PABLO

7.9K 506 14
                                    

Yorumlarınız beni çok mutlu ediyor teşekkür ediyorum , hepinize iyi okumalar diliyorum.

Marcus yan koltukta samimiyetle oturan Pablo'ya baktı. Bunca zaman hiç yanlışını yakalayamamıştı. Başlarda Gülce'yi koruma yarışında olup ters düştükleri olduysa da şimdi birbirlerini anlamışlardı. Asıl önemli olan Cihangir 'in de Pablo'yu anlamasıydı. Gülce'den önce Pablo'yu Ali Kemal 'in kahvesine getirmesini emretmişti. Amacı göz dağı vermek de olsa Pablo kolay kolay yola gelecek bir adam değildi. Cihangir 'e boyun eğeceğini hiç sanmıyordu. Pablo'yu öldürtmenin işleri karıştırmaktan başka bir şeye yaramayacağını biliyordu. Bir de Gülce vardı. Hayatında güvendiği üç kişiden birini kaybetmek zaten normal olmayan ruh halini iyice bozardı. Bugün kestirdiği saçları aklına gelince canı tekrar sıkıldı. Hızlı bir hesap yapıp arabayı gittikleri sahil yolunda durdurdu.

2 gün önce....

Pablo son dosyaları da inceleyip bir kadeh daha şarap doldurdu. Öğrendikleri çok iç açıcı şeyler değildi. Rakibinin kim olduğunu bilmesi iyiydi ama kendinden daha iyi olması can sıkıcıydı. "Cihangir Dağdelen, yani Kral " dedi şarabını kristal bardağında çevirirken. İlk defa Haldun Demir bahsettiğinde merak edip araştırmaya başlamıştı. Aras Altunhan'ı İtalya'da öldürünce ise iyiden iyiye dikkatini çekmişti. Haldun Bey sayesinde tanışmıştı Aras Altunhan ile. Uyuşturucu işinde olduğunu yaşlı adamın bilmediğine emindi. Bazı İtalyan ailelerin de dikkatini çekmişti. Zaten Cihangir öldürmese Marichelli ailesi öldürecekti. Yine de İtalya'da fütursuzca cinayet işlemek için fazlasıyla güçlü olmak gerekirdi. Cihangir 'i araştırırken önüne Marcus çıkmıştı. Marcus'un Cihangir 'in adamı olduğunu öğrendiğinde bu bilgiyi kendine saklamayı tercih etmişti. Babasının dört fabrikasının da , Gülce'yle yemek yedikleri günden bir ay önce Aras Altunhan'a satıldığını, Aras 'tan Cihangir'in aldığını Marcus biliyordu. Şimdi önüne imzalaması için koyduğu anlaşmada kıza hakkını geri vermeye çalıştığını da biliyordu. Bundan ise kimsenin haberi yoktu. Herkes ihale alamayan fabrikaya ortak olmak için sıraya girmişken Cihangir 'in hepsini yine Marcus ile bertaraf ettiğini de biliyordu. Cihangir 'i son zamanlarda sıkıştıran Karanlar'ın ürettikleri cep telefonlarının içinde uyuşturucu taşıdığını bu yüzden Cihangir 'in en büyük düşmanı olduğunu öğrendiğinde ise şaşırmıştı. Cihangir uyuşturucu, tarihi eser ya da yasa dışı taşınan her şeyin önüne geçip kendine sayısız düşman edinmişti. Yoluna taş koyduğu herkes açığını arıyordu zarar verebilmek için ki bu da Gülce'ye yaklaşamamasını açıklıyordu. Annesinin ölümü de düşünülürse Cihangir 'e üzülmüştü bile. Ancak bu gidişinde iyi bir kavga edecekleri kesindi. Cihangir 'in Gülce'ye bu kadar yaklaşmasına izin vermeyeceği kesindi. Hemen planını yapıp gerekli hazırlıkların tamamlanması için talimat verdi. Yakında ya büyük bir düşman ya da iyi bir dost edinecekti.

