ARSEN K. (+18)

Bölüm 17 - Tehlikeli Sular

Çarpık bir gülümsemeyle karşımda ki adama baktığımda "Dinledin mi?" diye sordum. Başını olumlu anlamda sallayıp "Dinledim." dedi fakat ardından duraksayıp "Ama anlamadığım şey sen bunları ne ara öğrendin?" diye bu sefer o bana bir soru yöneltince "Aslında her şeyi Akın'a borçuluyum..." diyerek ona her şeyi anlatmaya başladım.

4 Gün Önce...

Gözlerimi Akın'a dikip "Kerim Yaman diye bir adam var tanıyor musun?" diye soruşumla Akın hiç düşünmeden "Tanımam mı? Çok iyi tanıyorum hem de. Birkaç dava da karşı karşıya gelmiştik. Seninle ne ilgisi var?" diye sordu merakla.

"Hani dedim ya az önce bir Kum şirketi beni mağdur etti diye. İşte işin asıl arkasında o var. Bu ara sürekli karşıma çıkıp işime engel oluyor. Yani senden istediğim bu adamı araştırman. Hakkında kötü ne varsa bul, yeter ki elimde bir koz olsun." dediğimde yüzü düşünceli bir hâl aldı. Daha sonra ise "Tamam." dedi. "Tabi bu uzun sürebilir." deyince "Olmaz!" diye itiraz ettim. "Haftasonu beni yemeğe davet etti. Bende o yemeğe elim dolu gitmek istiyorum." deyince sıkıntılı bir nefes çekip "Anlıyorum Arsen, ama bu pek mümkün-" derken lafını bölüp "Merak etme, sana her türlü maddi desteği sağlayacağım." dedim. Bu işin olması çok önemliydi.

"Bak Arsen, benim kastettiğim maddiyat değil... Sadece bu işler senin sandığın gibi çokta hızlı ilerlemiyor. Ama yine de elimden gelenin daha fazlasını yapacağıma emin olabilirsin." dediği an memnuniyetle gülümsedim. "Güzel... Sana güveniyorum."

"Pekâla o zaman ben kalkayım." diyerek kalkınca bende onunla birlikte ayağa kalkıp elimi uzattım. "Çok teşekkür ederim geldiğin için. En kısa zamanda senden haber bekliyorum." dediğimde başını salladı ve el sıkıştıktan sonra çıkıp gitti.

***

Şimdi...

Her şeyi tek tek anlatıp rahatça arkama yaslandığımda içimde zafer kazanmış mutluluğumla başımı koltuğa yasladım. Son ana kadar yaşadığım gerginlik son bulmuştu. O gerginliğin sebebini ise Mahir çoktan sormuştu.

"Son ana kadar elimizde hiçbir belge yoktu. Yani onun böyle işler çevirdiğini öğrenebilmişti Akın, ama elimizde bir belge olmalıydı." dediğimde "Sahi," dedi, "O flash işimize çok yarar. Artık işine de karışamaz." deyince içimde tekrar bir tedirginlik baş gösterdi. Gözlerimi ondan kaçırdığımda "Aslına bakarsan o iş pek öyle kolay değil. Yani tam olarak çözüldü diyemeyiz." dedim. Mahir ise merakla "O ne demek?" diye sorunca "Aslında o flash boş." dediğim an Mahir'in şaşkın bakışlarıyla baş başa kaldım. "Biz yaptığı şeyi kanıtlayacak bir belge bulamadık, ne yapalım diye düşününce son dakika Akın'ın aklına bu fikir geldi. İşe yarar mı bilmiyordum ama başka çaremizde yoktu." diye yaptıklarımızı anlatınca Mahir'in yüzündeki duygu geçişleri içimi ürpertmişti. "O adama nasıl böyle bir blöf yaparsın? Bu resmen kumar oynamak!" Karşımda bana sesini yükselten adamın bakışlarından kaçmak için mutfağa yönelirken yumuşakça "Çay ister misin?" diye soruşum Mahir'in bileğimi tutup beni durdurmasıyla son buldu. Bakışlarımı ona doğru indirdiğimde "Bir daha sakın böyle bir şeye kalkışma. Üstelik bunların hiçbirinden benim haberim yok." diye söylenince bileğimi ondan kurtardım.

"Eğer beni dinlemek yerine üzerimde baskı kurmaya kalkmasaydın sana her şeyi anlatacaktım." dediğim an kaşlarını çatıp ayağa kalktı. Ona bakmak için başımı kaldırınca ise gözlerimiz birleşti. "Ben mi baskı kuruyorum?"

"Evet bunu sen yapıyorsun!" diyerek yanından geçip gitmek isteyince iki kolumu da kavrayıp sırtımı hemen arkamdaki duvara yaslaması saniyeler içinde olmuştu. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken boğazıma bir yumru oturmuş, karnımda ise bir şeylerin kasılmasına engel olamamıştım.