İyi Okumalar :)
~~~~
Alice bana endişelice ''Yüzün kapalı mı gideceksin ?''
''Başka bir seçenek düşünemiyorum...''
''Sen bilirsin fakat ne biliyim işte garip görünüceksin''
''Biliyorum ama yapabilecek başka bir şeyim yok''
''Pekala...Öyleyse ben odama hazırlanmaya gidiyorum.O salaklar odayı basmadan işlerimi halletmeliyim''
Sırıtarak ''Tamam'' Alice odadan çıktığında kendimi yatağa attım.Maskeli gitmek istemiyordum.Öyle çok dikkat çekicektim.Oflayarak yatağımdan kalktım ve çantamın içini kurcalamaya başladım.Biran da duraksadım.Gökyüzü imparatorluğu Melanie'nin annesinin imparatorluğuydu.Belki de ?
Alice
Azura için biraz üzülmüştüm.O partileri ve düğün gibi etkinlikleri çok severdi.Eminim ki bu partide de maskeli olmaktan değil güzel olmasından dolayı ilgi çekmek istemiştir.Keşke yapabileceğim birşey olsa...Çantamın içinden bu tarz partiler için hazırladığım elbisemi çıkardım.Uzun yeşil bir elbiseydi ve ben bu elbiseyi çok severek tasarlamıştım.Elbiseyi üzerime giyme işini tamamladıktan sonra kapı açıldı.Azura gelmişti fakat...Yüzü açıktı.Belki de kendisi halledememiştir diye düşünerek yanına gittim.
''Maskeyi yapayım mı ?''
Bir süre odada göz gezdirdi.Gözlerimiz birleşince ''Ben...Kendimi gizlemeyeceğim.''
''Ne ?! A-Ama prenses kargaşa çıkarır''
Yere bakarak ''Biliyorum.Bu yüzden partiye sıradan bir davetli olarak gideceğim.Sonuçta burası büyükannemin imparatorluğu'' diyerek gülümsedi.Tabi ya ! Buranın imparatoru ve imparatoriçesi Kraliçe Melanie'nin anne ve babası.Sırıtarak ''İşini biliyorsun'' dediğimde o da güldü.
''Eee ne giyeceksin ?''
Elinde ki poşeti bana fırlatarak yatağa oturdu.Poşedi merakla açıp içindekine baktığımda dehşete düştüm.Kırmızı bir elbiseydi fakat...Kırmızı yasaktı.Orman imparatorluğunda ki mutlak yasaklardan biriydi.İblisleri temsil eden bir renk olduğu için de çoğu kişi tarafından karşıydı.Azura eğer bu elbiseyi giyerse...Orman imparatorluğuna karşı düşmanlılığını belirtmiş olucaktı.
''Azura bunu...Giymemelisin !''
''Hayır giyeceğim''
''Neden bu kadar ısrarcısın ! İşleri kötü duruma sokacaksın''
''Burada ki kimse bana karışamaz.Ben kırmızı seviyorum.Ve sevdiğim şeylerden beş para etmez insanların kafalarına göre koydukları bir kural yüzünden vazgeçmem''
Çıldırmış olmalıydı.Kimse ona burada dokunamazdı fakat...Dışarda zarar verebilirlerdi.
''...Ayrıca diğer insanların ne dedikleri umurumda değil.Benim için önemli olan...Sizin düşünceleriniz'' diyerek gülümsedi.Yumruklarımı sıktım.Bize böylesine güvenirken onu tek başına bırakamazdım.''Tam bir baş belasısın ve diğerlerinin başını belaya sokuyorsun'' dediğimde gülümsemesi soldu.Yeşil elbisemi elime alarak ''Senden nefret ediyorum'' diyerek elbisenin rengini kırmızı yaptım ve sırıtarak ona döndüm.Dediklerimi anlamış olacak ki o da sırıtarak hızla bana sarıldı.
Aptal...Senden asla nefret edemem.
Benden ayrıldığında ''Madem kırmızı gidiyoruz...Şu elbisene bir bakalım'' diyerek elbiseyi poşetten çıkardım.Kırmızı upuzun bir elbiseydi.Açıkcası yaşından biraz büyük bir elbiseydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kovucu ★ 2
FantasyKovucu serisin'in ikinci kitabıdır..Birinci kitabı bitirdiğiniz zaman okumanızı tavsiye ederim. Baş meleğin uyanışa karşı bulduğu çözüm sonucu Risa hayatını feda ederek iki bedene can vermiştir.Ortada iki çocuk kalmıştır.Risa'nın ölümü üzere Gerard...