Aras
Ayaklarım usul usul yokluğa doğru adımlarken kalbim çektiği acı yüzünden beni suçluyordu. Benim yüzümden ilk kez yalnızlığı tadıyordu ve bu yüzden bana fazlasıyla öfkeliydi anlaşılan. Hiçbir şeyi takmadan yaşadağım bir hayat yaşamış, sevgisiz kalmayan ben şimdi yapayalnız kalmıştım.
Dönüp dolaşıp geldiğim kapıyı süzdüm acı dolu gülümsemeyle. Gururumun beni durdurma çabasına karşı geliyordu acı çeken kalbim. Ama yapacak bir şey yoktu. Geldiysem o kapıyı çalacaktım.
İki kez üst üste bastığım zilden yorgun parmağımı çektim usulca. Son günler adam akıllı oturup düşünüyordum her şeyi resmen ve bu benim epey yorulmama neden olmuştu.
"Aras?"
Şaşkın ifadeye bürünen her zaman olduğu gibi düzgün ama sade tarzıyla karşımda dikilmişti Berk.
"Ne işin var senin burada?"
Beni ilk gördüğündeki şaşkın bakışları yerini öfkeye bırakmıştı anında.
"Konuşmamız lazım."
Sakinlik barındıran sesim gayet net bir şekilde çıkmıştı.
"Konuşacak bir şey var mı sence?"
Bundan önce geldiğimde tamamen kestirip atıp beni kovmasına rağmen şimdi bir şeyleri kurcalıyordu. Buna dayanarak biraz daha üzerine gitmeye başladım.
"Var olduğunu düşündüğüm için geldim zaten."
Başından beridir sahte olduğunu düşündüğüm öfke bakışlarından usulca silinirken kafasını salladı.
"Konuş o zaman."
Ufak bir gülümsemeyle ben de onun gibi kafamı salladım.
"Burada mı konuşacağız? İçeri geçmeme izin vermeyecek misin?"
Ellerini göğsünde çaprazladı konuşmadan hemen önce.
"Birisi var, o yüzden burada konuşsak iyi olacak."
Beni eskiye döndüren lafı aklımı kurcalamıştı. Ona yaşattığımı mı yaşatmak istiyordu yani? Kalbimi mi kırmaya çalışıyordu aklınca?
"Boş durmaman şaşırtmadı desem çok mu kaba olurum?"
Vücudumu saran öfke yine aklımın kontrolümden çıkmasına neden olmuştu.
"Kaba olmanı umursuyor musun ki artık bana bunu soruyorsun?"
Hala karşımda koruma duvarlarını indirmemesi daha çok gerilmeme neden oluyordu.
"Öylesine söylediğim lafı bile anlayacak zekaya sahip değilsin."
"Ne konuşmaya geldin?"
Söylediğime takılmadığını göstermeye çalışarak konuyu değiştirmesi hoşuma gitmemişti.
"Konuşacak bir şey yok. Hayatımdan çıktığın için teşekkür etmeye geldim. İyi ki siktir olup gitmişsin. Kafamı ütüleyen bir ezikle uğraşmamak iyi hissettiriyor."
Öfkeme yenik düşerek acımasızca sıraladığım laflar gözlerinin dolmasına neden olmuştu ama bunu bana belli etmemek için gülümsemeyle süslediği dudakları da eşlik ediyordu gözlerine.
"İyi."
Tek bir kelimenin ardından dudaklarını büyük baskıyla birbirine bastırması aslında yaşadığı üzüntüyü gösteriyordu.
"Beni bırakmak seni de iyi hissettirmiştir. Ne de olsa kendi aklınca ukala Aras'a haddini bildirmişsindir."
Kafasını yüzünden silmediği gülümseme eşliğinde salladığında içimden onu pataklamak geçmişti.
"Böyle mi düşünüyorsun yani? Senin hayatından çıkma nedenim sana haddini bildirmek istemem mi?"
"Değil mi?"
Sinirin sesimde kendini göstermesi daha çok sinirlenmeme neden olmuştu. Gözlerinin önünde sinirlendiğim için onu umursadığımı sanacaktı.
"Senin hayatından çıkmak benim için kolay olmadı. Seni hiçbir zaman bırakmak istemedim ben. Ama senin son kez yaptığın şey benim son noktamdı, Aras. Kendime saygımın bitmesine neden olacak çizgiydi. Senin gözlerinde kendimin değersizliğini gördüğüm ilk andı. Senin için hiçbir şey ifade etmeyen benim senin hayatında bir işim yoktu artık."
Duyduklarıma gür kahkahalarımı sunarken sesim deli gibi yankılanıyordu apartmanda.
"Ciddiye al artık beni!"
Bağırarak beni durdurmaya çalıştığında onun gibi ben de bağırdım.
"Sen benim ilk kez kendimi değersiz hissetmeme neden oldun lan! Sen beni sevgisiz bıraktın, Berk!"
Sesimi alçaltırken karşımda hiçbir şey söylemeden dikilen Berk'in şaşkın gözlerine diktim gözlerimi.
"Ben hep sana güvendiğim için istediğim şekilde yaşadım. Birilerine kolaylıkla siktiri çektim, önüme gelen herkese rahatlıkla kötü davrandım. Kimseyi kaybetmekten korkmadım ben, Berk. Çünkü biliyordum. Senin hep beni seveceğini, ne olursa olsun beni bırakmayacağını biliyordum. Senin her zaman orada olduğuna emindim. Sen hiçbir zaman benden gitmezdinki Berk. Kalbini kırsam da, öfkemi sana kussam da gitmezdin. Berk ne yaparsam yapayım beni bırakmazdı. Yapmazdı işte."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Bile Biter
Short StoryGerçekten böyle olmak zorunda mıydı? Eskiden kendinden daha çok umursadığın insanla birlikte olmak yorur muydu bir insanı bu denli? Kendine nefret etmesine neden olur muydu? Büyük aşkının bittiği düşüncesi aşka olan inancını bitirebilir miydi?