Bölüm 67 - Etten Duvar

331 9 3
                                    

Arsen'den...

Sevdiğin birinin yalnızca düşlerinde can bulması kadar kötü bir hayal kırıklığı daha yok sanırım. Bu his, uyandığında sana dakikalarca boş duvarları izletir, öylesine buruk ve boşlukta hissedersin kendini. Sonra onu gördüğün o kısacık anı gözünün önüne getirmeye çalışıp mutlu hissedersin. Çünkü görüp görebileceğin yalnızca rüyalardan ibarettir. Fakat ben bir anlığına gerçek olduğuna inanmıştım. Kulaklarımdan silinmeye yüz tutmuş gür sesli adamın bana dolu dolu 'Kızım..." dediğini hatırlıyordum mesela. Bıyıkları da hâlâ sesi kadar gürdü. Keza bıyık altından gülmek tabiri de en çok babama yakışırdı. Bana hep sık sık tebessüm ederdi...

Seneler geçmişti ama saçlarında tek bir beyaz yoktu. Hiç fırsatı olmamıştı ki o beyaz saç teline sitem edip "Baban yaşlandı be kızım!.." demek için. Evlendiğinde yirmi üç yaşında, beni kucağına aldığında yirmi beş ve onu benden kopardıklarında kırk üç yaşınaydı...

On bir yıl sonra onu görebildiğim tek yer rüyamdı ve ben ona sarılırken bile bunun bir rüya olduğunun bilincindeydim. Bu hissin ne kadar kötü olduğu nasıl tarif edilebilirdi bilmiyorum. Yalnızca bu düşünceyle göğsümün fazlasıyla daraldığını hissettiğim bir an yatakta hızla doğrulmuş ve derin nefesler alırken şakaklarımdaki ıslaklığın ancak farkına varabilmiştim. Rüyamda ağlamıştım sanırım. Belki de alnıma biriken ter damlacıklarıydı bilmiyorum fakat tek bildiğim bedenime yayılan yoğun bir sıcaklık vardı. Nefes almalıydım ve bu yüzden üzerimdeki pikeden kurtulmak istedim. Fakat tam bu sırada dikkatimi çeken bir şey oldu.

Yatağın diğer tarafı... Boştu!

Ne Mahir ne de Defne yatakta yoktu ve komodinin üzerindeki saat henüz sabahın altısını gösteriyordu. Güneş bile yeni doğuyorken ikisinin de ortada olmayışı iyiye işaret olmasa gerekti. Bense henüz rüyamın tesirini bile üstümden atamadan pikeyi tamamen üstümden atıp yataktan çıktım. Dışarıdan gelen seslerde o an dikkatimi çekmişti. Pencereye yaklaştığımda perde sonuna kadar kapalıydı. Dün gece tamamen açtığımı anımsıyordum halbuki. Muhtemelen Mahir kapatmıştı. Peki neredeydi ve bu giderek artan sesler de neydi?

Pencereye ulaşıp perdeyi merakla araladığımda oradan oraya koşuşturan adamları gördüm. Kötü bir şey oluyordu değil mi? Aksi halde bu da Mahir'in sürprizinin bir devamı olması imkansızdı. Mahir ve sürpriz yapmak kırk yılda bir denk gelen romantizm tutulması gibi bir şeydi. O yüzden emindim, bir şeyler dönüyordu ve bu düşünce beni hızla odadan çıkmaya itti. Fakat ev öyle boştu ki dışarıdaki ayak seslerinden başka ses yoktu. Tabii az önce kapıdan gelen ses hariç? Dışarıda bir ton adam olduğunu bilmesem hırsız sanardım. Çünkü bir tek hırsız böylesine ses çıkarmamak için itina ederdi. Ancak benim gördüğüm Mahir'den başkası değildi. Varlığımı fark etmeksizin arkasını dönük bir şekilde duruyorken sessizce kapıyı kapatmaya çalışıyordu. Beni uyandırmaktan mı korkuyordu? Yoksa beni sahiden uyandırmaktan mı? Arasında çok ince bir çizgi vardı bu iki sorunun.

Ben ise sorunun cevabını bir an evvel almak adına kapıyı kapamasına bile müsaade etmeden "Kal orada!" dedim düz çıkan sesimle. Mahir ise suç üstünde yakalanmış gibi eli kapının kolunda asılı kalırken bedeni hariç başını bana doğru çevirdi yavaşça. O an burnundan memnuniyetsiz bir soluk verdi. Bu da meraklanacağım çok şey var anlamına geliyorken birkaç adımda yanına yaklaşıp hiç tereddütsüz açığa çıkan kuşkularımla tekrar konuştum. "Şimdi bana her şeyi anlatacaksın. Her neyin peşindeysen bunu bilmek istiyorum."

Sözlerim üzerine bedenini de tamamen bana doğru çevirmiş oldu. Daha sonra dudakları bir şey söylemek adına aralansa da söylememişti. Hatta söylemek istemediği öyle aşikardı ki her halinden belli oluyordu. Fakat yanlış bir seçimdi, ben tahammül seviyesi o kadar da yüksek biri değilken hele! "Mahir bir şey söylesene! Defne nerede? Nereye götürdüler onu?" diyerek sesimi yükseltip sertelmesine engel olamadığımda kestirip atmak adına "Söyledim, annesine." dedi yalnızca. Bu kadar mıydı? Verdiği cevaptan tatmin olacak mıydım sahiden?

ARSEN K. (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin