Yazarın Ağzından.
Kutlama Bittikten Hemen Sonra.
"Annesi ve babası ayrı şehirlerde yaşıyor babası kızını bir kere bile aramamış, yanına gelmemiş ama bu plan işe yarar mı bilmiyorum efendim" dedi iri adam, siyah takım elbisesi ve üzerine giymiş olduğu siyah kalın paltosuyla karşısındaki sarışın kadına bakıyor ve emir bekliyordu, kadın sinsice bir oraya bir buraya gidip duruyor elini çenesine koyup kaşlarını çatmış bu karşısındaki adamla bir fikir yürütüyordu kadının birden aklına bir şey gelmişti...ailesi bu olayı görse bile babası bir hassa? Pek umursamasa da yine öfkelenip kızının böyle işler yaptığından dolayı huzursuzluk yaratacağını umut ediyordu.
"O kız...nerede şimdi?"
"Dalyan beyin evinde, gece kutlama bittikten sonra alkollü eğlence tertip etmişler yalıda bir sürü fotoğrafları var ama anı kalması için gazetecileri korumalar hep uzaklaştırdı bu yüzden bir haber yayınlayamadılar gerçi restorana sızan bir kaç röportajcı oldu...gecenin sonunda yanındaki kızla aynı eve gittiğini ve geceyi beraber geçirdiklerini tespit ettim"
"O resimleri almayı akıl etmişsindir? Birini araya sokmuştum o resimleri çekmesi için"
"Dalyan bey şüphe etmesin diye sizin araya soktuğunuz fotoğrafçıdan bir kopyasını aldım karton kutunun içinde efendim"
"Güzel...bana usta bir gazeteci bulman gerek haberi yaymam için? Altına ne yazacaklarını ben kağıda yazıp onlara ileteceğim eminim ki Dalyan röportajcıların haber yayınlamasını önlemiştir"
"Sizce bu plan işe yarar mı?"
"Yaramasa bile..." elini çenesinin altından çekip beline koydu ve şeytani bir gülümseme takınıp göz kırptı. "İkisini huzursuz edeceği için epey hoşnut olacağım? Git şimdi" diye emir verip adamı yolladıktan sonra kendi kendine güldü. "Bundan sonrasını siz düşünün bakalım!"
İki Saat Sonra.
Gazeteci genç çocuk ürkmüş bir şekilde karşısındaki sarı saçlı kadına ve arkasındaki iki iri yarı adama bakıyordu, yutkunarak nefesini düzenlemeye çalıştı. "Buyurun?"
"Senden istediğim özel bir istek var, bir resmi gazeteye yaymanı ve altına bana ait sözleri yazmanı istiyorum bunu yapabilirsin değil mi? Sonuçta gazetecisin...bu senin işin?"
"Evet ama..." kadın elini öfkeyle kaldırıp susmasını sağladı ona yüklüce bir miktar nakit para uzatıp yapmasını emretti genç çocuk korkarak istediğini yaptı adamlardan biri belindeki silahı çıkarınca çocuk korkudan titreyerek inledi ve gözlerini kadına çevirip yutkundu. "Yaparım"
"Güzel! Paranı zaten verdim" deyip kutuya yöneldi içindeki resimlerden en içine yatanı kaldırıp resme baktı birbirlerine sarılmış halleri, pastayı keserken birbirlerine bakan gözleri, ve Dalyan'ın onu yanağını öptüğü o sahneyi... dişlerini sıkıp öptüğü resmi, pasta kestikleri resmide ve yatta dans ettikleri resmi alarak çocuğun eline verdi. "Bu resimleri basıp haberlere de ses getirecek şekilde yayınlamanı istiyorum, not al!" diye emredince çocuk korkuyla resimleri alıp çantasına koydu ve kalemle defterini çıkarıp hazırda bekleyince kadın gülümsedi. "Yaz bakalım delikanlı, ünlü iş adamın, evlenmem diyen hazin sonu!
Mafya babalarının gözde dostu olan ve Kayaoğlu holdingin soylu bilinen Dalyan Kayaoğlu sevgilisi Ela Elmas'la ilişki yaşadığını, aynı evde kaldığını, büyük bir aşkla birbirlerine deli olduğunu, bebek beklediklerini ve kısa bir süre içinde evleneceklerini bizzat kendisi söylemiş ve doğrulamıştır. Dün gece saatlerinde Dalyan Kayaoğlu'nun doğum gününde birlikte keyifli vakitler geçirip ardından yatta kutlama yaptıkları, ve dans ettikleri kameralarda görüntülenmiştir, gecenin sonunda beraber ayrılıp aynı arabalara bindiklerini ve Dalyan Kayaoğlu'nun birlikte gittikleri herkes tarafından görülmüştür"
🌸
Ela Elmas.
Sabah Saatleri.
Kapı gürültüyle çalmaya başlayınca korkuyla yerimde sıçrayıp hemen doğruldum Dalyan derin uykudaydı sese uyanmıyordu aşağıdan bangır bangır ses bir kez daha yükselince korkuyla inleyip hemen ayağı kalktım koşarak yanına giderken ayağım yorgana takılıp gürültüyle yere düşünce oda ani bir şekilde masanın üzerindeki silaha uzandı ve bana doğru tutunca korkuyla çığlık atıp ellerimi havaya kaldırdım. "Benim!" diye bağırınca gözlerini büyütüp şaşkınca bana baktı sonra dişlerini sıkarak masaya geri koyup ellerimi tuttu ve kendi ayağı kalktığı gibi beni de ayağı kaldırıp endişeyle yüzümü inceledi.
"Sen yerde ne halt ediyorsun?"
"Ayağım yorgana takılınca düştüm"
"Allah aşkına öyle korktum ki, biri eve girdi sandım hiç demiyorsun? Ya seni vursaydım!" diye korkuyla gözlerime bakınca kapı tekrar gürültüyle çalmaya başladı, korkuyla yerimde sıçrayıp inledim.
"Bu kapı böyle çalınca korkup sana kaçtım" dediğimde kaşlarını çatıp geri çekildi pencereden dışarıya bakınca hemen koşarak geri gelip silahını aldı.
"Sen burada kal"
"Kim o?" diye sordum korkuyla, uzanıp yanağımı öptü ve okşadı.
"Sen burada kal birşey olmayacak" deyip hızlı adımlarla odadan dışarı çıktı, peşinden gitmek istesem de korkuyordum ama aklımda korku dolu senaryolar gezmeye başlayınca inleyerek peşinden gittim, aşağı indiğimizde kapıyı hızla açıp silahı doğrulttu ve o anda kapıda dikilen babamı görmemle gözlerim korkuyla büyümüş ikiye katlanmıştı paniğim.
"Nerede o sürtük!"
"Kimsin?"
"Dalyan yapma!" diye araya girmemle ikisi de başlarını bana çevirmişti, korkuyla merdivenlerden inip yanına gittiğimde silahını hala babama doğru tutmuş gözlerime bakıyordu. "O benim...babam" dediğimde şaşkınlıkla dudakları aralandı başını çevirip ona bakınca babam bana öfkeyle ve hayal kırıklığıyla bakıyordu kaşlarımı çattım. "Baba senin ne işin var burada? Burayı ve beni nereden buldun? Bunca zamandır yokken neden şimdi geldin?"
"Seni pis cenabet kız! Seni besledik büyüttük bizde sevinmiştik insan olacaksın..."
"Sevinmiştik derken? Sen beni ve annemi bırakıp gittin neyin sevinmesi..."
"Kes sesini! Seni büyüttük ama bir bakıyorum kızım dediğim kız elin adamlarıyla evlerde fingirdiyor! Bunların yapasın diye mi büyüttük seni!"
"Lafını bilde konuş be adam! Kızının hiçbir suçu yok onu ben getirdim buraya!" diye öfkeyle Dalyan araya girince sakince ellerimi havaya kaldırıp açıklama yapmaya çalıştım.
"Durum sandığın gibi değil açıklama..."
"Ne açıklama yapacaksın? Bu adama aşık olup hamile kaldığını mı? Yoksa kısa zaman sonra evleneceğini mi?" diye gürleyip elinde tuttuğu gazete küpürünü yüzüme fırlatıp tükürdü. "Sen çok fazla oldun senin başını artık bağlamam gerekti seni eli yüzü düzgün bir herife verip ondan hamile kaldığını, aşık olduğunu ve evleneceğini bütün akrabalara söyleyeceğim ve sende emrimi yerine getireceksin! Bu adamla da samimiyeti keseceksin!" diye gürleyip kolumu tutup çekmesiyle acıyla inledim ama o sırada Dalyan belimi hızla yakalayıp serçe çekince onun güçlü vücuduna sarılmak zorunda kalmıştım korkuyla ve duyduklarımın şokuyla onun göğsüne sinerken Dalyan tehlikeli bir ses tonuyla konuştu.
"Birincisi, ben varken onu kimseyle evlendirmezsin o benim! İkincisi, benim de bir itibarım var belli ki yalan yanlış şeyler yazılmış sizde inanmış kızınızı suçluyorsunuz olayı bilmediğiniz için büyütüp durmayın ben bir iş adamıyım zenginim bu yüzden çekemeyenlerim çok..."
"Bana ne senin ne olduğun? Kızımı bana ver yoksa polis çağırırım!"
"Dene, durma dene!" diye gürleyip beni arkasına çekti ve silahını tekrar ona doğru tuttu. "Onu benden alamazsın, seni öldürürüm! Hele ki başka adamın kollarına itme fikri hiç iyi değil, senin ağzına sıçarım!" diye gürleyince ağlayarak onun kolunu sıkıp hıçkırdım, babam öfkeyle dişlerini sıkıp beline uzandı gözlerim büyüyünce oda silahını çıkarmış Dalyan'a doğru tutmuştu bir çığlık atıp ikisinin arasına girdim.
"Sakın yapma!"
"Çekil aradan bu herifi öldürüp seni evlendireceğim bitti o kadar!"
"Öyle bir şey asla yapamazsın, tatlım aradan çekilir misin?" diye son sözü bana söyledi ama dinlemedim, tam ona bakacakken babam kolumdan tutup sertçe çekmesiyle ayaklarının dibine boyluca uzandım Dalyan hızla öne atılmasıyla babam bir el ateş edince bir feryad koparıp başımı arkaya çevirdim Dalyan inleyerek dizlerinin üzerine çökmüştü bacağından vurulmuştu babam tekrar ateş edecekken hızlı ayağı kalkıp onu itmemle ateş etti kurşun evin duvarına saplandı, ağlayarak arkamı dönüp Dalyan'ın yanına gidecekken hızla kolumdan tutulup çekildim babam öfkeyle beni çekiştirmeye çalışırken Dalyan hızla ayağı kalktı o haliyle bile silahı doğrultunca başımı iki yana salladım.
"Yapma..." dediğimde dişlerini sıktı. "Suçlu duruma düşeceksin, bırak haklı kal adalet zaten kimin tarafında belli olacak" başını iki yana sallayıp yalpalayarak gelmeye başlayınca tekrar başımı iki yana salladım, durdu derince baktı göz yaşlarım içinde içim yana yana babamın beni sürüklemesine göz yummak zorunda kaldım, çünkü eğer Dalyan onu vurursa onu hapise atarlardı ben bunun vicdan azabını çekemezdim yapamazdım. Evime geldiğimde annemin kapıda dikildiğini gördüm gözleri ağlamaktan şişmişti babam benim kolumu sıkarken diğer yandan anahtarımla kapıyı açıyordu, salona geldiğimizde beni hızla itip yüzüme tokat atınca annem öfkeyle bağırıp onu itti. "Kızıma vuramazsın seni hayvan!" anneme de bir tane tokat indirince acıyla bağırdım, babam öfkeyle ona döndü ve alayla güldü.
"Kızın öyle mi? Senin bu kızın elin adamın evinden çıkıyor aşık olduğunu hamile kaldığını ve evleneceklerini biliyor muydun!" annem ağlayarak yüzüme bakınca başımı iki yana salladım.
"Anne hepsi yalan Dalyan öyle bir adam değil beni kullanacak bir adam değil, onun düşmanları çok birileri bize tuzak kurdu anne yalvarırım inan bana hiç bu yaşıma kadar sana yalan söyledim mi? Bir hatamı gördün mü?" diye haykırarak konuşup ağladığımda annem yanaklarını silip babamın karşısına geçti ve dimdik durdu.
"Ben kızıma inanıyorum çünkü o senin yatıp kalktığın karılar gibi değil, benim kızım namuslu bir şekilde bu evde hayatını bizden uzakta geçirdi hiç bir akrabamdan duymadım senin kızın burada bunları yapıyor diye? Duymadım! Benim kızım yalan söylemez!"
"Senin de kızının da a..na koyayım, sizin gibi cenabet bir ana - kız görmedim! Şimdi bütün akrabalara haber ediyoruz tanıdığım eli düzgün genç ve işi gücü yerinde Tarık diye bir oğlan var asker arkadaşımın oğlu onunla evlendireceğim ona aşık olduğunu evleneceğini herkese söyleyeceğim hamile olduğu anlaşılmıyor zaten evlendiklerinde acele ettiler deriz!"
"Ben hamile değilim kimseyle yatıp kalkmadım yalan haber bun..." tekmeyi bacak arama savurduğu gibi acıyla bir inleme çıkarıp nefesim tıkanmış bir şekilde dizlerimin üzerine çökünce annem gürleyerek babamın suratına tokat atmak için açılınca babam kolunu yakalayıp bir tane vurdu.
"Benim söyleceklerim bu kadar, bitti bu kız evlenecek benim istediğim kişiyle! Yoksa sizi öldürürüm! O adamı da öldürürüm!" diye gürleyip yanımızdan ayrılınca yere uzandım hıçkırıklar içinde boğulurken annem ağlayarak yanıma gelip beni doğrultu ve sıkıca sarıldı hıçkırıklar içinde anneme feryad ettim.
"Anne yemin ederim ben onunla yanlış bir şey yapmadım hamile değilim inanmıyorsan hastaneye gidebiliriz vallahi öyle birşey yok sabaha çıkmak nasip olmasın ki yok..." diye bağırıp ağlayarak sıkıca sarılınca annemde hıçkırıklar içinde konuştu.
"Yavrum, ciğerim, kalbim...ben sana inanıyorum güzel kızım"
"Anne yalvarırım bir çözüm bul ben evlenmek istemiyorum tanımadığım etmediğim bir adamla evlenmek istemiyorum anne ölürüm ben, işte o zaman ölürüm ben yalvarırım bir çözüm bul anne ben ölürüm!" diye bağırıp tişörtünü sıktığımda annem de hıçkırıklar içinde karşılık verdi.
"Yavrum nasıl yapacağız, bu it bir yolunu bulur engel olur bize tanımıyor musun sen bunu? Bizi öldürür keser, seni kaçırıp götürsem bir hal eder bulur bizi? Zaten kaçmamıza fırsat bırakmaz peşimize adam takar bu şerefsiz bana yaptıklarını söylemedim mi sana? Evlenmem dediğimde beni hastanelik etti kaçarım diye peşime adam taktı...neler çektirdi bana sana hepsini anlattım...sen birde? Seni düşmanı olarak görüyor üzerine bir de namus binince gururu zedelendi ciğeri peş para etmezin köpeği herhalde...sana neler yapmaz güzel kızım"
"Anne ne olur polise gidelim, bir şeyler yapalım yalvarırım anne..." diye konuştuğumda içeriye tekrar babam girince annemle ben sustuk telefonu kapatıp dişlerini sıkarak bize baktı.
"Konuştum ben Kazım'la, Tarık yarın istemeye gelecek sende evet diyeceksin hele bir deme, ananı da o sevdiğin adamı da lime lime doğrar öyle yollarım sizi ebür dünyaya!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌸 Bir Zorba Bir Sevimli 🌸
RomanceZorba bir adamla sevimli kızın ilişkisi nasıl olabilirdi? Ortaya karmaşık, ama bir o kadar da tatlı bir görünüm oluyor aslında. Diğer taraf uzlaşmayı seçerken diğer taraf burnunun dikine giderken nasıl bir aşk doğabilirdi? Biri soğuk, dışarıdan acım...