Bacağımda gezinen ellerle irkilerek uyandım. Hava karanlıktı yine. Geçen gün ki gibi. Yine uyuyakalmıştım sanırım. Yanımda gözbebekleri koyulaşmış Tahir vardı. Niye uyandırmamıştı beni?
Ellerinin üstü ile eteğimin altından bacaklarımı okşuyordu. Birşey demek istiyordum ama ağzımı açmaya halim yoktu. Sanki dilim tutulmuştu.
Öylece bakıyordu bana. Ne o konuşuyordu ne ben. Kendimi zorlayarak konuştum.
"T-tahir napıyorsun"
"Nefes.. Seni seviyorum!" diyip dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Anın şoku ile tepki verememiştim. Ama dudağımı ısırmasıyla karşılık vermeye başladım.
Seni seviyorum mu dedi o bana?
Elleri bacaklarımda aşağı yukarı giderken beni kendine çekti ve kucağına aldı. Oturduğumuz sırada rahat hareket edilmiyordu. Ayağa kalkarak belimden tuttu ve beni masaya oturttu.
Pantolonunun kemerinin sesini duymam ile ne yaptığımızın farkına vardım ve onu itmeye çalıştım. Fakat beni dinlemiyordu. Yanlış bir şey yapıyorduk. Şimdi olmamalıydı.
"Tahir dur"
Dudaklarıma tekrardan öpmeye başlamasıyla onu daha çok ittirdim. O böyle birşey yapmazdı. Gözlerim doluyordu. İlk defa korkuyordum ondan. Herşey bitmişti artık.
"Nolur yapma"
Ne yapıyorsun Tayir kdmskmdksm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Sebep • Texting | (Tamamlandı)
FanfictionNeftah 1⁄2 texting "Denizlerim senin kıyılarında sakin. Bırak ellerin avuçlarımda kalsın..."🍃 17.12.2018