İyi Okumalar :)
~~~~
Gözlerimi aralayıp etrafa bakındım.Bu görüntüyü tekrar görünce kalbim sızladı.Sanırım kısa süreli bir bayılma geçirmiştim.Bu ikisini böyle bir odada daha fazla tutamazdık herhalde.İmparatoriçe hala parti salonundadır sanırım,yanına gidip bize yeni bir oda vermelerini istemeliyim.Ayrıca yaşananlar hakkında bir rapor vermeliydim.Hızlı adımlarla parti salonuna indim,kapısını ittirerek açtım.İçerisi aşırı gürültülü olduğundan dolayı büyük ihtimal savaşı duymamışlardı.Ama...Eğer o adam buradaysa büyük ihtimal yine prenses'e bir şey yapmaya gelmiş olmalıydılar.Tek amaçları sadece Edward'ı götürmek olmayadabilir...Hızla parti salonunda prensesi aramaya başladım.En sonunda köşede oturmuş birkaç davetli ile konuştuğunu fark ettim.İnsanları telaşa vermeden onu burdan çıkarmanın yolunu araken gözüm parti salonunun kör noktasına kaydı.Elinde uzun bir silah taşıyan adam...Sper almış prensese saldırmaya hazırlanıyordu.Hemen birşeyler yapmalıydım.
Yazardan
Adam silah'ı ateşlediğinde herkes gürültüyle oraya dönerken Azura dehşet bir hızla prensesin önüne atlayarak kurşunu koluna yedi.Oraya çok hızlı koştuğu için düzgün duramadı ve karşı duvara çarptı.Davetliler çığlık çığlığa dışarı kaçmaya çalışırken imparatoriçe kaşlarını çatarak yerinden kalktı.Adam gülerken etraftan birsürü elinde silah olan kişi belirdi.
Silahlı adam ''İnanılmaz.Hiç korkmadan prensesin önüne atladın,seni tebrik ediyorum'' diyerek el çırptı.''Canın çok yanmış olmalı'' derken Azura duvardan geriye düştü.Adam kocaman bir kahkaha atarken Azura kıkırdayarak yerinden kalktı.''Böyle bir şey sence bana zarar verirmi sanıyorsun ? Salak'' diyerek adama doğru sıçradı.Kurşun yemeyen koluyla birçok darbe atmasına rağmen adam silahıyla kendini koruyordu.Azura demir silaha vurduğu için canı yanıyor ve hasar alıyordu.Buna rağmen saldırıları hafiflemiyor aksine daha da güçleniyordu.Elen şaşkınlıkla Azuraya bakıyordu.
Neden onu koruyordu ? Neden hayatını riske atıyordu ? Neden bu kadar öfkeliydi ?
Azura ''Sıkıldım'' diyerek eğildi ve avucunun içiyle adamın çenesine sertçe vurduğunda adam arkaya uçtu.Adamın arkaya uçmasıyla parti salonuna saklanmış adamlar bağırarak ortaya çıktılar ve Azuraya koşmaya başladılar.Azura orduyu fark edince saçları son hız kızıllaştı.Ardından ona doğru koşan büyük orduya tek başına koşmaya başladı.Yere yumruk atmasıyla Azurine eline kılıç olarak geldi.Kılıcı sadece havaya doğru savurmasıyla ona doğru gelenlerin yarısını yara içinde bıraktı.Loke tam Elen'in yanından ayrılıp Azuraya yardım etmeye niyetlenmişken Azura ''Sen Elen'i koru,ben bunları hallederim Loke'' diyerek kılıcını savurmaya devam etti.Ardı ardına ona doğru gelenlere çok hızlı bir şekilde kılıcını savuruyordu.
Azura ''Mavili,azıcık fiziksel haline büründe şu fiyakalı haraketlerinden birini yap.Seni tutamıyorum'' demesiyle Azurine fiziksel formuna döndü.Azuranın çenesine vurduğu adam yerden kalkarak silahını eline aldı ve direk ateşledi.Azurine ordu gibi onlara doğru gelen adamlara ellerini birleştirerek ''Yok etme sanatı 4.Beyaz yıldırım !'' demesiyle devasa bir ışık topu adamlara savrularak hepsini yok etti.Azura adamın silahı kendisine doğru ateşlediğini fark edince topuklu ayakkabılarını çıkartarak kurşunun yerini hesapladı ve kurşuna doğru fırlattı.Ayakkabının demir tabanı sayesinde kurşun başka tarafa yöneldi.Ardından birden gözden kaybolarak adamın arkasında belirdi.Kollarını adamın boynuna dolayarak hızla çevirdiğinde adamın kafası vücudundan ayrıldı.Adamın cansız bedenini tekmelediğinde camdan dışarı uçtu.Elen Azuraya dehşet olmuş vaziyette bakıyordu.Hiç düşünmeden adamın kafasını koparmıştı.
Azurine ''Azura daha fazlası geliyor gibi görünüyor'' dedi camdan dışarı bakarken.Azura ''Bunlar mal mı ? Birazdan imparatorluk ordusu harakete geçicektir.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovucu ★ 2
FantasyKovucu serisin'in ikinci kitabıdır..Birinci kitabı bitirdiğiniz zaman okumanızı tavsiye ederim. Baş meleğin uyanışa karşı bulduğu çözüm sonucu Risa hayatını feda ederek iki bedene can vermiştir.Ortada iki çocuk kalmıştır.Risa'nın ölümü üzere Gerard...