Bölüm 44 - Kısasa Kısas

790 43 33
                                    

Yıldızların göğümden çalındığı geceler olmuştu. Tehlikenin bir dost gibi yanımda kol gezdiği, korkunun bir ecel gibi beni takip ettiği geceler... Yazın ortasında üşüdüğüm, gündüz vakti önümü göremediğim günler de olmuştu. Ben ömrüm boyunca yara kapatmaya uğraştım. Bu yüzden yara ne demek en iyi ben bildim. Bana öğrettikleri en acı şey bu oldu. Mesela hiç beklemediğiniz bir anda sevdiğinizi sizden aldılar mı? Geceler boyu kabuslar ile uyandınız mı? Yüreğiniz ağzınız da attı mı? Ağlamaktan göz pınarlarınız kurudu mu? Yalnızlıktan diktiniz mi gözünüzü tavana? Siz hiç dost oldunuz mu aynalarla?

İşte bu adamın bana öğrettiği en iyi şeyler bunlardı. Öğrenmiştim sayesinde. Bir insanın canı nereden yanar, en derin yarası nereden açılır öğrenmiştim. Şimdi ise gözümü bile kırpmadan elimde tuttuğum silahın tetiğine basmak ve acılarıma son vermek istiyordum. Ama şeytandı ya bu, kulağıma fısıldıyordu. Her şeyin bir bedeli olmalı!

"Senin için kolay bir ölüm yok! Sakın boşuna heveslenme."

Elimdeki silahı yavaşça yere indirip nefretle gözlerine bakmaya devam ettim. Sadece birkaç adım geriye doğru ilerleyip durdum sonra. Az önceki affallamış halinden kurtulmuş alaycı bakışları üzerimde dolanıyordu, her zaman ki vurdumduymaz hali vardı üstünde. Bir şey yapamayacağımdan o kadar emindi ki. Bu sefer o üzerime doğru birkaç adım atınca kulağıma dolan sesle dikkat kesildim. "Dikkatli ol, sana yaklaşmasına izin verme."

Bu esnada bana doğru adımlarını ilerleten adama bir kez daha silahımı doğrultma ihtiyacı duydum. "Yaklaşma!" diye uyardım sakin fakat tehditkar bir tonda. Bu ise onu durdurmaya yetmemiş ve beni duymazlıktan gelip üstüme yürümeye devam etmişti. "O tetiği çekmeyeceğini ikimizde iyi biliyoruz. Çünkü sen zayıfsın Arsen. Buraya yalnız gelerek neyi kanıtlamak istedin? O küçücük aklınla benden hesap sormaya geldin ve o hayal dünyanda beni alt edebileceğin düşüncesi geçti öyle mi?" O an tahammül edilmez küçümseyici bir kahkaha attı. Artık nereye kadar sabredecektim bilmiyorum ama yapacaktım. Kulağıma fısıldayan sese kulak verdim sonra. "Merak etme sana zarar veremez. Yoksa biliyorsun, Mahir beni öldürür."

Burak'a fark ettirmemeye çalışıp usulca sağ tarafta duran çalılıklara baktım. Bizi uzaktan izliyordu. Mahir ona çok güveniyordu, o yüzden benim de güvenmekten başka çarem yoktu. O gelene kadar da durumu idare etmem gerekiyordu. "Umarım sahiden iyi bir nişancısındır." diye fısıldadım sonra. Tam bu sırada tekrar Burak'a dönüp baktım. Tek kaşı havalanırken başını olumsuz anlamda sallayıp konuştu. "Oyun oynamaktan sıkılmadın mı Arsen? Biraz da gerçeklere dönelim ne dersin?" Eli yavaşça beline kaydığı an daha fazla bekleyecek vaktimin olmadığını anladım. Bazen kendi işini kendin halletmen gerekirdi.

Hiç duraksamadan namluyu biraz sola kaydırıp tetiği çektim. Silah sesi ormanda çınlarken Burak'da ne kadar ciddi olduğumu anlamış olacak gözleri bu defa soğuk bir öfkeyle bakıyordu. Elini ise çoktan çekmişti belinden. "Sıkılmadım!" dedim sakinlikten uzak sesimle. "Oyun oynamayı siz öğrettiniz bana, kardeşin ve sen. Arkamdan çevirdiğiniz onca dolabın hatrı kalırdı sonra. Ama bu sefer işin güzel yanı şu. Kaybedince misketlerini ya da şekerlerini değil... Canını alacağım!"

Adımları bıçak gibi kesilivermişti. Alaycı halinden eser kalmamış, iki yanında yumruk yaptığı elleri ve kasılan çenesiyle yüzüme bakmaya devam etmişti. "Umrumda değil. Çünkü oradaydım ben. Siz bir ezik gibi kıvranırken o acınası halinizi görmek için oradaydım. Ne sen ne de aptal şoförün sizden çaldıklarımı geri alamayacaksınız. İşte bu bana yeter." Sesindeki acımasızlığı bir türlü anlayamayacaktım. Neden? Neden benden bu kadar nefret ediyordu?

"Haklısın." dedim içimdeki kabullenişle. "Ama ben, bizden çaldıklarını geri istemiyorum zaten. Bedel istiyorum. Biraz empati alt tarafı be Burak! Bize ne yaşattın bilmeni istiyorum. Kısasa kısas!" Gözlerindeki öfke merağa bürünürken kaşları çatılmıştı. Artık ne vurdumduymaz bir hali kalmıştı ne de sadece onun canını almakla yetineceğimden emindi. Bense bu merakını gidermek istiyordum.

ARSEN K. (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin