Kovucu ★ 2

Ölüm ★ -8-

İyi okumalar :)

~~~~

Yapmam gereken en iyi şey kimseye acı vermeden ve bu gerçekleri kimse duymadan unutmak.Bu duygulardan biran önce kurtulmam lazım.Bu olanları sadece ikizlere anlatabilirdim ve eminim saçma fikirler söyleselerde eninde sonunda düzgün bir cevap vereceklerini düşünüyordum...Bulutun tepesinde aşağıyı izlerken birden taşlarla kaplı olan yol denize dönüştü.

Lokeye dönerek ''Daha demin ne oldu ? ''

''Deniz imparatorluğuna giriş yaptık,diğer iki temsilciyi de alıp yola devam edeceğiz''

''Anladım..Loke,orman imparatorluğu ile pek aramız iyi sayılmaz.Neden düşmanın düzenlediği baloya gidiyoruz ?''

Sinsice sırıtarak ''Düşmanı içerden yok etmek için''

''Ne yani bu da mı bi görev ? ''

''Aynen öyle''

''Hıyaa !! Önceden niye demedin lan ona göre rahat giyinirdim ! Böyle dövüşemem ki !!'' diyerek ağlamaya başladım.Kısa süre sonra ağlamayı keserek ''Bilgi !!'' diye bağırdığımda Loke göz devirerek açıklama yapmaya başladı.

''İki imparatorluktan da yani deniz ve gökyüzünden en seçkin A sınıfı öğrenciler çağırıldı.Normalde S sınıfı bir görev bu fakat müdür bizden yapmamızı istedi.Ayrıca göreve benim ile sizin takımdan Alice denen kız gelicekti''

''Nee?!!''  

Şöyle bir düşününce Alice benden çok daha iyi bir seçenek.Raisar abi neden beni seçti ? 

''Raisar Alice'i seçmişti fakat sonra senin de deneyim kazanmanı istediği için seni seçti.Şuan sadece D ve C seviye büyüler biliyorsun ve daha D seviye bir şövalyesin.Ahh ahh daha kılıcın nasıl tutulacağını bilmeyen bir kız neden S sınıfı bir göreve gelir ki !''  

Loke söylenmeye başladığında kafasına bir şaplak atarak ''Büyü kullanamasam bile kendimi savunabilirim.Bunu şimdiye kadar çok iyi bir şekilde yaptım değil mi ?''

''Bu sefer ki düşmanlar çok farklı olacak.Bu arada,azurine yanında mı ?''

''Hm.Evet yanımda'' diyerek elbisemin eteğini kaldırarak içime sakladığım kınında olan azurineyi çıkarttım.Sırıtarak kılıcı Lokeye doğru gösterirken kafasını başka yöne çevirdiğini ve kızardığını gördüm.Noldu lan hastamı oldu bu yoksa ? Ah..Ne güzel serin serin esiyor alltan alt-

NEEEEEEE!!!! Hay benim salak,aptal,mal kafam !! ne bok yemeye eteğimi kaldırdım ben ya...gördü...ühühühühü.Civcivli külodumu gördüü ağağağğağağa !! Neyse kardeşiz biz birşey olmaz..-yalan söylüyor şuan kıpkırmızı ve utanç içinde- Loke yüzünde ki kızarıklık gidince bana dönüp kılıcı elimden aldı.Yavaşça kınından çıkarttı,kılıcı havaya doğrulttuktan sonra elime geri verdi.

Oda kendi kılıcını çıkartarak havaya doğrulttu ''Bende ki batı,sende ki doğu azurine.Çift azurine kılıçları,gerçek bağın temsilcileriler.Biliyor musun yıllardır kılıcın çiftini arıyordum.''

''Ha ? Neden ?''

''Bu iki kılıcı aynı anda kullanabilen kişi sadece bir defaya mahsus çok kuvvetli bir güç verir.Şimdiye kadar bir kişi bu kılıcı çift kullandı o da..Ann- Bayan Risaymış.''

''Ne abarttılar şu kadınıda varya ne buluyolar anlamıyorum'' dediğimde Loke kaşlarını yavaşça çatarak bana öfkelice bakmaya başladı.''N-Ne ?''  birden tekrar gülümseyerek ''Yok birşey.Bak çoktan gelmişiz'' diyerek kılıcını kınına yerleştirdi.Noluyo lan bu çocuğa ? Neyse bırakayımda kalsın kendi halinde.Onu bunu bırakalımda bu gece çok yalnızım..Ühühühü hakkatten ikizler yanımda olmayınca bir boşluk oluyor bende yeaa.Şimdiden özledim ırıspıları.-hatırlatma ! bu kız 11 yaşında- Bulut yavaşça aşağıya doğru inerken iki kişiyi farkettim.Bulut tamamen aşağı indiğinde bir kız ve erkek gördüm.Görüntüleri bizim yaşlarımızdaydı.Kız güneş gibi parıldıyordu resmen.Sapsarı dalgalı belinin biraz altında biten saçları ve masmavi gözleriyle gerçekten harika bir görüntüsü vardı.Üzerinde ki kısa mavi elbise onu daha da güzel gösteriyordu.Gözlerimi alamıyordum. Hiçbişey demeden ikiside gelip bulutun üstüne oturdular,onlar oturur oturmaz bulut havalandı.