11

925 60 57
                                    

"Ben artık eve geçeyim."

Gözlerimi sıkıca yumarak başımda oluşan ağrıya engel olmaya çalıştım. Daha iki saat olmamıştı geleli ama benim şimdiden takılacak takatim kalmamıştı. 3 senedir böyle mekanlardan uzak kaldığım için normal olarak vücut kendisini belli ediyordu.

"Bu kadar erken mi? Saçmalama."

Berk'in bileğimden tutarak beni durdurmasına sinirle gözlerimi devirdim. İlla lafımın karşıtı bir şey söyleyip sinirlerimi zıplatmak zorundaydı sanki.

"Çek elini."

Sinirle soluduğumda boş gözlerle baktı yüzüme. Kırılıp kırılmaması pek umrumda olmadığı için bileğimi sert bir şekilde elinden kurtardım. Bu yaptığım onu daha çok kırmış olacak ki, sertçe yutkundu.

"Siktir git."

İlk kez bana posta koyup üstelik arkasına dönüp gitmesi sinirlerimi hoplattığı için kolundan kavrayıp arkamdan sürükledim. Bana siktiri çekebilecek birisi değildi Berk. Her zaman benim istediğim şekilde davranmış olduğu için şimdi bu yaptığı saçma hareket gerilmeme neden olmuştu.

"Bırak lan artık. Nereye gideceksen oraya siktir olup git."

İkimizi birden dışarı atmamla sinirle söylenip kolunu çekti aceleyle. Gözleri ateş gibi parlarken birkaç kez sertçe yutkundu.

"Derdin ne oğlum senin? Ne bu tavır? Siktirtme belanı bana!"

İçimi kasıp kavuran sinir sesimden bile belli olurken Berk'in korkmaması saçma olurdu. Bir adım gerileyerek gözlerini kapayıp nefesini dudaklarının arasından dışarı bıraktı.

"Tamam, saçmaladım."

Avuç içlerini birbirine bastırarak neredeyse fısıltılı bir şekilde söyledi iki kelimeyi. Sanki pişmanlık duymuyor da, daha çok beni yatıştırmak için konuşuyordu. Bunu açık bir şekilde bakışlarından hissediyordum.

"Evet, baya saçmaladın hem de. Sen kim oluyorsun da bana siktiri çekiyorsun? Kendine gel Berk. Seni son kez uyarıyorum. Son zamanlar iyice zıvanadan çıktın."

Çatık kaşlarım sesimdeki sinirle birlikte mükemmel bir uyum sergilerken Berk sadece kafasını salladı.

"Bir daha sakın bana diklenme, anladın mı?"

Ekstra sessizleştiği için üstüne daha çok gitmekten alamıyordum kendimi resmen. Ne söylersem söyleyeyim sadece kafasını sallayarak beni onaylıyordu.

"Anladım, Aras, tamam. Sen gidiyordun zaten, ben de içeri geçiyorum."

Uysal hali alt taraflarımda bir şeylerin oynamasına neden olurken piç bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. Biraz da çakır keyif olmamın etkisi vardı tabi ki. Öyle hemen kendini kaybedenlerden değildim.

"Hadi bana gidelim."

Cevabını beklemeden arkamı dönüp yola koyuldum. Arkamdan geleceğine adım kadar emindim çünkü. Adamın seksten daha çok hiçbir şeyden keyif almadığını biliyordum. Cihan'dan önce sadece keyfine istediğim zamanlarda asla geri çevirilmememin özgüveni de vardı tabi.

"Aras."

Arkamdan bana seslendiğinde omzumun üzerinden bıkkınca baktım. Yolun ortasında konuşacak ne vardı yani?

"Ne var?"

"Ben gelmiyorum, burada kalacağım."

Sağ kaşım alayla yukarı tırmanırken dudaklarım da ona eşlik etmişti.

"Doğru mu duydum ben?"

Ona doğru adımlayarak iyice az önce önünde durduğu duvara yasladım bedenini. Vücudu gerginlikle dikleşirken nefesi anında hızlanmıştı. Benden bu kadar çok korkması bazen fazla ilginç geldiği halde altını pek kurcalamamıştım. Ama bu kadar korkması normal değildi. Sonuçta benimle sikişmediği için onu dövecek, ya da sinirlenecek değildim.

"Beni geri mi çeviriyorsun, doğru mu?"

Gözlerimi kısarak bakışlarımı yüzünde gezdirdim usulca.

"Evet, istemiyorum."

Alt dudağımı gülümseyerek dişlerimin arasına alıp ezdim usulca. Bu tabi ki, onun sesli bir şekilde yutkunmasına neden olmuştu.

"İstemiyorsan yapacak bir şeyim yok. Zorla seni sikecek değilim."

Aramızdaki mesafeyi kapamadan cebimden çıkardığım sigarayı yavaş hareketlerle yakıp derin bir nefes çektim.

Boş bakışlarla bana bakan gözlere çevirdim gözlerimi. Ne bir sinir, ne bir korku vardı gözlerinde.

"İstiyor musun?"

Sigarayı dudaklarına yaklaştırdığımda kafasını sola çevirerek istemediğini açıkça belli etti.

"Şu an birisini sikemezsem uyuyamayacağım."

Konuşmam biter bitmez çenesine yerleştirdim parmaklarımı önce ve hemen ardında acıtacağımı bildiğim halde yüzünü kendime çevirdim. Berk sert davranışlarımdan hiç rahatsız olmazdı eskiden, o yüzden bu hareketimi de siklemeyeceğini biliyordum.

"Çok sevdiğin Cihan'ı sikebilirsin mesela."

Dudaklarına uzanırken söylediği şeyle çenesindeki parmaklarımı daha çok sıkılaştırdım.

"Bir daha onunla ilgili konuşmayacaksın demedim mi ben sana?!"

Bağırmak yerine dişlerimin arasından sinirle tıslamıştım bu kez. 

"3 senedir onu sikiyordun sonuçta, bu gece de onunla idare et."

Emir kipli kurduğu cümle zaten kontrol edemediğim sinirimi daha da körüklerken elimden bir kaza çıkmasın diye kahkaha atarak uzaklaştım ondan.

"Baya cesaretlisin bu gece. Bu yakınlarda ölmeyi mi planlıyorsun yoksa?"

"Hayır, içeri geçip kendime göre birisini bulup sikişmeyi planlıyorum."

Vereceğim tepkiyi bile beklemeden beni orada sinirden köpürmüş bir şekilde bırakıp içeri geçti.

Aşk Bile BiterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin