Bölüm 20 - Korku!

1.4K 79 4
                                    

Sıkıntıyla ciğerlerime birkaç nefes çektiğim sırada gözüm bir yerlere dalmış olacak Esin'in yüksek sesini duyunca ona dönebildim. Ne oldu dercesine bir bakış attığımda elinde tuttuğu kahveyi gösterip "Size kahve getirmiştim ama baya dalgındınız, sesimi yükseltmek zorunda kaldım, korkuttuysam özür dilerim." dediğinde bir elimi şakağıma bastırıp "Sorun değil, kahve için de sağol." dedim. Kahveyi masama bırakıp uzaklaşmışken bir an duraksayıp arkasını döndü ve "Arsen Hanım iyi misiniz? Yani... Canınız bir şeye sıkkın gibi." diye çekinerek konuştu. Elimi şakağımdan çekip oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandığımda "Aslında evet, canım bir şeye sıkkın." dedim. Bunu inkar edecek değildim.

Esin tekrar çekinerek masama yaklaştığında "İsterseniz bana anlatabilirsiniz, iyi bir dinleyiciyimdir. Elimden gelirse yardımcı da olabilirim belki." deyince yavaşça gülümsedim. Aslında biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı ve bu kişinin Esin olmasında bir mahsur yoktu.

"Yardımcı olabileceğini sanmıyorum ama yine de tabi, anlatayım. Otur lütfen." dediğimde masamın önünde duran koltuklardan birine oturunca bende kalkıp karşısına oturdum ve ona üstünkörü olanı anlattım.

Fakat "Canınız buna mı sıkıldı sahiden?" diye bir tepki vereceğini tahmin edememiştim.

"Ne yani sence bu bir sorun değil mi? Açılış dansını tek başıma yapamam."

"İnanın bu sizin için bir sorun olamaz. Çünkü çok güzel bir kadınsınız ve o gecede aptal olmayan hiçbir erkek sizi kaçırmak istemez."

Şaşkınca ona bakıp "Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?" diye tereddütle sorunca başını olumlu anlamda sallayıp "Elbette..." dedi. "Biraz sabırlı olun, teklif etmek için gelenler olacaktır."

Esin'i dinleyip biraz sabırlı olmaya karar verdiğimde böyle konuşması beni oldukça rahatlatmıştı ki birden kapının kapanma sesini duyunca kafamı o yöne çevirdim. Mahir'le göz göze geldiğimizde ise bu konuştuklarımızı duymadığını ümit ediyordum.

"Arsen Hanım ben müsadenizle işime döneyim." diyen kadına döndüğümde onu başımla onaylayınca çıkıp gitmiş ve Mahir'le baş başa kalmıştık. Gelip karşıma oturunca diklatle yüzüme baktı. En sonunda ise "Ne oldu sana? Toplantı da işler iyi gitmedi herhalde." deyince "Yok..." dedim. "Aslında her şey istediğimden daha iyi gitti. Yönetim Kurulu Başkanı ben oldum." deyince "Ee, o zaman neye sıkkın canın?" diye sordu. Ona bu konuyu anlatmakla anlatmamak arasında kaldığım birkaç dakika sonunda "Derya demişti ya hani, parti olacak diye." dedim lafa girip.

"Eee ne olmuş?"

"İşte o parti de Yönetim Kurulu Başkanı'nın açılış dansı yapması gerekiyormuş." diye sonunda söyleyebilince ne tepki vereceğine dikkat kesildim. Lakin yüzünden hiçbir mimik okunmazken "Yani?" diye sorunca "Yanisi şu, benim bir partnerim olmalı." dedim. İçimde bir umut "Acaba?" diyordu. "Acaba benimle dans etmeyi teklif eder mi?"

Ne diyecek diye gözünün içine baktığımda soğukça "O zaman kendine birini bul." dediği an sinirlenmiştim ve o sinirle "Birini buldum zaten!" dedim, sesim biraz sert mi çıkmıştı?

"İyi ne mutlu o zaman sana." diye tekrar konuşunca ise bu küçük yalanı sürdürüp "Ama benim küçük bir sorunum var." dedim. Ne? dercesine baktığında ise "Dans edeceğim kişi çok meşgul biri, ama benim birkaç prova yapmam lazım. Çünkü uzun zamandır dans etmedim." dedim. Uzun zamandır dans etmediğim konusunda doğru söylüyordum. Gerçekten en son ne zaman dans etmiştim kim bilir!

"Sadede gel hadi." deyince ise hiç uzatmadan "Provalarda senin bana yardım edebileceğini düşündüm." dediğim an kaşlarını şaşkınlıkla çatıp bana baktı. "Dalga mı geçiyorsun kızım benimle? Ben ne anlarım danstan? Olmaz, unut sen o işi." diye itiraz edince gözlerimi devirdim. Elbette hemen kabul etmeyeceğini biliyordum ama en azından düşünebilirdi.

ARSEN K. (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin