25.bölüm

199 19 22
                                    

Keyifli okumalar ★


Helin ve Emre'nin düğününden bir gün sonra otele gelip yorgun bedenimi dinlendirdim.
Sabaha ise elbette babam girdiğim tartışma ile başlamıştık.
Tahmin ettiği kadar kötü görünlüler yoktu. Yine de kendince sebeplerini haklı görüyordu. Bu konuda taviz vermeyişim  rahatsız ediyordu ve bunu açıkça dile getirmesi umurunda değildi.

İşlerimin fazla olması gün içerisinde Onur ile konuşmama engel oluyordu.
Görüştüğümüz kısacık süre içinde de Argeş'in konuşman için geleceğini bildirmesi, işimin bitmesi için sabırsızlanmama sebep oldu.

En nihayetinde otele geldiğimden kısa süre sonra kapı sesiyle beklediğim an gelmişti.

Karşımda jilet gibi ütülü takım elbiselerinin içinde yakışıklı mankenler gibi görünen ikilinin kesinlikle mağarada ki ayılarla hiçbir ilgisi yoktu.
Olamazdı da. 

Mervan ve Argeş  kapıdan girerken ikisinin de kendilerini o izbe işkence çukurunda ki isimleriyle tanıtarak girmeleri herşeyi yeni fark ediyorum hissi yaratmıştı.

Mervan ve Argeş gizemli olmalarının yanı sıra pisti. Her ne kadar bazı şeyleri sezinlemiş olsam da bu kadarı hayal dünyamın dışında olan şeylerdi.

Onur cevaplanması gereken soruları sormamı bekliyor, bense sormadan cevaplar gelsin istiyordum.
En çokta orada ne işi vardı onu merak ediyordum.

"Nereden başlamamı istersin?" Onur sonunda konuşabildi, lakin kısacık bir cevap bana yeterli gelmeyecekti.

"En baştan anlat, lütfen. Neden oradaydın?" Onca zaman ruhumu zorlayan belirsizlik, cevabı meçhul sorular gün yüzüne çıkacaksa, üç beş basit cümle ile geçiştirilemezdi.
Argeş'in orada olmasının görev olduğunu o kapalı olduğum zamanlarda bile tahmin ediyordum, fakat Mervan çözülmesi zor bir puzzle gibi aklımı hayli zorlamıştı.

"Peki..." Deyip birkaç saniyeliğine Argeş'e bakıp sonra mahcup bakışları üzerime odaklandı.

"Sanırım her şeye kendimi kanıtlama çabam sebep oldu...
Hayatım boyunca ilk defa sadece kendime ait başarım olsun istedim... Ortaklarım olmadan, altında sadece benim imzam olan bir başarı... İlk başta herşey masum görünüyordu. Yapılan anlaşmalar, almayı planladığım ve iç dekorasyonunu bizzat üstleneceğim otelim yıllarca hayalini kurduğum gibiydi.
Yeni ortağım ile yakın bir zamanda tanışmıştık ve hiçbir şeye karışmadan sadece iki şart karşılığında büyük bir yatırım yapacaktı. iki şarttan biri işletimini üstlendiğim otelin deposunun 8 senelik kullanım hakkı idi."

Onur bu hikayenin sonunu nereye bağlayacak bilemiyordum lakin kafamda yerine oturmayan taşlar ve ufak tahminler vardı.

"Tahmin edeyim diğer şart, deponun ne amaçla kullanılacağını sorgulamamandır." Dediğimde Argeş, Onur'a kısa bir bakış atıp neredeyse kahkaha atarak gülmeye başladı.

"Deneyimli iş adamıyım demiştin dostum fakat görüyorum ki Elçin bu konuda senden daha iyi." Argeş'e tehditkar bir bakış atıp ardından bana dönen Onur şaşkın görünüyordu.

"Bunu nasıl tahmin edebilirsin?" Cidden buna şaşırıyor muydu yani? Kabul etmeliyim ki iş konusunda her zaman şüpheci duruşum babamdan edindiğim bir huydu ve bu hoşuma gidiyordu. Temkinli olmaktan zarar gelmez kuralı iş hayatına atıldığım zaman babamdan öğrendiğim ilk dersti ve bunun yanı sıra etrafta olan bitenleri gözlemleyip mağdur olan iş adamlarının nerede hata yaptığını hafızama kazırdım.

"Zor değil ki. Silah ve uyuşturucu kaçakçılarına her zaman kamufle edilmiş depo yada gözden uzak evler lazım olur. Tabi birde sicili temiz iş adamları."

Asi Tutsak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin