MAVZERDEN KURŞUN ATAR EFELER

7K 571 135
                                    

Kim demiş her şeyin bitişi ölüm
Destanlar yayılır mezarımızdan..
  (BÖRÜ)


YAZARDAN*

Güneş göğü kızıla boyarken hava ıssız bir esintiye sahiplik ediyordu. Gökten insan bedenini okşamak için damlalar düşerken tepede kartal süzülüyor, yerde kurtlar ölüme uluyordu.

Onlar asildi, korkusuz ve güçlüydü. Onlar savaşçıydı, er ve yiğitti. 

Onlar Türk'tü!

Gökte yırtıcı kartal, yerde boz tüylü, çakır gözlü kurt!

Poyraz Ali sabırsızlıkla arabaya kalçasını dayamış bekliyordu. Jilet gibi siyah bir takım giymiş, birkaç saate nişanlanacak arkadaşının evinin önünde onu bekliyordu. 

Mekana kadar her şeyi ayarlamış, davetlilerle bile neredeyse o ilgilenmişti. 

Ahmet heyecanlı ve bu sıralar yalnızca Şevval odaklıydı. 

Evin kapısı açıldı, içeriden ilk çıkan Ahmet'in kardeşi Zümra oldu. Pudra bir elbise ve pudra bir başörtü takmıştı, birkaç gün önce karnında bir canlı taşıdığının haberini almıştı. Hareketlerine dikkat ederken ailesinin iki güzel haberle mutluluğuna şahitlik ediyordu. 

Onun ardından dışarıya Ahmet çıktı, kardeşinin koluna girmesine müsaade ederken koyu lacivert takımıyla göz kamaştırıyordu. 

Poyraz'ın yanına doğru yaklaştılar, Poyraz'ın sonunda araba almış olması ekibi rahatlatmıştı. 

Ahmet, kardeşine arabanın kapısını açarken Poyraz'a kısa bir baş selamı verdi ve konuştu. 

"Annemler Sami Komutanla gelecek, gidelim biz."

Poyraz ve kendisi de arabaya bindiğinde gitmek için hazırdılar, şimdi ilk işleri Şevval ve Dolunay'ı kuaförden almaktı. 

Öyle de yaptılar,kuaförün önünde durduklarında Dolunay çoktan dışarıya çıkmıştı. Üzerinde Poyraz'la aldığı siyah elbise vardı,bej rengi topuklu ayakkabı giymişti ve saçlarını dağınık topuz yaptırmıştı. Göz makyajı siyah ve derindi, mavi gözleri ön plana çıkmış ve Poyraz'ın o gözlere dalmasına sebep olmuştu. 

Ahmet araçtan inerken Dolunay kuaförün kapısına dayandı ve gülümsedi. Bu sırada Poyraz ve Zümra'da araçtan inmişti. 

Nişan saatine çok az bir zaman kalmıştı, bu nedenle Ahmet sabırsızdı. 

"Teğmenim, izin verin." dedi hızla. Kravatı boğazını sıkıyor, gerginlikten öfkesi artıyordu. 

Dolunay kafasını sağa sola salladı ve neredeyse kahkaha atacakken kendini durdurup neşeli bir sesle konuştu. 

"Gelini görmeden önce ablaya bahşiş."

Poyraz gülüp, aferin kızıma, diye fısıldarken Zümra tatlı tatlı onları izliyordu. Bugün burada eşinin de olmasını çok isterdi fakat eşi yurtdışında mühim bir işle uğraşıyordu. Eşinin ailesini de kendisi davet etmemişti, nişan töreni oldukça mütevazi olacaktı. Küçük bir bahçede birkaç tanıdıkla yapılacak olan törene askeriyeden bile çok kişi davet edilmemişti ve kimse buna takılmamıştı. 

Ortalık artık karışmaya başlamış, askeri gruplar tek tek dağa çıkıp güvenli bölge oluşturmaya başlamıştı. Sıradaki grup Poyraz'ın grubu olacaktı. Üç gün sonra dinlenme zamanı geçmiş olacaktı. 

BORDO HAREKATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin