3. bölüm

2.4K 130 53
                                    

Keyifli okumalar

İri zebani karşımda durmuş heykel misali hareketsizce dikiliyordu. Belli ki kurbanlarını tanımak istiyordu. Boş bakışları bulunduğumuz kıç kadar yerde birkaç saniye gezindi ve üzerimde kilitlendi. O da başlarına bu musibeti açanın kim olduğunu merak ediyordu sanırsam. 

Uzun boyu ve yapılı bedeniyle neredeyse benim iki katım kadardı. Geniş cüssesi tamamen siyahlar içerisindeydi. Üzerini tamamen kaplayan kumaş eskimiş görüntüsüne rağmen temizdi.

Yüzünü tamamen kapatan siyah Maskeden sadece simsiyah olan gözleri görünüyordu. Birde onları çevreleyen uzun kıvrımlı kirpikleri...

Siyah göz rengi var mıydı ki? Tam siyah olmasa da kahverenginin en koyu tonuna sahipti.

Ürkütücü müydü? Evet. Hemde fazlasıyla.

Neredeyse gözleriyle bile öldürecek kapasiteye sahip gibiydi....

Hiç böyle ürkütücü gözlere sahip biriyle karşılaş mamıştım. İyiki de karşılaş mamıştım.

İfadesiz gözlerini üzerimden ayırmadı. Öylesine duygusuz ve boş bakıyordu ki, bedenim kaskatı kesilirken yutkunma ihtiyacı hissettim.

Sanırım bu pislik beni bakışlarıyla öldürmeye kararlıydı.

Ama yook. Ben de öyle kolay lokma değilim hani. İki boş bakıştan korkup tırsacak değilim ya... Kabul, az biraz tırsabilirim ama şimdilik bu zebellah gibi herifin bunu bilmesine gerek yoktu. Derin bir soluk alıp gözlerimi irileştirerek bende aynı ifadesizlikle bakmaya başladım. 

"Korktuğumu zannediyorsan yanılıyorsun." Dedim bir anlık gelen deli cesaretiyle. Cevabı sadece kirpiklerini yavaşça kapatıp açmak oldu. Göz dağı vermek istediği ortadaydı.

"Bil diye söylüyorum o bakışlarla kimseyi öldüremezsin." Bundan hiç emin değilim ya neyse.

Hiçbir şey ifade etmeyen bakışları son kez üzerimde gezindi. Neredeyse yeri sarsan adımlarıyla eskimiş kapıya ilerleyip üflense uçacak gibi duran tahta kapıyı tek hamlede açıp bulunduğumuz yeri terk etti.

Üzerimde toplanan bakışlarla kafamı suçlu gibi yere eğdim.
Bu insanların burada olma sebebi bendim ve açıklama yapmalıydım.

Neden öleceklerini bilmeyi hak ediyorlardı. Öyle değil mi?

"Anlat. Neden buradayız?" Dedi herkesten ayrı bir yere oturan adam. ismini henüz bilmiyordum şuan için umurumda da değildi. Çatılmış kaşkarı ve kısılmış gözleriyle öfkeli olduğu ortadaydı.

"Aslında, herşey... Benim yüzümden. İnanın böyle olacağını düşünemedim. Ve..." Evet yapmaya çalıştığım bok gibi açıklama ile kimsenin merakını giderememiştim. Hatta saçmalamıştım.

"Daha açık olsan!" Dedi tekrar aynı sert bakışlı adam. Kızmak ne haddime canım. Adam benim yüzümden teröristlerin inine düştü. Ne dese yeridir hani.

Bir köşede gözleri ağlamaktan kızarmış genç kadın korku dolu bakışlarla yüzümü incelerken konuşmak gerçektende zor olacaktı. Tahminen 22 yaşlarında güzel bir kadındı ve masum ifadesi içimi titretti.

Hadi biraz önceki cesaretini simdide göster bakalım. Dedi içimden bir ses. Haklıydı...

Hiç cesaretim yoktu. 

Bu insanların ölüm sebebi ben olacaktım. Bizi öldüreceklerini anlamamak için salak olmak lazım. Yüzümü yerden kaldırmadan konuşmaya çalıştım.

"Hepinizden özür dilerim. Beni anlamanızı istiyorum. Belirli karakollar için canlı bomba koyulacağını konuşuyorlardı... Bende tesadüfen duydum. Polisi arayıp haber verdim. Eminim benim yerimde siz olsanız aynı şeyi sizde yapardınız. Yanii... Buna göz yumamazdım, öyle değil mi?" Sesim kıçıma kaçmış gibiydi. Titrek ve güvensiz.
Parmak uçlarım buz gibi olmuş ve titriyordu. Bazen haklı olmak yetmiyordu.

Asi Tutsak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin