Hepinize iyi okumalar diliyorum
Cihangir, hissettiği ağırlık ile gözlerini açıp , kumral tül gibi göğsüne dağılan saçları gördüğünde zamanın durmasını istedi. Yıkımlar, acılar, özlemler şimdi çok uzakta sisli bir bulutun ardında gibi belirsizdi. Gülce'nin iyileştirme gücü, aklının ve ruhunun yıkılan, hırpalanan tüm zerresini etkisi altına almış, Cihangir'e yeniden doğma şansı tanıyordu. Her sabaha böyle uyanmanın nasıl hissettireceğinin tadını almıştı artık bundan sonraki tüm adımlarını yanında uyuyan kadının mutluluğu için atmaya hazırdı. Önce yapacağı hesaplaşmadan galip çıkması gerekiyordu tabi. Marcus'la konuşup Gülce'nin yıllardır kontrol altında tutabildiği panik atağını neyin tetiklediğini öğrenmesi şarttı.
İstemeyerek de olsa yataktan çıkıp hızlı bir duş alıp Marcus'u aradı. Mutfakta , Seray'ın yanında olduğunu öğrenerek mutfağa doğru gitti.
Marcus, eve gelince hızlı bir araştırma yapıp, Gülce'nin kriz geçirmesinin sebebini öğrenmeye çalışmıştı. Odasında, çalışma odasında hatta atölyesinde bile her şey normal görünüyordu. Maillerini, internet geçmişini tek tek inceledi. Telefonunda da bir şey bulamayınca geriye sadece Seray ve Burcu kalmıştı. Ali Kemal Gülce'nin kendini görmek istemediğini söylediğinde aklına ilk Leman gelmişti ki Pablo'dan gelen telefonla da doğru tahmin ettiğini anlamış, neyi ne kadar bildiğini öğrenme işini de Cihangir 'e bırakmıştı. Seray'ın veya Burcu'nun böyle bir bilgiyi edinmiş olmalarına hiç ihtimal vermiyordu fakat geriye de başka bir şey kalmıyordu.
Cihangir, içeri girdiğinde Seray'ın yüzündeki tedirginliği farketmişti. Marcus'un önden gereken hazırlığı yapmış olmasına sevinerek;
" Burcu nerede?" Diye direk konuya girdi. Gülce her an uyanabilir, sorgusu yarım kalabilirdi. Bu düşünceyle kadını olabildiğince korkutup köşeye sıkıştırmak için sesine kattığı sertlikle Seray'a istediği etkiyi bırakmış oldu.
"Burcu Ankara'da."
"Ne zaman döndü?"
"Dün sabah."
"Stajını yaktığını biliyorum, neden Ankara'ya döndü?"
Cihangir, cevaplarını bildiği soruları art arda sorarak Seray'ın doğruları söyleyeceğinden emin olmak istemişti. Tereddütünü yakaladığı sorunun üstüne gidip istediği cevabı alacağını anladığında ;
"Seray!!!! Biz sizinle nasıl anlaştık? Evin gerçek sahibi geldiğinde ona istediği her konuda yardımcı olacağınıza söz verdiniz!! Babasını ve en yakın dostunu kaybetmiş , hayatı alt üst olmuş bir kadına kendi evinde huzur vermediniz!" Diye bağırdığında Seray'ın titreyerek akıttığı göz yaşları, söylediklerini doğrular gibi yanağından aşağı kaydı. Marcus'a dönüp;
"Sen de bu ikisini öldürmedin, Gülce kriz geçirene kadar bekledin öyle mi?"
Marcus , Seray 'a ne kadar ciddi olduğunu göstermek için söylediği sözlere alınmayıp, Cihangir'in oyununa ortak olarak silahını çekip;
"Çok haklısınız efendim , izin verin, geç de olsa cezasını vereyim."
Başına dayanmış silahı gören Seray 'ın yalvarmaları şiddetli ağlama krizini dönerken Cihangir;
"Burcu'yu ara buraya çağır. Yarın burada olmazsa önce seni sonra da girdiği delikte onu öldürürüm ve İnan bana , Gülce için öldürdüğüm ilk siz olmazsınız ."
Gülce , günler sonra ilk kez mutlu uyandı. Yatağın sıcaklığına karışmış Cihangir kokusunu içine çekerek gerinirken vücudunda sızlayan yerlerini farkedip dünü düşündü. Ne kadar uyuduğunu anlamak için telefonunu aradı. Çantasında olduğunu hatırlayıp yataktan kalktı. Günlerdir aç olmasının etkisini baş dönmesiyle hissedince hızlıca duşunu alıp giyinme odasında jean pantolon aradı. Bulamayınca rahat olacağını düşündüğü lacivert kadife elbisesini taba rengi, diğerlerine göre daha az topuklu çizmeleriyle tamamlayıp saçlarını kuruttu. Makyaj yapmaya gücü olmamasına rağmen giydiği elbiseden dolayı hafif makyajını allık ve rujla tamamlayıp Cihangir 'i bulmak için aşağı inmeden önce telefonunu eline alıp, doktorundan istediği doğum kontrol haplarını banyoya bıraktı. Başlaması için regl olmayı beklemesi gerektiğinden Cihangir ile konuşup korunması gerektiğini söylemeyi aklına yazdı. Mutfaktan gelen seslere doğru yöneldiğinde Cihangir 'i yemek yaparken görmeyi hiç beklemiyordu. Arkasından sarıldığı adamın gerilen karın kaslarının kafasını çevirmesiyle rahatladığını farketti Gülce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRAL'IN YARASI (tamamlandı)
RomanceCihangir, daha fazlasını duymak istemediğini belirten bir el hareketiyle Pablo'nun susmasını sağladı. "Marcus 'un sadakati Gülce 'ye ait. O olmadan yapacağız. " Cihangir, ağzından dökülen ismin ahengiyle kabini tutmak isteyerek elini göğsüne götürd...