düşünceler denizinden çıkıp " Gel! " dedi.
Kapının arkasında bir süre söyleyeceklerini tartan Marcus sıkıntıyla bir nefes verip kapıyı çalmıştı. Gülce'nin beklediği büyük savaşı Cihangir adına kazanmış şimdi ise Kral'ı için son kaleyi de fethederek görkemli bir zafer peşindeydi. Ancak, Gülce 'nin kestirilemez tepkilerini doğru anlamalı ve her şeyin kalıbına uygun olduğuna ikna etmeliydi. Aksi halde Pablo geldiğinde işleri karıştırabilirdi. O gelmeden imzalar atılsa Marcus da rahat bir nefes alacaktı.

"Efendim, tüm teklifler ve uzman analizleri hazır. Sizin uygun gördüğünüz şirkete bu hafta haber vereceğiz.

"Marcus çok hızlısın. Senin burada yeni olduğunu ve kimseyi tanımadığını düşünürsek , ön yargısız ve tarafsız olarak sence kimle devam etmeliyiz?"

Bingo!!! Diye geçirdi içinden Marcus. Bazen kızın kendine bu denli çok güveniyor olmasına karşın hissettiği ihanet duygusu ile kendini yiyip bitirse de aslında her şeyin onun iyiliği için olduğunu düşünen tarafı vicdanını bastırıyordu. Sevincini içinde tutup kendinden emin bir şekilde;

"Dağdelen holding "
diyip Gülce'nin bilmece gibi duran suratını incelemeye başladı. Duyduğu isme hiç şaşırmamış ya da ilgilenmemiş gibi duruyordu. Geçmişi bilmeyen biri alelade bir isim duyduğunu sanabilirdi. Bu kız gerçekten de duygularını gömmüş olabilir miydi? Tek derdi babasının başına bıraktığı enkazın altından alnının akıyla kalkmak olabilir miydi? Bekleyip görecek durumda değildi. Devamını bekler gibi duran kıza tüm ciddiyetiyle ;

"Babanızın eski dostunun oğlu başında. Cihangir Dağdelen. Bu sizin için ayrıcalıklı bir koruma sağlayabilir. Ayrıca piyasaya maden işiyle başlayıp kısa zamanda lojistik devi olmuş. Yani kurulan malların taşınması yine şirket bünyesinde olacağından karınızı artırıp borçlarınızı hızlıca kapamanızı sağlayacak. Babanıza ve artık size karşı açılmış işten çıkarma davalarıyla da ilgilenip başınızı ağrıtan bu dertten en hızlı sürede kurtulmanızı sağlayacaklar. Anlaşma şartları dosyada inceleyip değerlendirmeniz için sizden haber bekliyorum. "
Marcus, Gülce 'yi çok ince yerlerden vurduğunu görebiliyordu. Sonunda yüzünde oluşmaya başlayan tedirgin mimikten bunu anlamıştı. Tedirginliği Cihangir mi yoksa karar vermede zorlanması mı işte orası yine bir muammaydı.

Gülce duyduklarına hiç şaşırmamıştı. Yedi yıl önce zaten Cihangir 'in işine olan bağlılığını ve azmini görmüştü. Kendisiyle bu kadar ilgilenmesini ve ayrıcalıklar sağlamasını anlamaya çalışıyordu sadece. Cihangir 'den kaçtıktan sonraki bir ayda hiçbir şekilde aramamıştı Cihangir. Okula başladığı ilk gün uzamış sakalları ve kararmış göz altlarıyla karşısına çıkmıştı bir kez. Onda da özür dilemekten çok gidişiyle ilgili öfkesini kusmuştu. Dağılmış haliydi en son gördüğü. Yıllar onu nasıl değiştirmişti bilmiyordu. Son görüşmelerinde , hiç olmadığı kadar net bir dille reddettiği adamın kararan gözlerini asla unutmamıştı. Ne kadar toy ve cahilmişim dedi kendi kendine. Gördüklerinin belki başka anlamı olabileceğini şimdi şimdi idrak ediyordu ama o zamanlar babasının da Cihangir için söyledikleriyle kaçmanın çok doğru karar olduğuna inanmıştı. Acaba Cihangir unutmuş muydu herseyi? Öyle olsa bu anlaşma ile uğraşır mıydı? Aklı gerçekten çok karışıktı.
Yarın o sergiye gidip artık saklanmaktan vazgeçmeliyim dedi.
"Marcus arabamın yasal işleri bitmedi ve yarın da bir sergiye davetliyim. Benimle gelir misin? Ben babamın arabasını kullanmak istemiyorum henüz ?"
Marcus hiç şaşırmadı. Gülce doğuştan yetenekli bir poker oyuncusu olmalıydı. Onca dil döküp anlattığı anlaşma için yorum yapmamış bambaşka bir konuya geçerek Marcus 'u sorularıyla bırakmıştı.
"Tabi Efendim zevkle "