🍸🍸🍸🍸🍸🍸🍸🍸

Marcus'un arabayı durdurmasına şaşırmayan Pablo, niyetini anlamadan harekete geçmemeye karar verdi. Oldukça düşünceli görünen adamın kendilerini takip eden iki arabayı farketmediğine emindi.
Marcus arabayı durdurup telefonunu çıkardı. Gülce'ye rötar olduğunu, merak etmemesini söyleyince Pablo harekete geçmediği için sevindi. Marcus söyleyeceklerini toparlamaya çalışırken Pablo, elini sırtına dostça vurup

" Marcus şurada sıcak bişeyler içelim " dedi.

Marcus İstanbul 'u henüz bilmediğinden ihtiyatlı davranmak için

"Sakin ve sessiz bir yerde içsek daha iyi olacak" dedi.

Pablo'nun yönlendirmesiyle küçük ama şık bir restorana geldiler. Restorandaki İtalyan müzikleri ve domates sarımsak karışımı koku ile İtalyan restoranı olduğunu anlayan Marcus'un yüzü birazcık da olsa yumuşamıştı.

Pablo'yu gören iri şişko adam, samimi bir kucaklamayla karşılamıştı. Sicilyalı bir İtalyan olan Enzio 'nun on iki yıldır Türkiye'de restoran işlettiğini buraya nasıl ve neden geldiğini dinlerken saatine baktı.  Zaman kaybediyordu. Bir an önce Cihangir 'e oradan da sabırsızlıkla bekleyen Gülce'ye gitmeleri gerekiyordu. Çalan telefonunu bahane ederek gereksiz sohbetten uzaklaşıp telefonunu açtı.

"Neden bir italyan restoranında olduğunuzu nasıl açıklayacaksın Marcus ?"
Duyduğu hükmedici ses ile bir an afallayan Marcus kendini takip ettirecek kadar güvenmediğini düşünerek sinirlendi. Burada kıçını kurtarmak için ter dökerken adamın güvensizliği iyiden iyiye sinirlerini germişti. Aklına ilk gelen bahaneyle;

"Efendim eve gitmeden önce buraya uğraması gerektiğini söyledi. İşi bitince yanınıza geleceğiz. "

"Haberi yok mu yani?"

"Henüz yok efendim."

"Marcus senin aklın nerde ? İki araba adamla geziyor o korkak, bir şeylerden şüphelendiği kesin, işinizi bir an önce bitirin. "

"Tamam efendim. "

Marcus masaya döndüğünde Enzio 'nun gitmiş olduğunu görüp hemen konuya girmek istedi. Ancak ağzını açtığı sırada Pablo bir el hareketi ile onu durdurup ;

"Arayan Kral'dı ve neden burada olduğumuzu merak etti öyle değil mi Marcus? Neden beni direk ona götürmedin?

" Anlamış olmana sevindim. Şimdi beni iyi dinle; Kral seni öldürmekle öldürmemek arasında gidip geliyor. Senin Gülce'ye abilik yaptığını ona karşı "romantik" duygularının olmadığını söylediğim için kararsız. Seni çağırıyor çünkü söylediklerimin doğru olup olmadığını kendisi görmek istiyor. Şu sıralar bütün dengesi alt üst olmuş durumda. Her şeyi bildiğine göre neden olduğunu da tahmin ediyorsundur. Bak Pablo tek isteğim seni Gülce'ye götürebilmek. Sakin olmaya ve kışkırtmamaya çalış. Seni saniyeler içinde ortadan kaldırabileceğini ikimiz de biliyoruz ve inan dostum sonuçlarını umursamaz. Sadece kışkırtma ve makul olmaya çalış.  Beni anlıyor musun ?"

"Yapamayacağım şeyleri istiyorsun Marcus. Beni tanıyorsun. "

"Bunu seni bekleyen " Aile" için yapmalısın. Ayrıca Gülce'nin de sana çok ihtiyacı var ve ben seninle eve dönmek istiyorum.

"Anlıyorum dostum, tanışmamızın şerefine dediğin gibi yapacağım. Yine de eğer kan isterse istemediği kadar dökebileceğimi bilmesini sağlamalısın. "

Okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Yazım yanlışı var ise düzeltebilmem için yorumlarınızı bekliyorum.

KRAL'IN YARASI  (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin