"İçimdeki Güç Hiç Tükenmedi."

6.8K 637 188
                                    

Oy sınırı 240, Yorum sınırı 150 :)

Bu arada watty2019 ödüllerinde bir başarı elde edemedik, seneye elçi olup başka bir hikayeyle tekrar katılabilirim. ;) Kazanan hikayelerin hepsini incelemedim ama eminim ki içlerinde okumaya değer hikayeler de vardır. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz, toplaşın da azıcık dedikodu yapalım. :)

İyi okumalar, yorumlarınızı heyecanla bekliyorum. 

***

(Yazardan)

Acı... Bazen yerle bir etmez, toparlardı. Acı, bazen gerekliydi. 

Zehre boğazındaki ellere direnmek için tırnaklarını kullanıyor, delicesine çırpınıyordu. Dudaklarının üstüne kapanan koca el ses çıkarmasını engellerken, karanlıkta parıldayan çakır gözler canını yakıyordu. 

Bebeğine bir şey olacak diye korkarken, kötü adamın sesini duydu. 

"Debelenme." 

Gözlerindeki korku kat be kat artarken, boğazını saran el gevşedi ve bir an da karnının üstünde belirdi. Hemen sonra sivri bıçağın karnına sürtündüğünü hissetti. Kalbi teklerken hızla gözlerini kapatıp açtı. "Ta-tamam." 

Adam eliyle Zehre'nin saçlarını severken, "Uysal kızım." deyiverdi ve hemen sonra vakit kaybetmeden konuştu. "Bugün Berk'i temizleyeceksin." 

Zehre bir an da şaşmıştı, kaşları çatılırken, "Ne? Ben yapmam." dedi. Sesinde belli bir korku vardı. Çakır gözlü adam bıçağı karnına daha çok sürterken acımasızca konuştu. 

"Küçük kardeşin, canı ellerimin arasında avukat." 

Zehre yutkundu, boğazında garip bir yumru vardı. Nasıl bu noktaya geldiğini tartışamıyordu bile kendiyle. 

Gözlerini kapatıp açtı, akan damlalar kendisini eritsin istedi lakin boş bir çabaydı. "Ben, öldüremem." dedi tekrar. 

Kardeşini canından bile çok seviyordu, çok... 

Çakır gözlü adam hiddetlendi ve hiddetini yalnızca gözleriyle belli etmeyi başardı, tıslarcasına konuştu. "Sabaha kadar geberecek o adam, o gebermezse kardeşin geberir." 

Zehre Berk'in şu an da uyanmasını deli gibi istiyordu, evine yabancı bir adam nasıl girebiliyordu?

Adam elinden sıkıca tuttu ve avucunu açtı Zehre'nin. Bıçağı avuçlarının arasına bırakırken, "Sertçe kalbine sapla." dedi acımasızca. Sonra mutfak kapısından hızlıca çıktı. 

Ardında deli gibi titreyen bir kadın bırakarak. Madem öldürecekti, buraya geldiğinde bunu yapabilirdi. Bu işi Zehre'ye yıkıyorlardı çünkü faillerin ortaya çıkması zaman da alsa kesindi. 

Zehre yavaşça yere oturdu, bıçağı yere bırakıp sırtını duvara yasladı. Gözlerinden yaşlar süzülürken adamın dediği her şeyi yapacağına adından daha da emindi. Gözlerini usulca sildi ve bıçağı eline aldı. 

Ne kadar çabuk bitirirse o kadar az acı çekeceğini düşünüyordu. Zaten birazcık düşünecek olsa hemen vazgeçerdi. Çünkü Berk yalnızca istihbaratta çalışan bir adam değildi artık. Karnındaki bebeğin babasıydı. 

Bu düşünce içten içe onu sarsarken bıçağı daha sıkı kavradı ve sessizce, "Kardeşim için." diye fısıldadı. 

Böyle olsun istemezdi ama elinden bir şey gelmezdi artık. Kardeşi hainlerin elindeydi. 

BORDO HAREKATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin