#10

118 11 1
                                    

"Özür dilerim seni korkutmak istememiştim. Ben sadece..."
"İçeriye nasıl girdin sen ?! Beni mi dikizliyordun ha?!"
"Kumsal özür dilerim ama bir dakika beni dinler misin?"
"Ne dinleyeceğim seni ya?! Nasıl bir mazereti olabilir böyle bir şeyin ? "
Elime geçen her şeyi ona fırlatmaya başladım.
"Kumsal lütfen..."
"Berkay defol git elimden bir kaza çıkacak şimdi!"
"Sana ulaşamadım merak edince buraya geldim, dur!"
Abajuru tuttuğum gibi kafasına fırlattım.
Kafasında bin parçaya ayrılmıştı.
"Sanane benim açılmayan telefonumdan da, benden de ne istiyorsun?!"
"Kırdın kafamı, kanıyor mu?"
"Berkay s.ktir git!"
"Onun sana zarar vermesinden endişelendim!"
"Ne biliyorsun sen ha?! Ares ile aramızda olanlar hakkında ne biliyorsun da bu kadar kolay yorum yapabiliyorsun! O bana asla zarar vermez!"
"O yüzden mi ilk fırsatta boşandın ondan?!"
Boğazına yapışıp onu duvara ittirdim.
"Haddini aşıyorsun! Aramızda geçenler seni hiç ilgilendirmez. Bu konu hakkında yorum yapacak konumda bir insan değilsin sen!"
"Sevdiklerini görememe korkusu nedir biliyor musun da beni bu kadar kolay yargılıyorsun?!"
Sanki elektrik çarpmışçasına tüm yatık tüylerim kalkmış sinirden gözüm seğirmeye başlamıştı. Beni acılarımla vuruyordu. Yaralarımın üstüne basa basa geçiyordu yine.
"Kumsal özür dilerim, öyle demek istemedim."
"Berkay, eğer hemen gitmezsen yemin ederim gençliğimi yakar seni şuracıkta gebertirim."
İki elini de havaya kaldırdı.
"Tamam, gidiyorum."
Odadan çıkacağı sırada dış kapı çalmıştı. Sinirle ayağımı yere vurdum. Anlaşılan bir süre daha buradaydı.
"Bekle şurada!"
Üzerimde ki havluya sıkı sıkı sarılıp kapıya baktım.
"Ares!"
Adını telaşla söyleyip kapıyı yüzüne kapattım. Elimle ağzımı kapatıp şaşkınlıkla bir sağa bir sola yürürken istemsizce saçlarımı çekiştirmek istemiştim, neyse ki kafamda havlu vardı.
"Ne yapacağım şimdi?!"
Berkay kapıdan kafasını uzatıp bana baktı.
"Kimmiş?"
"Ecelin!"
"Ne?"
O sırada kapı yeniden çalmıştı ve dışarıdan bana seslenmişti Ares.
"Çabuk gir içeri sakın sesini çıkarma!"
"Niye gelmiş?"
"Sanane!"
Berkay kapıya yaslanıp oradan beni dikizlerken kaşlarını kaldırarak güldü.
"Kumsal, çok güzel görünüyorsun."
"Berkay gebertirim seni sus artık!"
Berkay'ı odama ittirip kapıyı üzerine kilitledim ve koşar adımlarla kapıya gittim.
"Merhaba..."
*        *          *
Kapıyı açtığımda Ares şaşkınca bana baktı ve beni baştan aşağı süzdü.
"Özür dilerim, müsait değilsin sanırım."
Gideceğini anladığımda gayriihtiyari onu kolundan tutup içeriye soktum.
Bu yaptığım aslında şu an ki durumum için en son tercih edilecek şeydi ama Ares evimi öğrenmiş ve buraya sırf benimle konuşabilmek için gelmişti. Eğer onu şimdi geri gönderseydim, bu bir daha olmayabilirdi... En korkunç ihtimallere rağmen onu içeriye aldım.
"Müsaitim, banyodan yeni çıktım sadece."
"Evet görebiliyorum."
Her ne kadar belli etmemeye çalışsada gözleri üzerimde dolaşıyordu.
"Bir şey mi oldu?"
"Bugün seni iyi görmedim, konuşmaya ihtiyacın olabileceğini düşündüğüm için gelmiştim."
-Ah nasıl da biliyor içimden geçenleri.-
"Ama istersen gidebilirim. Başka zaman..."
