#16

123 10 3
                                    

-3 Yıl Önce-
Ares<
Biliyor musun? Sen yokken çok acı çektim. Ölecek kadar çok acı çektim ama ölmedim. Yaşamak için söz vermek altına girebileceğiniz en zor sorumluluklardan bir tanesi, en azından benim gibiler için. Kumsal gideli 7 ay 15 gün 6 saat oluyor. Evde gördüğüm halüsinasyonlara son verebilmek adına son birkaç günümü arabada geçirdim. Boş şişelerden yatacak yerim kalmamıştı. Anlayın, durumum o kadar rezildi. Uyumak istiyorum, sadece derin ve hiçbir şey görmeyeceğim bir uyku...Yemin ederim benim bu hayatta, rahat bir uykudan başka hiçbir isteğim kalmadı. İnsan uyumaktan korkar mı !? Gözlerime aynı anda yüzlerce iğne batırılıyor gibi sanki.
Kendimi ayık kalmaya zorladığım her saniye beynimin bana başka bir oyunuyla yüzleşiyordum. Arabanın camını aralayıp derin bir nefes almak istedim, sonra birkaç defa gözlerimi kırpıştırdım. Arabada ki şişe yığınını görenler ne düşünüyordur acaba. İnanılır gibi değil, ne zamandır başkalarının söylediklerini önemsiyorum ben?
Kapıyı açıp ayaklarımı dışarı çıkarttım. Kapı açılır açılmaz kaldırıma birkaç tane bira kutusu düşmüştü. Etrafa neden hiç kimse yok acaba?
Geldiğim yer hatırladığım kadarıyla çok da ıssız bir yer değildi. Gözlerimi ovuşturduktan sonra yanda duran viski şişesinden birkaç yudum içtim.
Şişeyi eski yerine koyup dudaklarımdan çeneme doğru süzülen alkolü elimin tersiyle silerken karşımda gördüğüm insan, o an aklımdaki her şeyin resetlenmesine neden olmuştu.
Yazardan<
"Ares... Sana selam vermek isterdim ama aramızda geçen tatsız olaylar bir merhabayı bile senden esirgememe sebep oluyor. Çok garip değil mi? Halbuki insan, çocuklarından hiçbir şeyi sakınmamalı."
"Ne işin var burada?"
"Doğrusu aynı soruyu bende sana soracaktım. Hızlı davrandın benden çok yaşayacaksın."
"Her şey bitti. Artık sonuna geldik."
"Hayır Ares, aslında her şey daha yeni başlıyor."
"Ne demek bu?"
"Ölüm bir son değil başlangıçtır."
Ares gözlerini devirip şişeden birkaç yudum daha aldı.
"Daha basit cümleler kur, ama lütfen klişeleşmeden, inan ki şu an beynim sadece hayati fonksiyonlarımı yerine getiriyor. Ne şans ama..."
"Kumsal'ın anne babasını öldürttüm. Kendisi senin çabalarınla şu an hayatta ama görünüşe bakılırsa o bunu istemiyordu. Bunu onun hayata yeniden gelişi olarak adlandırırsak, ikinci hayatına ki yaptığı ilk şey senin k*çına tekmeyi basmak oldu. Ne aşk ama(!)"
"İlişkiler konusunda yorum yapacak en son mahluksun sen ."
Ares, Ozan'a dokunup onu geriye ittirdi.
Elleri onunla temas ettiğinde hissettiklerini idrak etmekte direniyordu. Sanki gerçekten karşısındaydı. Etten ve kemikten, kanlı canlı karşısında duruyor gibiydi, hatta ondan daha fazla yaşıyordu.
Ares saçlarını geriye doğru ittirip gözlerini sıkıca kapattı, açtığında o gitmişti.
Arabasına dönüp şişeyi kafasına dikti. Çoğu dudaklarından üzerine doğru dökülürken aceleyle cebinde ki paketten bir sigara çıkartıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Sigara yanmaya başladığında diğer elinde tuttuğu şişe, Ozan'ı tekrar karşısında görmesiyle kayıp gitmişti. Ares bir saniyeliğine gözlerini ondan ayırıp kırılan şişeye baktığında o , arkasında belirdi.
"Gel senle biraz yürüyelim, konuşacak çok şeyimiz var."
"Aklımı kaçırmadım, hala kendimdeyim."