Cihangir aldığı kararın verdiği hafifleme ile kendini daha iyi hissederek uyandı. Saten örtüsünün altından hiç acele etmeden çıktı, saatin yine çok erken olduğunu görüp yan tarafında duran suya uzandı. Suyunu bitirip tamamı cam olan geniş duvara doğru yürüdü. Perdeleri açınca karşısında fırtınaya yakın bir yağmur çıktı. Gülce bu havada dışarı çıkar mıydı acaba diye düşündü. Pablo gelmeden kızın karşısına çıkmalıydı. Cenazeden sonra evinden hiç çıkmadığını biliyordu. "Bu gün de çıkmaz " dedi içinden.  Yine de moralini bozmamaya çalışarak spor salonuna doğru ilerledi. Gitmeden Marcus 'u arayıp Gülce'nin bugünkü planını öğrenmeliydi. Dün Marcus 'la konuşup anlaşmaya nasıl baktığını öğrenmişti. Daha doğrusu Gülce'yi asla çözebilmeyi başaramayan adamın anlattıklarıyla Gülce'nin anlaşmaya nasıl baktığını tahmin etmişti. Yine de en ufak bir pürüzde elinden kaçabileceğini biliyordu. "Kelebek gibi " diye fısıldadı. Çok sıkamazdı narin kanatlarına zarar vermek hayatta isteyeceği en son şeydi. Gevşek de bırakamazdı avuçlarının içinden bir kez daha kaymasına izin vermeyecekti. Önce avucumun içine almalıyım tabi diye düşündü.

Gülce son hazırlıklarını tamamlayıp evin Pablo'nun gelişi için hazırlandığından emin bir şekilde odasına gitti. Pablo'nun uçağı yarın akşam inecekti. Bu akşam da aslında çok da merak etmediği el yapımı takılar ve aksesuarlar sergisine gidecekti. Genç meslektaşı Gülce için davetiyeye "gelirseniz beni çok mutlu edersiniz " diye el yazısıyla not iliştirmişti. Gülce bu naif teklifi karşılıksız bırakmamak için de olsa gitmeliydi. Leman'ın hazırladığı kıyafetlerine son kez baktı. Krem rengi bol paça pantolonu ,krem rengi topuklu ayakkabıları ,krem rengi degaja yaka ince triko kazağı ve aynı tonlarda krem rengi kaşe kabanını giyinip saçlarını kendi dalgasıyla bıraktı. Hafif makyajını kırmızı ruju ile tamamlayıp aynada kendisine son kez baktı. Kendi tasarladığı uzun taçlı yakut küpeleriyle kırmızı rujunun uyumunu onaylayıp kendini bekleyen Marcus 'a doğru ilerledi.

Marcus , Cihangir'e sergiden haber vermişti. Gelecekse eğer Gülce'nin şu an ki doğal ve asil güzelliği ile aklının kalanını da kaçırması işten bile değildi.

Cihangir sergiye gitmeyeceğinden emin olduğu Gülce 'nin sergiye gideceği haberini alınca, yaz günü soğuk esinti bulmuş gibi rahatladı. "Ya bugün ya hiç" dedi içinden. Bugün Gülce'nin karşısına çıkıp gözlerinde kendine ait bir duygu görmeyi umuyordu. Eğer umduğunu bulursa sonuna kadar savaşıp sevdiği kadına kavuşacaktı. Siyah kot pantolonun üzerine açık mavi kot gömleğini giyip siyah deri ceketiyle tamamladı. Gülce ona kot pantolonu çok yakıştırıyordu.  İçinde uzun zamandır küsmüş ne varsa yavaş yavaş kendini affediyor gibi hafif ve mutluydu.
Gittiğine bin pişman olacağını bilmeyerek ferrarisini çalıştırdı.

KRAL'IN YARASI  (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin