"Servizio in camera" diye birinin seslenip kapıyı çalmasıyla gözlerimi yarım yamalak açıp yerimde doğruldum, üstüm hep yerlerdeydi elimle ağzımı kapatıp dün geceyi aklıma getirince yanaklarım hemen ısınmaya başlamıştı Dalyan kendisini bana çevirip elini bacağıma attığında biri tekrar kapıya vurup anlamadığım dillerde bir şeyler söylerken gözlerim büyüdü ve Dalyan'ı sarstım, derin bir iç çekip gözlerini açınca kaşlarını çattı.
"Ne oldu?"
"Kapı çalıyor biri anlamadığım dilde bir şeyler söylüyor"
"Servizio in camera" diye tekrar aynı cümleyi söylediğinde kaşlarımı çatıp Dalyan'a döndüm oda hemen ayaklanıp yerdeki yorganı kendi kıyafetlerini kaldırmaya çalışırken dehşetle yataktan kalkıp adım attığımda ayağım kaydı, yüz üstü kapaklanıp inleyerek yerimde doğruluğumda Dalyan bana endişeyle bakıp kollarımı tutarak ayağı kaldırdı.
"İyi misin?"
"Evet"
"Sakarım benim" deyip hızla yanağımı öpünce adamın söylediği o şeye aklım gitmişti.
"Adam kamerayla bizi mi çekecek? Yoksa buradaki manzarayı çekecek?"
"Ne diyorsun Ela, ne kamerası?" deyip hızlı hızlı yerdekileri kucağıma doldurup beni tuvalete sürükleyince kaşlarımı tekrar çattım.
"Bu kim?"
"Oda servisi"
"Oda servisi kamera diyerek mi geliyor?"
"Sevimli, onların dilinde böyle oluyor"
"Kocama rezil oldum" deyip sinirle elimdekileri tuvaletin şifon yerine koyup ellerimle yüzümü kapattım Dalyan hızla omzumu öpüp güldü.
"Rezil olmadın, bilmemen normal" deyip yanımdan ayrılınca bende çırılçıplak bedenime aynadan baktım, herşey o kadar tuhaf geliyordu ki...bir zamanlar bekardım kendi evim vardı şimdi bambaşka bir ülkede bambaşka bir hayat yaşıyordum. "Ela" diye seslenince Dalyan, düşüncelerimden çıkıp tuvaletin kapısını açtım ve başımı uzattım elindeki tepsileri terasa götürüp bana göz kırpınca yutkundum.
"Şey sen git, ben hemen geliyorum" dedim, derin bir iç çekip bana doğru gelmeye başladı nefeslerim hızlandığında kapıyı itip kollarını belime sardı ellerim göğsü içinde hapis olmuştu titrekçe nefes alıp verdim oda burnuyla şah damarımı okşamaya başlamıştı.
"Bundan dolayı mı? Biz evliyiz...sanki dün geceki ateşli kız sen değildin" dediğinde hemen geri çekilip kaşlarımı çattım yüzüne baktığımda gülümsüyordu omzuna açılıp vurabildiğim kadar vurdum.
"Utandırmasan?"
"İyi ama dün sen..."
"Biliyorum" diye yarıda kesip geri çekilmeye çalıştığımda uzanıp dudaklarımı sertçe öptü ve elimi tutarak beni yatak odasına götürdü.
İtalya tatilinin ikinci gününde gezmediğimiz bir kaç yeri gezip otele gitmek için yola koyulduk, bu akşam İstanbul'a dönüş yapacaktık annem Antalya'ya gitmek istediğini söylemişti Dalyan'da zaten işlerini fazla aksatmamak için dört günü ikiye indirip bu akşam çıkmaya karar vermiştik, otelde yemeğimizi yemenin ardından valizlerimizi hazırlayıp odamızdan çıkmıştık kapının önünde bekleyen araca binip uçağın olduğu yere gittik, geldiğimizde valizleri şöför hostese verirken bizde içeri geçip koltuklara kurulmuştuk o sırada Dalyan'ın telefonu çalmıştı kaşlarını çatıp ekrana baktığında tek kaşını havalandırdı bende kaşlarımı çatıp yanına gittim ve ekrana baktım özel numara arıyordu. "Kim acaba?"
"Orasını bilmiyorum ama özelden aradığına göre tanınmak istemeyen kişi" deyip kapattığında iç çekerek başımı göğsüne yasladım koluyla belimi sıkıca sarıp okşarken tekrar telefonu çaldı, başımı kaldırıp kaşlarımı çatarak iç çektim oda dişlerini sıkmıştı.
"Bence açmalısın, neden özel numara iki kere arasın seni? Belki bir şey vardır" dediğimde dudaklarını büzüp cevap vermeye karar verdi ve açıp kulağına tuttu.
"Ne var?" kaba cevabı yüzünden hafifçe koluna vurmuştum hiç oralı olmayıp sert yüzünü sanki karşı taraf görecekmiş gibi sert tutmaya çalışıyordu, biraz bekledikten sonra Dalyan cevap verdi. "Evet benim ne yapacaksın hayırdır?" diye sorunca çatılı kaşları hafifçe düzeldi. "Yarın dönüyorum İstanbul'a Holdinge gelip derdiniz neymiş konuşuruz" dediğinde yerimde doğruldum ama tekrar göğsüne yapıştırıp sırtımı okşamaya devam edince iç çekip kolumu beline sardım, telefonu kapattıktan sonra kaşlarımı çatıp dudaklarımı büzdüm.
"Neden zorbalık yapıp sert cevap veriyorsun?"
"Böyle istiyorum"
"Böyle olmak sana yakışmıyor"
"Ama sana yapmamam yakışıyor, başkasına böyle yapmam" dediğinde iç çekip gözlerimi aşağıdaki küçücük ışıklara çevirdim oda alnımı öpüp tekrar sırtımı okşamaya başlayınca iç çektim.
"Kim aradı?"
"Bir kadın"
"Kimmiş o kadın?" hemen kıskançlık krizine girip kaşlarımı tekrar sertçe çattığımda kıkırdadığını duydum.
"Sakin ol Harley Guin, onun gibi çılgın olmadan önce dinle...biraz yaşlı bir kadın aradı beni? İsmimi söyledi doğruladım sonra bir iş hakkında görüşmek istediğini söyledi bir iş teklifi mi ne olacakmış bir şeyler zırvaladı yarın görüşürüz dedim bende" dediğinde kıkırdamaya başlayarak başımı kaldırıp yüzüne baktığımda oda tek kaşını kaldırıp çaprazca gülümsedi. "Bakıyorum için rahat etti ha sevimli?"
"Hıım...aslında ben Harley Guin gibi olmak isterdim"
"Bende senin Joker'in"
"Sen zaten Joker'sin öyle olmana gerek yok" dediğimde güldü ve beni hızla koltuğa yatırıp üzerime çıktı, ellerini yanaklarıma koyup dudağıma sertçe bir öpücük bırakınca kulağıma fısıldadı.
"Doğru tahmin minik sevimli sevgilim" dediğinde yanağını öptüm oda benim alnımı öpüp yerinde doğrulmasıyla beni de kendisine çekti bacak bacak üstüne attığında başımı bacağına dayayıp sol elimi de beline koyup derin bir iç çektiğimde eliyle saçlarımı okşamaya başladı, gülümseyerek gözlerimi kapatıp elini tuttum ve öptüm sonra tekrar saçlarımı okşamasına izin verip gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌸 Bir Zorba Bir Sevimli 🌸
RomanceZorba bir adamla sevimli kızın ilişkisi nasıl olabilirdi? Ortaya karmaşık, ama bir o kadar da tatlı bir görünüm oluyor aslında. Diğer taraf uzlaşmayı seçerken diğer taraf burnunun dikine giderken nasıl bir aşk doğabilirdi? Biri soğuk, dışarıdan acım...