Uykuya daldığım rahatsız kanepede sırt ağrısı ve baş ağrısı ile gözlerimi açtım yeni bir güne. Son bir hafta her gece olduğu gibi yine içkiyi fazla kaçırmıştım anlaşılan. Beynimi siken alarmı çabucak kapatıp başıma giren ağrıdan kurtulmak için sehpanın üzerinde öylece duran ilaca uzandım ayaklarımı sürükleyerek. Derse gitmem gerekiyordu ve toparlanmam için sadece kırk dakikam vardı.
Kiyafetler saçılmış odama girdiğimde sesli bir küfür kaçtı ağzımdan. Bir ara burayı düzene sokmayı aklıma not edip banyoya adımladım bu sefer hızlı adımlarla. Anlaşılan bu gün de kahvaltısız başlayacaktım güne.
Aklıma anında Cihan gelmişti. Hafta içi içkiyi kaçırmama müsade etmezdi. Ama bunu sinir bozarak yapmazdı hiçbir zaman. Vücudumun içkiye ihtiyacı olduğunu hissettiğinde müthiş bir sevişme başlatırdı hemen. O an vücuduma yayılan zevk dalgası içkiyi tamamen unutturuyordu bana.
Ve sabahları... Sabahları kahve kokusuyla uyandırılırdım hep. Eskiden düzenli olan hayatı benimleyken de düzenli olmaya devam ediyordu. Kiyafetlerim konusunda pek anlaşamazdık ama. Yere atmama sinirlenir, düzenli olmam gerektiği konusunda tartışıp dururduk ve sonunda tabi ki odayı toplamazdı. Yediğim fırçanın etkisiyle anında kiyafetlerimi dolaba ve kirli sepetine yerleştirirdim.
Şimdi evi bok götürüyordu resmen ve ben de evden farklı bir durumda değildim. İçkiyi fazla kaçırmam üniversite hayatımı da fazlasıyla etkiliyordu. Ailemin verdiği destekle günlük yaşamımı idare ediyordum ama Cihanda durumlar böyle değildi. Kiranın yarısını ödeyeceğini tutturduğu için okulla beraber iş hayatını da idare etmeye çalışıyordu. Ve buna rağmen benden daha iyi üstesinden gelebiliyordu. Benimle birlikteyken asla mızmızlandığını duymadım.
✓
Ders çıkışı her akşam yaptığım gibi marketten alkollü birkaç içki alıp öyle geçtim eve. Bir şişe birayı eve varmayı beklemeden yolda bitirmiştim ama bu pek önemli bir ayrıntı değil.
Kapıyı açtığımda koridorun ışığının açık olması kendime küfür etmeme sebep olmuştu. Sabah o aceleyle ışığı açık unutmuştum anlaşılan. Fatura çok pis girecekti bana.
"Allah kahretsin."
İçeriden bir şeylerin devrilme sesinin ardından duyduğum sesle yerimde öylece dikildim.
"Cihan?"
Adım atmadan içeri doğru seslendim ilk önce ve anında cevap geldi.
"Benim."
Elinde birkaç kağıt ve kitapla koridora çıktı salaş haliyle. Eşofman altı ve üzerindeki benim eski tişörtümle karşımda dikildi birkaç saniye. Ardından parmaklarını dağınık saçlarında gezdirdi mahçuplukla.
"Önemli olmasa gelmezdim ama bunları almalıydım."
Elindekileri havaya kaldırdı bana göstermek istermişcesine.
"Anahtarı bırakacağım bugün."
Gözlerim hala üzerindeki tişörte dikilmişken yerinde huzursuzca kıpırdandı.
"Yalnışlıkla benim eşyalarıma karışmış. Eski olduğu için geri getirmedim. Zaten sadece geceler uyurken giyiyordun."
Samimilikten çok uzak bir gülümsemeyle söylediği şeye tabi ki inanmamıştım. O tişörtü bilerek götürdüğüne adım kadar emindim. Geceler giydiğim için her zaman yastığımın altında olan tişörtün öylesine onun kiyafetlerine karışıp gitmesi mümkün değildi.
"Biraz kalamaz mısın?"
Bakışları anında elimdeki poşete odaklanmıştı.
"Yine hafta içi içmeye mi başladın?"
Kaşlarını çatarak söylediği şey gülümsememe neden olmuştu.
"Engel olacak bir şey yok. İçkinin yerini tutacak bir duygu yok."
Söylediğim şey yutkunmasına neden olmuştu. Kafasını hızla sallayarak elindeki kitapları düzenledi aceleyle.
"Ben artık gitsem iyi olacak."
Yanımdan geçmek istediğinde kolundan tutarak onu geri çektim. Elimdeki poşeti yere bırakarak dudaklarımızı birleştirdim zaman kaybetmeden ama hızla dudaklarını benden ayırdı.
"İçkiyle idare etmen gerek."
Ellerimi yanaklarına yerleştirip iyice yaklaştım ona yeniden.
"Ben sensiz hayata adapte olamıyorum, Cihan. Ne kadar yaparsam yapayım olmuyor."
Gözleri sulanmaya başladı. Yakınlığımızdan kaynaklanıyordu galiba.
"Benim için de zor ama bunu sen istedin, Aras. Seni suçlamıyorum ama ayrılmamız gerektiğini söyleyen kişi sendin."
"Ama olmuyor."
Alnını alnıma dayayarak gözlerini kapadı yıkılmışlıkla.
"Beni seviyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bile Biter
Short StoryGerçekten böyle olmak zorunda mıydı? Eskiden kendinden daha çok umursadığın insanla birlikte olmak yorur muydu bir insanı bu denli? Kendine nefret etmesine neden olur muydu? Büyük aşkının bittiği düşüncesi aşka olan inancını bitirebilir miydi?