"İstiyorum."
Birkaç saniyelik sessizlikten sonra Ares gülümsedi.
"Şey... Üzerine bir şeyler giy istersen, hasta olacaksın."
"Doğru."
Dudağımı ısırarak odamın kapısına göz ucuyla baktım. Ares odamda bir erkek sakladığımı bilse beni gönderir mi hiç oraya. Zatürreden geberip giderim bende ne güzel.
"Ama gerek yok. Bence hemen konuşmaya başlamalıyız."
Ares'i yeniden kolundan tutup zorla koltuğa oturttum.
"Kahve yapıyorum."
Cümlem biter bitmez o beni yakalamıştı kolumdan.
"Kumsal otur lütfen, bir şey istemiyorum."
Yutkunup yanına oturdum. Başımda ki havlum bağımsızlığını ilan edip açılmıştı.
Ares gözümün önüne düşen ıslak saçlarımı nazikçe geriye itti.
"Yalan söyledim."
"Ne konuda..?"
Gözlerine bakamıyorum, Allah'ım kesin anlayacak bir haltlar karıştırdığımı.
"Senden sonra hayatıma kimseyi almadım."
Bu söyledikleriyle mideme sıcacık bir şeyler inmişti sanki. Tedirginlikten, derin bir 'Ohh' bile çekememiştim.
"Gerçekten mi?"
"Senden ayrıldıktan sonra...Pek yaşayabildim diyemeyeceğim zaten ama..."
Gözleri bir noktada odaklandığında susmuştu.
Baktığı yere baktığımda sehpanın üzerinde pırıl pırıl parlayan tektaş bana 'Merhabalar a... koyayım' demişti' Lanet olsun ! Kendisini saklasam ona ait bir şeyler hep karşımıza çıkmak zorunda mıydı bu herifin?!
Ares gözlerime baktı.
"Evleniyor musun?"
"Ne?! Hayır, hayır tabii ki! O yüzük..! O yüzük benim değil!"
Telaşla ayaklandım kalbim adrenalin seviyemi kaldıramıyordu artık. Benim ayaklanmamla birlikte üzerime sardığım havlum gevşemiş ve birden yere düşmüştü.
Telaşla çığlık atarak vücudumu kapatmaya çalışırken, Ares yerdeki havluyu bana uzattı.  Bana hiç bakmıyordu ama kıpkırmızı olmuştum.
"Neyse, senin olsun veya olmasın önemli değil."
"Ares benim değil o yüzük gerçekten bak."
Allah'ım kusmak üzereyim! Midem ağzımdan çıktı çıkacak. Ben elimle ağzımı kapatıp sakinleşmeye çalışırken ortamdaki gerginliği arttıran bir şey daha çıkmıştı. Odamdan gelen telefon sesi...
"Telefonun çalıyor."
"Benim değil."
-Aptal aptal aptal!-
"Kimin o zaman?"
"Sanırım benim."
Çekingen adımlarla odama ilerledim. Ares'in peşimden gelmemesini umuyordum. Ona sezdirmeden kilidi açıp hemen içeriye girdim ve kapıyı kapattım.
Berkay yatağımda yatıyordu.
"Bir an beni burada unuttuğunu sandım."
"Keşke seni tamamen unutabilsem."
Dolabımdan çıkardığım birkaç kıyafetle banyoma girdim ve bir çırpıda üstümü giydim.
"Şu telefonunu hemen kapat!"
"Ah tatlım, biliyorsun peşimde o kadar çok kadın var ki... Bir türlü rahat bırakmıyorlar. Bense senin aşkından yanıp kül oluyorum."
Yüzümü buruşturarak arkamı döndüğümde Berkay başka bir kriz çıkarmıştı.
"Neden gelmiş?"
"Senin geliş sebebinden daha önemli."
"Kalbimi kırıyorsun."
Yumruklarımı sıkarak üstüne yürüdüğüm sırada kapı çaldı.
"Kumsal iyi misin?"
"İyiyim hemen geliyo..."
Berkay kolumdan tutup beni yanına çektiği için cümlemi tamamlayamamış, üstüne bir de bağırmıştım.
İşte zamanı durdurmak istediğim anlardan bir tanesi daha. Ben yatağa düştükten bir saniye sonra kapı açıldı ve Ares içeriye girdi.

♠️S A R M A Ş I K /2 ♠️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin