🌸 37. Bölüm 🌸

758 31 0
                                    

Boğazımın ağrısı yüzünden kaşlarımı çatıp elimi boynuma götürdüm ve inleyerek yerimde doğrulup öksürdüm, boğazlarım feci ağrıyordu kesin dünkü yediğim dondurmalar yüzünden olmuştu Dalyan tuvaletten çıkıp kıravatını düzenlerken aynadan bana kaşlarını çatarak bakıyordu. "Ne oldu sevimli neyin var? Ah dur tahmin edeyim boğazların ağrıyor değil mi? Ben sana dedim yavaş ye dikkat et diye, sense hortum gibi sömürdün"
"Ya bir sus ya, canım yanıyor!" dememle sesime şaşırdım, gözlerim kocaman olmuş ellerimi yanaklarıma yapıştırıp alt dudağımı ısırdım Dalyan da hafifçe gözlerini büyütüp alayla konuşmuştu.
"Bence şirkette hiç kimseyle konuşmasan daha iyi olur, şey yanlış anlama ama sesin travesti gibi çıkıyor"
"Çok rahatladım teşekkürler sanki ben bilmiyordum"
"Sanki ben bilmiyordum" diye daha kalın bir sesle konuşunca güldüm, oda çaprazca gülümseyip odadan çıkacakken kapı çalmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp kahvaltı kurmak için aşağı indiğimde Çınar elinde bir dosya tutuyordu Dalyan'da kaşlarını çatmış dosyayı incelerken Çınar gülümseyerek karnımı işaret etti.
"Nasıl gidiyor bakalım hamilelik" diye sorunca idare eder der gibi elimle aşağı yukarı yaptım oda kaşlarını çatıp dudaklarını büzmüştü. "Niye konuşmuyorsun?"
"Çünkü sesim kalın" dediğimde gözlerini büyütüp ağzı açık yüzüme bakmıştı.
"Kızım sana ne oldu? Boru mu girdi boğazına bu ne biçim ses?" diye dalga geçip şoku atlatmanın ardından bir kahkaha patlatınca Dalyan'da kıkırdamıştı, dudaklarımı büzüp onun koluna bir tane vurduğumda güldü ve yanağımı sıkıp yanımdan geçti.
"Çok komik"
"Sese bak, ankesörlü telefonların kalın cızırtısı gibi çıkıyor"
"Çınar kes sesini" dediğimde güldü ve pes eder gibi ellerini havaya kaldırdı, Dalyan arkasını dönüp kollarını göğsünde birleştirip ciddi bir yüz takındı.
"Ne oldu o adam?" bunu sorunca Çınar da ciddileşip iç çekti ve ellerini cebine koydu.
"Çocuklar ilgileniyor"
"İyi devam etmelerini söyle" dediğinde derin bir iç çektim, ne olacaktı bunun sonu bilmiyordum ama umarım herşey güzel olurdu. Dalyan şirkete gelmemi istemiyordu ama ben onu tabi dinlemiyordum çünkü vücudum çalışmaya alıştığı için evde oturduğumda canım sıkılıyordu. "Ne gerek vardı da şirkete geliyorsun? İki can taşıyorsun" diye zorbalık yapıp söylenmeye başlayınca baygın bir şekilde iç çekip ellerimi karnıma koydum, sesimi çıkarmayınca derin bir iç çekip elini karnıma koydu ve okşamaya başladı. "Canın bir şey çekiyor mu?"
"Yok teşekkürler"
"Emin misin? Çikolata, pasta, şeker..."
"Teşekkür ederim düşünceli ama zorba kocacığım"
"Rica ederim sevimli" dediğinde gülümsedim. Şirkete geldiğimizde herkes yeni yeni hamile olduğumu öğrendiği için tebrikleri almıştım hatta bir kaç yakın çalışan hediye bile almıştı, telefonum çalınca ekrana baktım zorba bey arıyordu kendime kahve alırken cevap verdim.
"Efendim?"
"Ne yapıyorsun?"
"Kahve alıyorum kendime"
"Portakal suyu iç, kafein belki bebeğe zararlıdır" dediğinde oflayarak başımı geriye attım.
"Hamile olan sen misin ben miyim belli değil, bu kadar abartmana gerek yok ben iyiyim zararlı değil ayrıca öyle bir söylüyorsun ki eroin alıyorum sanki"
"Yanıma gel" deyip kapatınca tekrar ofladım ve kahvemi içe içe asansöre yürüdüm, odasına geldiğimde daha ben kapıyı açmadan o açmıştı ve gülümseyerek elimi tutup kapıyı kapattı ve yanağımı sıkıca öpüp elini tekrar karnıma koydu. "Elimde değil güzelim, sağlığını ve bebeğimizi düşünmek benim babalık ve kocalık görevim bir kere"
"Tamam tamam, annem gibi davranıyorsun ama bunu baştan söyleyeyim" dediğimde kıkırdadı. Akşam olduğunda şirketten beraber çıkıp güzel bir restoranda yemek yemenin ardından kafeye geçip orada da bir güzel tatlıları gömmüştük, elimde ki pamuk şekerle arabaya bindiğimizde Dalyan bu halime kıkırdayıp duruyordu kaşlarımı çatıp omzumu silktim.
   "Ne?"
   "Çok sevimli olduğunu biliyor muydun?"
   "İvit" deyip kocaman gülümsediğimde pamuk şekeri tutup suratıma geçirince ağzım iki metre açılmıştı. "Ya ama ne yaptın? Bir de bana çocuk olma diyorsun" dediğimde güldü ve arabayı çalıştırıp gaza basmıştı yüzümden topladığım şekerleri top haline getirip ağzıma çocuk gibi küsmüş bir şekilde atarken oda kıkırdamaya devam ediyordu.

🌸 Bir Zorba Bir Sevimli 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin