YALNIZLIK

4.2K 369 12
                                    

Bu bölüm bazı süprizler içeriyor şimdiden uyarayım. Herkese iyi okumalar diliyorum.

1 ay sonra...

Ali Kemal, sabırsızlıkla salonun ortasında volta atarken, Gülce'nin hala hazırlayamadığı kıyafetlere içinden küfürler yağdırıyordu. Son zamanlarda Cihangir 'in yokluğuyla iyiden iyiye katılaşan kadına tahammül etmekte bir hayli zorlanıyordu. Yine de yaşadığı kayıpları düşününce içine yerleşen merhamet Gülce'ye kızmasını engelliyordu. Pablo'nun Giray'ın kardeşi Eylül 'ü İtalya'ya kaçırdığını öğrenmiş olması , bunca işin arasında bir de bu dertle uğraşması demekti ve Ali Kemal , bu kadar parçaya bölünmüş olmaktan çok yorulmuştu.

Cihangir'in deliliklerine kızdığı zamanı düşününce, o günlerin şimdiye kıyasla tatil günleri olduğunu daha iyi anlıyordu. Marcus'a bunca yıl Gülce'ye katlanabildiği için hayranlık duymaya bile başlamıştı.

Gülce, Marcus'un Fransa'ya gitmesi, Pablo'nun da İtalya'ya dönmesi ile iyice yalnızlaşmıştı. Aşağıda bekleyen huysuz adamı kızdırmamak için hızlıca Cihangir'in kıyafetlerinden eline geleni özenle kılıflarına yerleştirip aşağı doğru indi.

"Günaydın Ali Kemal, her zamanki gibi çok dakiksin. Kahvaltı yapalım mı birlikte ?"

Ali Kemal neşeyle aşağı inen kadına imrenerek baktı. Herkesin enerjisini emip kendi kullanıyor olmalı diye düşünürken, hıysuzca,

"Günaydın Kraliçem, bugün çok cömertsiniz. Kahvaltı yapabileceğimi düşünmeniz beni çok sevindirdi zira benim de bir insan olduğumu ara ara unuttuğunuzu düşünmekten kendimi alamıyorum. "  reverans yaparak söylediği cümleler Gülce'yi çok eğlendirmişti.

"İsviçre'de yeteri kadar dinlendiğini düşünerek o kadar yoruyorum aslında seni."

"Dinlenmek mi ? Deli misin? İsviçre'de daha çok yoruluyorum asıl." Diyerek yüzünü buruşturdu.

"Uçağın ne zaman?"

"Bu akşam."

"Güzel, bir aksilik olursa beni ara lütfen. Pablo kendine düşeni yaptı. Marcus da işi bağlamış. Şimdi sıra sende. Bu kadar zaman ince ince ördük her şeyi ve sonuna geldik. Bitirelim!"

"Gülce , İnan bana senden daha çok istiyorum bitmesini. Aklın kalmasın. Sorun çıkmayacak. "

"Buluşmayı bu hafta sonuna almak istiyor Valerian. Geç kaldığı kreasyon için oldukça öfkeli önümüzdeki kışa hazır olmak için elinden geleni yapacaktır. "

"Biz de bunu istiyoruz zaten. Elinden geleni yapsın. "

Gülce, sımsıkı sarıldığı adamı kollarından tutarak,

"Cihangir kendine çok doğru dostlar seçmiş. Siz olmasaydınız ne yapardım bilmiyorum. Teşekkür ediyorum her şey için. " dediğinde Ali Kemal'in kızaran yüzüne sevgiyle bakıp bir şey söylemesini engelleyerek mutfağa doğru ilerledi.

Pablo'nun bulduğu gürültücü İtalyan ailesi olmasa bu koca evde kafayı sıyırabilirdi. Yine de bazen gürültüleri çekilecek gibi olmuyordu ve o anlarda hepsini ayrı ayrı uyarması gerekiyordu. Yine mutfakta atışan karı kocayı görünce bu kadar kısa sürede bu kadar alışmış olabildiğine sevinerek "günaydın " dedi.

Carlos ve Juanna , zamanında Pablo'nun desteğiyle İtalyan çetelerinin elindeki oğullarını kurtarabilmişti ve Pablo'ya sonsuz minnet duyuyorlardı. Oğullarıyla birlikte İstanbul'a gelmek hepsini çok mutlu etmişti. Böylece tekrardan belaya bulaşmamış ve az yorulup çok kazandıkları bir işleri olmuştu. Oğulları Tito ise hanımlarının hem şöförü hem de koruması olmuştu. Hanımlarından da çok memnunlardı, sadece bazı günler çok sinirli olup her şeye kızıyor oluşuna anlam veremiyorlardı , o kadar.

KRAL'IN YARASI  (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin