İNTİKAM

4.7K 319 8
                                    

Herkese iyi okumalar diliyorum...

Gülce, mutfağın zemininde gittikçe büyüyen kan havuzuna bakarken duygularını kapatmış gibi ifadesiz ve donuktu. Marcus'un elindeki bez parçasının Cihangir'in göğsüne bastırdığını görebiliyordu. Otomatik bir şekilde ayağa kalktı ve merdivene doğru adımladı. Marcus Gülce'nin delirme aşamasında olduğunu görerek çaresizliğinin sınırlarını zorladı. Cihangir'in kanını durdurması mümkün değildi , hastaneye yetişene kadar hayatta kalması için elini göğsüne daha sıkı bastırarak Gülce'yi izledi.
Gülce, odasında elinden düşürdüğü telefonunu alıp ambulans aradı. Cihangir'in vurulduğunu aklının gizli bir köşesine hapsetmişti. Gördüğü manzaranın adrenali sayesinde hareketleri hızlanmış, düşünceleri berraklaşmıştı.

Babasının kalp doktorunu arayıp hastanede olup olmadığını sordu sekreterine. Mehmet Emin Yılmaz Türkiye'nin ve hatta dünyanın sayılı kalp damar cerrahlarındandı ve babası vesilesiyle de uzun yıllardır tanışıklıkları vardı. Marcus'un , Cihangir'in göğsüne bastırdığını görüp kalbinden vurulmuş olabileceğini düşünerek Dr 'u haberdar etmek istedi. Ambulansın sesini duyunca aşağı hızla inip kapıyı açtı. Görevlilerin Cihangir'e doğru koştuğunu görünce kilitlediği duygularının ufak bir çatlak aradığını farketti, boğazı yandı, burnu sızladı, yine de kendini bırakmadı. "Cihangir yaşıyor "diye geçirdi içinden.

Cihangir sedye ile evden çıkarılırken Marcus'a dönüp ;
"Sen üzerini toparla ve hastaneye gelmeden önce Ali Kemal'i arayıp durumu anlat. " diyerek ambulansa bindi. Gidecekleri hastane eve en yakın olanıydı ve doktor ekibiyle hazır bekliyordu. Gülce çıldıracağını hissederek bir kez daha duygularından arınıp kendini sağlam tutmaya çalıştı. Şimdi yere düşmesinin Cihangir 'e hiç faydası olmayacaktı. Elinden gelenin fazlasını yaparak Cihangir için dayanacaktı.

Ambulansın kapısının açılması ile beyaz önlüklü kalabalık bir grup Cihangir 'i alıp hızla hastanenin içine doğru koşturdu. Gülce gelip geçen insanlarla açılıp kapanan otomatik kapıdan Cihangir 'in götürülüşünü izledi ta ki gözden kaybolana kadar. Gözden kaybolduğunda içinde bir volkan dışarı çıkmak için zorluyormuşcasına kaynadı. Akıtamadığı duyguları midesinden çıkıp Gülce'yi kusturdu. Bir köşeye sinip midesinin sakinleşmesini beklerken telaşla arabadan inen adamları tepkisizce izledi. Ali Kemal'in ağladığını farkedince öfkesinden aldığı güçle ayağa kalkıp tam karşısına geçti.

"Kes ağlamayı!!!! Cihangir öldüğünde ağlarsın ,daha ölmedi!!"

Ali Kemal , karşısında kaya gibi sert duran kadının gözlerinin içine baktı en ufak bir acı kırıntısı yakalamayı umarak. Ancak gördüğü tek şeyin öfke olması Ali Kemal'i şaşırtmıştı.

Gülce şaşıran adamın bakışlarına aldırmayarak,

" Marcus , sen ve Pablo benimle geliyorsunuz. Ali Kemal sen de burada kalıp tüm hastanede güvenliği sağlıyorsun. Cihangir 'i vurmaya cesareti olan her kimse ölüp ölmediğini de kontrol edecektir. Ameliyat bitince bana haber ver. Basın toplantısı yapacaksın. "

Ali Kemal ve Pablo robot gibi mekanik, duygusuz bir sesle konuşan kadına şaşkınca bakakaldılar. Marcus, Gülce'nin babasının ölüm haberini aldığı ana tanıklık ettiği için şaşırmamıştı. Bir kez çalışma odasında gözlerini nemli görebilmişti sadece onda da yine iş konuşabilmiş ve duygularını kenara atabilmişti. Cihangir 'in kalbinden vurulduğunu , kurtulamayacağını biliyordu Marcus. Ali Kemal ve Pablo'ya da anlatmıştı onlar da biliyordu. Gülce'nin de bildiğine emindi ancak acısını böyle yaşamak istiyorsa dediklerini yapıp yardımcı olacaktı. 

"Ben doktoru arayıp gerekli bilgileri vereceğim. Ameliyat bittikten sonra beni ara. Bir Kral'ın vurulması sıradan bir şey değil o yüzden olabildiğince ses getirmesi lazım. "

KRAL'IN YARASI  (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin