Gece herkes çok eğlenmişti. Ulric ve Ester kamp alanına gidince; Pam, Colin, Wetherby, Theo, Artemis ve Tom'un yanına oturmuşlardı. Ortak konularda hep beraber sohbet ediyorlar, fikirlerini birbirleriyle paylaşıyorlardı. Onun dışında herkes yanındaki kişiyle muhabbet ediyordu. Ulric, Ester'e verdiği sözü tutmuş, gece boyu arkadaşı olmayan hiçbir erkeği onun yanına yaklaştırmamıştı. Bunun için çok uğraş verdiği büyük bir gerçekti. Neredeyse kampta bulunan bütün erkekler ona yanaşmaya çalışmıştı ama büyük bir Ulric engeliyle karşılaşmışlardı. Böylece gece boyu Ester çok rahat etmişti. Vakit çok geç olmadan da zaten ateş söndürülmüş, herkes çadırına gitmişti.
Sabah olduğunda profesörler ve cüceler uyandılar ve yapmaları gereken işleri yapmaya başladılar. Cüceler, kendileri ve profesörler için kahvaltı hazırlamaya başlamışlardı. Profesörler ise bugün ki eğitim için yapacakları şeyleri hazırlamaya koyulmuşlardı. Onlar etrafta sessizce işlerini hallederken öğrencilerden sadece birkaç kişi uyanmıştı. Profesörler öğrencileri çok zorlamamak adına sabah onları uyandırmamışlardı. Böylece uyanan birkaç öğrenci ve cüceler ile birlikte sessiz, sakin bir şekilde cücelerin hazırladığı kahvaltıyı yapmışlardı. Öğle vakti yaklaşırken öğrenciler yavaş yavaş uyanmaya başladılar. Öğle vakti olduğunda ise hepsi uyandı ve direkt cücelerin kaldığı çadırın önüne gidip onların yaptığı öğle yemeğini yemeye başladılar. Öğrencilerin yemek yemesi yavaş yavaş sonlanırken Profesör Tumrok, onların yanına gitti ve:
- Bu kadar tembellik yeter! Herkes hazırlansın! On dakika içerisinde burada olun, diye bağırdı.
Bunun üzerine öğrenciler hemen yerlerinden kalktılar ve çadırlarına doğru koşar adımlarla ilerlediler. Çadırlarına geldiklerinde ise hemen kendilerine verilen kıyafetleri giymeye başladılar. Bir kişi dışında herkes kıyafetini giyiyordu. Bu kişi ise Artemis idi. Artemis kendisine verilen kıyafeti giymiyordu, giyemiyordu. Çünkü kıyafetleri çamur içindeydi. Artemis hızla kıyafetlerini ikizlere göstererek konuştu.
- Olamaz! Dün kıyafetlerimi yıkamayı unuttum.
Ester ve Pam hızla ona baktılar. Pam ona korkunç bir ifadeyle bakarken Ester sessiz sessiz gülüyordu. Artemis hemen sinirli bir şekilde Ester'e baktı ve:
- Ya, Ester! Gülme! Ne yapacağım şimdi ben?! Yıkasam hemen kurumaz ki bunlar, dedi.
Sonra da düşünmeye başladı. O sıra Ester tekrar güldü. Bunun üzerine Pam ve Artemis, sinirli bir şekilde ona döndüler. Ester onların bu bakışlarına daha çok güldü ve dayanamayıp konuşmaya başladı.
- Aptal mısınız siz? Sizin büyücü arkadaşınız var. İsteyin, sizin için hemen temizlesin.
Ester'in gözleri anında mor olurken Artemis'in elindeki kıyafetlerdeki çamur saniyeler içinde silinip gitti. Bunun üzerine Artemis, teşekkür ederek Ester'e sarıldı. Buna Pam gülerken Ester:
- Eğer hemen şu kıyafetleri giymezsen geç kalacağız. Ayrıca boşuna sarılma. Karşılıksız bir iyilik yapmadım. Bana borçlandın, dedi ve Artemis'i kendinden uzaklaştırmaya çalıştı.
O sıra Pam gözlerini büyülttü ve:
- Bittin sen Art! Keşke kıyafetleri çamurlu çamurlu giyseydin, dedi.
Artemis bunu duyunca hemen geri çekildi ve:
- Keşke! Ama iş işten geçti artık, dedi.
Sonra da suratını astı. Fakat bu çok uzun sürmedi. Çünkü aceleyle artık tertemiz olan kıyafetleri giymeye başladı. Çok geçmeden üçü de kıyafetlerini giydiler ve doğruca cücelerin kaldığı çadırın önüne doğru gittiler. Oraya geldiklerinde hemen diğerlerinin arasına karıştılar. Çok geçmeden yanlarına profesörler geldi ve gelir gelmez de sınıflarını alıp gitmeleri bir oldu. Birinci sınıfları ilk Profesör Tumrok aldı ve onları kurduğu parkurun yanına doğru götürdü. Parkur şimdiye kadar öğrettiklerine göre hazırlanmıştı. Parkurun başında onları ısındırmak için koşu ve bunun gibi şeyler vardı. Sonrasında ise gösterdiği savunma ve saldırı teknikleriyle ilgili şeyler vardı ve böylece de devam ediyordu. Profesör Tumrok eğitim boyunca Ester'e laf atmıştı ve onu zorlayıp durmuştu. Lâkin buna karşın Ester, sesini bile çıkarmamıştı ve diğerleri gibi eğitimini yapmıştı. Profesör Tumrok'un eğitimi bittiğinde birinci sınıfları Profesör Lippi aldı ve Profesör Luna'dan yardım alarak eğitimini yaptı. Profesör Luna onun için üç boyutlu, gerçek olmayan atlar yapmıştı. Profesör Lippi ise eğitimini bu üç boyutlu atlar üzerinde gerçekleştirmişti. Eğitim, Profesör Lippi'nin şimdiye kadar öğrettiklerinden ibaretti ve atları tımar etmekle başlıyordu. Herkes atları tımar ederken Artemis, sadece karşısındaki gerçek olmayan ata baktı. Artemis, Profesör Lippi'nin hiçbir dersine girmemişti ve ne yapacağını bilmiyordu. Yanındaki Ester, onun hiçbir şey yapmadan sadece ata baktığını görünce durumu çaktı ve hemen ona yardım etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş ve Ay
FantasyBüyülerin, elementlerin ve kılıçların havada uçuştuğu fantastik bir dünya sizi bekliyor. Normal olmayan ikizlerin kendileriyle ve dış dünyayla çatışmasını okumaya hazır olun. Neredeyse her hikayede olduğu gibi bu hikayede de iyi-kötü çatışması var...