Elleriyle başını tutarken arabaya tutunarak ilerleyip kaputa oturdu.
"Anne ve babaların hatalarının bedelini çocukları ödememeli. Annen için bir hataydın belki, ama benim için değildin. Seni severdim Ares, her şeyden önce tutardım. Hala anlamıyorum, Athena'yı nasıl affedebildin, bana nasıl onunla ihanet edebildin?"
"Bunlardan beslenmeye çalışıyorsun. Sana bu fırsatı vermeyeceğim."
"Senin bu perişan halin bile beni yeterince doyuruyor oğlum, fark ettin mi bilmiyorum. Ben seni terk etmedim, öldüm ama hala buradayım."
Ares gözlerini yeniden ovuşturmaya başladığında omzunda bir el hissetti. İrkilerek arkasını döndüğünde Ozan yan koltukta kanlar içersinde kendisini izliyordu. Arabadan nasıl uzaklaştığını bilemeyerek koşmak istedi. Ayaklarına dolanan şişelerle dengesini kuramayıp yere düştü. Sürünerek oradan uzaklaşmaya çalışırken parmaklarının arasında ki sigara çoktan yerle buluşmuştu.
Ozan pencereden kafasını uzatıp ona gülümsedi.
"Nereye gidiyorsun ? Bana aklının bir köşesinde her zaman yer verirken saklanabileceğini mi sanıyorsun? Benden kurtulmak için ancak beynini dağıtman gerekir!"
"Sus artık !"
"Korkuyorsun !"
"Hayır!"
"Bir kez denedin Ares ! Yeniden yapabilirsin, seni korkutan şey ölüm değil biliyorum!"
Ares yerden kalkıp koşmaya başladığında kaygan zeminin ve alkolün etkisiyle yeniden yere düştü. Yarasında ki ağrı nefesini kesiyordu artık. Acı içinde sırt üstü uzanıp nefesini düzene koymaya çalıştı. Elini yara yerine bastırdığında avucuna kan hücum etmişti. O kadar acı çekiyordu ki yerinden kıpırdayamıyordu, Ozan'ın gelmemesi için yalvarırken gözlerini alan ışıkla geriye dönüp baktı, biraz önce şişenin kırıldığı yer şimdi alevler içindeydi. Arabayı hızla saran yangın karşısında Ozan hiç istifini bozmamıştı. Yüzünde hala bir gülümseme vardı. Emniyet kemerini takıp kolunu camdan dışarı çıkarttı.
"Ölüm bir son değil yalnızca başlangıçtır Ares."
*       *        *
-Günümüz-
Kumsal<
"Bu da ne demek oluyor, istifa ediyorum ne demek?!"
"Bunun için gerçekten üzgünüm, ama ben burada çalışmaya devam ettiğim sürece hakkımda çıkan haberlerin arkası kesilmeyecek."
"Sen işinde çok başarılısın Kumsal, seni kaybetmek istemeyiz."
"İnanın bana Sami Bey, böylesi herkes için çok daha iyi olacak."
Sami Bey dilekçemi alarak odadan çıktı. O gittikten sonra kapımı kapatarak Berkay'ı da dışarıda bıraktım.
Eşyalarımı toplamam gerek. İçim bir buruk, ne hayallerim, hedeflerim vardı. Hepsini buraya bağlayarak aslında hayatımı bitirmiştim. Asla ilerleme kaydedemeyecek ve bunu aza kanaat etmek sanacaktım. Dolabımın üzerinde ki koliyi indirip içine kişesel eşyalarımı doldurmaya başladığımda içeriye Berkay girdi.
"Nereye gidiyorsun?"
Ona cevap vermeyerek işime devam ettim.
"Hakkında ki haberleri çıkaranın ben olduğumu mu düşünüyorsun?"
"Berkay, lütfen dışarı çık."
"Seni çok sevdiğimi biliyorsun Kumsal. Neden bize hiç şans vermiyorsun?"
"Çünkü ben hala onu seviyorum."
Berkay birkaç saniye sustu.
"Bu hayır demek oluyor değil mi?"
"Özür dilerim, sana elimden geldiği kadar bunu anlatmaya çalıştım ama biliyorsun, kalbimde hep o olacak."
"Bu şekilde bitmeyecek Kumsal. Senden bu kadar kolay vazgeçmeyeceğim."

♠️S A R M A Ş I K /2 ♠️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin