13. bölüm

1.6K 110 99
                                    

Keyifli okumalar

Neden bir kafesin içerisindeyim?Ve diğer önemli soru neden karşımda karanlık gözlerini üzerime dikmiş Seyfo var?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Neden bir kafesin içerisindeyim?
Ve diğer önemli soru neden karşımda karanlık gözlerini üzerime dikmiş Seyfo var?

Lanet olsun!

Demek kurtulmayı başaramadık.

Yüzüne yerleştirdiği iğrenç sırıtmasıyla elinde tuttuğu metal zippo çakmağı yaktı. Çıkan alevin gözlerine yansıyan kırmızı ışığı, daha da şeytani görünmesine sebep oluyordu... Geri gitmek için hamle yaptığımda demir parmaklıklarla çevrili kocaman kafesin soğuk metali sırtımı kavradı.

Burnuma dolan koku ise benzinden başka birşey değildi! Dediğini yapıp beni cayır cayır yakacaktı şerefsiz it!

Sanki kurtulabilecek mişim gibi parmaklığa sıkıca tutundum.
Şuan buz gibi soğuktu lakin birkaç dakika içerisinde sıcacık olacağı belliydi.

İleri geri sallamaya çalışsam da hareket dahi etmiyordu. Benim çaresiz çabamla daha da keyiflenen Seyfo gülen gözlerini üzerimden ayırmadan elindeki zippo çakmağı boşluğa bıraktı.

Çakmağın düştüğü yerden bir anda yükselen alevler sabit hızla ıslak benzinden oluşan şerit ile yol alıp, demir kafesin etrafinı dolaştı. Yanan ateşin yüzüme çarpan aleviyle gözyaşlarımı tutamayıp kurtulmak için parmaklıklara vurup bağırmaya çalıştım.
Ve başaramadım!

Onca çabama karşılık olarak hareketlerim kısıtlıydı, sesim ise çıkmıyordu.

Kafes artık tamamen ateş topunun ortasındaydı... Önce kıyafetlerim tutuştu... Harlı ateşin çıkardığı sesler öylesine ürkütücüydü, ki kalbim sadece bu sesleri dinlerken bile durabilirdi.

Yanıyordum alevlerin arasında.. Sıcaklık iliklerime işlerken bir an önce ölmeyi diledim... Bedenimde hissettiğini acının son bulmasını diledim... Etim yanıyordu... Bu çaresizlik hissinin tarifi yoktu... Ve son gördüğüm şeytanın dişlerini göstererek canice gülümsemesiydi...

★★★

Ürpererek gözlerimi açtığımda beynimde ki karanlık yolculuğum son buldu. Derin bir soluğu dudaklarım arasından özgür bırakamadan kurumuş boğazımın acısıyla yutkundum.

Hala hızlı soluklar alırken boynum da ve bedenimdeki kıvrımlarda oluşan belirsiz ıslaklık gördüğüm rüyanın ne derece etkili olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

Sargılı kolumdan ve beyaza bürünmüş odadan anladığınım kadarıyla hastane odasındaydım. Anlayamadığım ise babamın öfkeli adımlarla odada bir o yana bir buyana dönmesinin sebebiydi!

En son hatırladığım cenaze aracındaki uzun yolculuğumuzdu. Sonrasını ise hatırlamıyordum. Zaten o lanet yerde geçirdiğim hiçbir dakikayı hatırlamak istemiyordum ya...

Asi Tutsak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin