Bölüm 23 - Bilinmeyen Sessizlik

1.3K 69 2
                                    

Böyle nereye kadar kaçabileceğini sanıyordu bilmiyorum ama neye bu kadar öfkelendi bilmek istiyordum. Çünkü bunun hıncını da benden çıkarabilirdi. Ama aksine günlerdir öylesine suskundu ki çok konuşarak onu delirtme çabama bile tepkisiz kalmış, sadece gözleriyle sertçe bakınmakla yetinmişti. Tabii bunu yaparken bile gözleri susmam için emir yağdırıyordu. İşte şuan da yaptığı tek şey buna benzerdi. Ve ben gözleriyle konuşmasından sıkılıp ısrarla tekrar sordum.

"Anlatmayacak mısın hâla?" dediğimde gerilmişti, hissediyordum. Belimi tutan eli sıkılaşmıştı önce, daha sonra ise boynunda birkaç damar hemen belli etmişti kendini.

"Anlatacak bir şey yok, sorup durma artık." Soğuk ses tonu bile tenimi yakıp geçmişken derince bir nefes çektim ciğerlerime. O an kokusu doldu içime. Uzun zamandır böyle güzel bir kokuyu solumadığıma yemin edebilirdim. O yüzden istemsizce başım göğsünü buldu ve ben o an daha derin bir nefes çektim. Bu nefes öyle alelade değildi. İçimdeki çiçekler tomurcuktaydı da bu nefes açtırıyordu onları.

"Benden bir şey sakladığını hissedebiliyorum Mahir." diye son bir kez şansımı denediğimde hızla vücudunu benden uzaklaştırıp "Tamam bugünlük yeter bu kadar prova. Hadi hazırlan eve bırakayım seni." dediğinde içimdeki yarım kalmışlıkla baktım yüzüne. Parti'ye az kalmıştı, o da bana söz verdiği gibi provalarda eşlik ediyordu sadece. Bense biliyordum, bu boşuna bir çabaydı... Bir partnerim bile yokken bu provalar anlamsız gelse de bunu Mahir'e anlatamazdım.

Dans hocama teşekkür edip salondan ayrıldığımızda sessizdik yine. Boğucu bir sessizlik vardı ve gelip benim boğazıma yapışmıştı. Bir derdi vardı biliyordum. Ama ne yapsam da merhem olmama izin vermiyordu.

Bu boğucu sessizliğe son vermek için "Kendime bir şeyler alacağım beni AVM'ye götürür müsün?" dediğimde "Tamam seni bırakır oradan eve geçerim." deyince hemen itiraz ettim. "Olmaz!" diye aniden konuştuğumda yüzünü bu sefer bana doğru çevirip yüzüme baktı. "Ne olmaz?"

Durumu toparlamak için "Yani beni bırakınca eve gitme, sende benimle gel. Hem bana fikir falan verirsin olmaz mı? Belki sana da bir şeyler alırız." dediğimde "Benim bir şeye ihtiyacım yok. Hem eminim bu zamana kadar nasıl kendi kendine karar verebildiysen şimdi de verirsin. O yüzden ben yokum." dediği an son kozumu kullanmaya karar verdim. "Parti için bir elbise bakacağım. E bilirsin bütün gözler benim üzerimde olmalı. O yüzden bir erkek görüşüne ihtiyacım var... Ha eğer diyorsan ki gelmeyeceğim, eminim bana seve seve yardımcı olacak birilerini bulurum. Yani artık bana sarkarlarsa falan da büyük bir ihtimal başımı belaya sokarım..." diyerek önüme döndüğümde sabır dilercesine bir nefes çekip "Eğer fazla oyalanırsan bırakır giderim ve başını belaya sokmanda umrumda olmaz." dediğinde hızla elimi ona uzatıp "Anlaştık!" dedim. Elimi tutmasını beklerken ise buluşan gözlerimizle fazlaca gerildiğimi hissettim. Özellikle de elimi tutunca ise sanki hiç bırakamazmışım gibi gelse de ilk elini çeken ben oldum. Ne yapıyordum ben kendime böyle? Orası bir uçurumdu Arsen unuttun mu? Sonu olmayan bir uçurum!..

***

Üzerimdeki elbiseye baktığımda kararsız kalmıştım. En son ne zaman böyle bir elbisenin içine girdiğimi bile hatırlamazken bu parti fikrini ortaya atan kişiye sitem ettim. Bir de çok gerekliymiş gibi konuşma yapacaktım. Sakin kalabilmek ve bu kabinden bir an önce çıkmak istiyordum. Tabii eğer fermuarımı kapatabilseydim!

"Artık çıkmayı düşünüyor musun yoksa kasten beni delirtmek için mi yapıyorsun?" Perdenin arkasından konuşan adama o göremese de gözlerimi devirip sitemle konuştum. "Şuradan çıkmayı emin ol senden daha çok istiyorum ama ufak bir sorunum var."

"Ne zaman yok ki? Yine ne oldu? Doğru düzgün bir şey yediğinde yok. İçine giremedim falan deme."

"İnan seninle laf dalaşında olmayı bu elbisenin içinde olmaya tercih ederdim. Ama merak etme. Sorunum bu değil. Fermuarım... Sanırım sıkıştı. O yüzden dışarı çıkamıyorum." dediğimde sonunda sorunun ne olduğunu açıklığa kavuşturdum. Hâlâ aynada kendime bakmaya devam ederken ise perdenin hafifçe aralandığını görüp panikle arkama döndüm.

ARSEN K. (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin