Ayrılık... üç hece, yedi harf, bir ömür acı. İnsan pençesine düşmek ister mi hiç ayrılığın? Olmaz olsun, yok olsun, silinsin, kahrolsun!
Güneş tepede parıldıyor, etrafta sessizliği yaran nefes sesleri var, koyulaşmış ve kinlenmiş kurt bakışları çakalı parçalara ayırıp kalleşlerin önüne atacak gibi.
Leş. Leş!
Dolu gözlerini kurutan kin kalbinin ölüme yaklaşan atışlarını hızlandırdı. Kadın, uğruna can verilecek vatan kadar güzel kadın ölümün pençesindeyken adam ölümü öldürmeye gelmiş.
Ölüm ölür mü hiç?
Ölüm öldürülür mü hiç?
"Demirbaş.."
Kısık çıkan ses kendinden emin olduğunu belli ediyordu yine de. Korkusu vardı elbette, karşısındaki adamın bakışları kanını dondururken ona verdiği ceza onu zevke getirmeye yetiyordu.
Kötüydü, kötüler ölümü hak ederdi.
Poyraz duyduğu kısık sesin sahibinden bakışlarını çekmedi, dağın başındaydılar ve sadece ikisi vardı.
"Şimdi ne yapacaksın?"
Poyraz kaos öncesi sessizliği korumaktan yanaydı. Sinirlendiğinde konuşmazdı bir müddet, konuşursa yer yerinden oynayacak gibi. Ağır gelirdi adamın sözleri şu ufacık dünyaya!
Elindeki silahı Rafael'e doğrultmuştu, aynı zaman da başka bir silah ona doğrultulmuştu ama umrunda değildi.
Nefesleri vardı; onun nefeslerini gece dinle uykuya dalarsın, gündüz dinle uyanırsın. Öyle güzeldi ki adam, öyle asildi ki... Türk asaleti!
"Buradan birimiz ölü çıkacağız." Dedi tekrar karşısındaki yeşil gözlü herif.
"Kendini suçlama,"
Poyraz susuyordu, önce dinlerdi. Dinler ve sonra gereğini yapar.
"O kadın, Dolunay, her erkeği baştan çıkaracak kadar.."
Sustu, adamın bakışlarındaki asabi karartıyı anında fark etmişti. Devam etse parçalayacak sanki.
"Mr. Demirbaş."
Poyraz Ali dişlerini kırarcasına sıkıyordu, silahı sıkıca kavramıştı. Çene kemikleri iyice belirginleşmişti.
"Sen iyi bir düşmansın, kaliteli düşman. Seni öldürdüğümde mutlu olacağım, gururlu."
Poyraz kafasındaki savaşa bir son verebilse.. Şimdi bu kalleşi öldürse bütün bu çile boşa olacak. Sağ götürse kinlenmiş.
Git ve görevini yap demişti kadın, geldi ve görevini yapacaktı.
Ama bu biraz zaman alabilirdi.
"Orospu çocuğu."
Ağzından sakinlikle iki kelime çıkmıştı. Rafael'e kim olduğunu hatırlatacak iki kelime.
Rafael gülümsedi, "Bunun konumuzla bir alakası yok Mr. Demirbaş. Senin orospun konumuz." Dedi.
Poyraz silahını sıkarken kaşlarını daha çok çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BORDO HAREKAT
AkcjaKızıltepe Karakolu... Ömrünü vatanına adamış, canı pahasına bayrağını dalgalandırmaya yemin etmiş komutan... Poyraz Ali Demirbaş. O pes etmez, pes ettirir! O katil değil, kahraman! O Türk Askeri! Ve onun kurak toprağına dökülen birkaç damla deniz u...