KRAL'IN YARASI (tamamlandı)

VUSLAT (+18 sahneler içerir)

Multimedya Pinterestten alıntıdır. Yeni bölüm biraz romantik mi oldu ne dersiniz ? Yorumlarınızı bekliyorum. Hepinize keyifli okumalar diliyorum.

Cihangir ,Gülce'yi bıraktığının ikinci gününün gecesinde Karanlar'ın son varisi olan Semih Karan'ın peşindeydi. Gülce'nin öldürülüşünün yani Cihangir'in bitişinin şerefine yalısında düzenlediği partide gururla eğlendiğini düşünerek dişlerini sıktı. Bu işi bitirip bir an önce sevdiği kadının kollarına koşmak isteyen Cihangir'in aklında içeri girip katliam yapmak vardı. Kimin işin içinde olup olmadığını tek tek düşünecek durumda değildi ki zira partinin veriliş amacı da ortadaydı. Saat on ikiyi gösterdiğinde sesler yükselmiş davetliler alkolün ve uyuşturucunun etkisiyle iyice gevşemiş, eğlenmelerini sağlamaları için tutulan kadınlarla odalara dağılmışlardı. Partideki adamından öğrendiği kadarıyla içerideki herkesin keyfi son derece yerindeydi. Ön kapıya doğru dört adamıyla birlikte ilerlediğinde arka kapıda altı , içeride iki adamı daha vardı. Kimsenin sağ çıkmamasını garantilemek için evin etrafını sardırmış tüm güvenlik görevlilerini ve valeleri etkisiz hale getirmişti. Üzerinde hala iki gün önceki siyah boğazlı kazağı ve kaşe kabanı vardı. Kabanını çıkarıp yanındaki adama uzattı ve kar maskesini taktı. Polis burayı bastığında Cihangir 'den hiç iz olmamalıydı. Silahlarına susturucu takıp ön kapıya doğru ilerledi. Kapıdaki güvenlik görevlisine tek el ateş edip kalbinden vurdu ve ayakta durmakta zorlanan kalabalığa daldı. Odayı  5 e bölüp,  herkesin kendi diliminde bulunanlara ateş etmesi emri vermişti. Planladıkları gibi seri halde hedeflerini indirip eve dağıldılar.  Çığlık atıp kaçan kadınlara içerideki adamı çıkışı göstererek evden göndermişti. Cihangir son ses çalan müziğe aldırmadan içeri geçip incelemeye başladı. Biraz sonra yukarıdan ve aşağıdan gelen adamlarının ellerindeki yarı çıplak ya da tamamen çıplak adamlara doğru döndü. Kadınların hepsinin gönderildiğinden ve yerde yatan herkesin ölmüş olduğundan emin olup önünde diz çöken adamların karşısında durup maskesini çıkardı. Semih Karan 'ı ayırıp diğerlerinin kafasına bir kurşun sıkmadan önce ;
"Gülce'yi öldürmeye kimsenin gücü yetmez " dedi.

Semih Karan 'ı öldürmesi işine yaramayacaktı. Ailesinden herkesi ya kaybetmiş ya da uyuşturucudan hapse göndermişti. Korhan'ın bağlantı kurduğu Araplar'a destek verip Gülce'nin öldürülmesine seyirci kaldığını biliyordu. Bilmediği başka bir şey olup olmadığını öğrenmek istedi. Niyeti biraz konuşturup bırakmaktı. Kenarda bulunan sandalyeyi alıp adamı oturtmalarını söyledi. Sadece iç çamaşırıyla oturan adamın titremelerini tüm vücudunda görebiliyordu. Tüm heybeti ve güçlü sesiyle sordu;
"Gülce öldürülünce eline ne geçecekti?"
Karşısında titreyen adamın hala uyuşturucu ve alkolün etkisinde olduğunu görüp yanındaki şampanya kovasına uzandı. İçindeki şişeyi kenara bırakıp buzlu su karışımını titreyen adamın yüzüne döktü.
Yalvarmaya başlayan adamın çabuk çözülmesine sevindi. Yanındaki adamına bir baş hareketi yapıp cebinden kağıt kalem çıkarmasını bekledi.
"Tüm davetlilerin listesini veriyorsun. Kimlerin gelmediğini tek tek öğrenmek istiyorum beni anlayabildin mi? Dedi.
Sorusundaki netlik ve sesinin verdiği kararlı ton Semih 'in titremelerini arttırmış tüm listeyi yazdırmıştı. Tam çözüp gitmek üzereydi ki;
"Senin orospun nasıl oldu da hayatta kaldı anlatsana Kral ?" diyerek dişlerinin arasından sordu Semih.
Cihangir iki günün yorgunluğu, Gülce'nin evde bekliyor oluşu ve Leman'ın ölümünün çaresizliğiyle geri dönüp Semih 'in çenesine sert bir yumruk attı. Çenesindeki kemiğin kırılma sesine Semih'in çığlığı ve ard arda gelen küfürleri eşlik ederken Cihangir fikrini değiştirip belindeki silahı çıkardı ve pis gülüşünün yüzünde donmasını sağlayarak beynini dağıttı. Silahını tekrar beline koyarken elinin üstündeki kesikleri farketti. Semih'in çenesini dağıtırken dişine denk gelen yerlerde açılmalar olmuştu. Elindeki ve yüzündeki kan lekelerini umursamadan gidiyoruz işareti yapıp arabasına doğru ilerledi. Semih konuşurken kıstıkları müziğin sesi tekrar kulaklarına dolarken arabasını çalıştırıp eve doğru sürdü.  Gülce'yi görüp kirlenmiş ruhunu arındırmak, gözlerinin yeşil huzurunda biraz dinlenmek istiyordu sadece.