10.BÖLÜM:"Bahar Dönümü"

2.2K 155 93
                                    

Selam. Biliyorum arayı bu sefer fazla açtım ama geçerli sebeplerim vardı. Bölüm sonunda yapacağım açıklamayı muhakkak okumanızı tavsiye ederim. Şimdilik sözümü burada noktalıyorum. Bölüm sonunda görüşürüz. ❤️

Unutmadan alttaki sarı kutucuğa dokunarak bu ponçik kızı mutlu edebilirsiniz. 😂😂😂

İçimde taşıdığım sanrılar birbir kendini uçurumdan aşağı atıp vermiş oldukları elemin yükünü yaşıyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçimde taşıdığım sanrılar birbir kendini uçurumdan aşağı atıp vermiş oldukları elemin yükünü yaşıyorlardı. Kendimi hafiflemiş bir o kadarda umutlu hissediyordum. Kederin o acımasız gam çukurundan çıkıp nicedir ellerimde hakim olan prangaları kırıp özgürlüğe kucak açmış güvercinler gibiydim...

Bir sonbahar ayının döktüğü kahverengi yaprakların gün gelip yemyeşil renge döneceği vaadiyle dertlerimi avuturken elimle tuttuğum kaşığı çorba kasesinin içine koyup az ötede duran ıslak mendili alıp annemin yüzünde kalmış çorba kalıntılarını silivermiştim. Yüzünde hakim olan yorgunluğa çoğu kez şahit olsamda bu seferki çok farklıydı. Bunun üzerinde daha fazla durmadım ve elimdekileri tepsiye koydum. Pikenin üstünde duran elini ellerimin arasına alıp öpücük kondurdum.

Yüzümü yüzüne çevirip "Çok korktum anne. Hayatımda ilk defa bir duyguyu iliklerime kadar hissettim. Aklımda öyle şeyler canlanıverdi ki sanki ellerimden kayıp gitmişsin de seni bir daha bulamayacağımın teleşı içinde buldum kendimi. Senin aldığın her yarada kalbim darbe almışçasına acıdı. Allah'ım bir daha böyle bir şeyi yaşatmasın " dediğimde gözlerindeki yaşlar yüzünü esir almıştı.

Bir elim elini tutarken diğer elimle de yüzündeki yaşları siliyordum. Sahte bir sinirlilikle" Aaa anne. Sen böyle ağlarsan bu Dildarcık durur mu o da ağlar. Artık ağlamak yok hiçbir şey için. Bundan sonra güleceğiz. Çünkü biz bunu hakettik. Bedelimiz ne ise ödedik. Sen böyle ağlamaya devam edersen bende akmaya hali hazırda duran gözyaşlarımı salıveririm sonra da doktor gelir bana fırça atar. Hastamızı niye ağlatıyorsun diye? " dedim.

Dediklerim etkisini kısa süre içerisinde göstermiş olacak ki zorda olsa sildiğim yaşların yenisi gelmemişti. Üstündeki pikeyi biraz daha yukarı çekerek üşümemesi için önlem aldım. Oturduğum yatağın kenarından kalkıp pencereye doğru adım attım.

Derin bir nefesi ciğerlerime bahşettiğim sırada beynime üşüşen başka düşüncelerin hengamesi dilimi damağı kurutmuştu. Son zamanlarda varlığını her daim yanımda hissettiğim, sözlerinde, bakışlarında tattığım manasız anlamlar sürekli aklıma onu getiriyordu. Mekan, zaman ayrımı bilmeden..

Aybars... Adını kulaklarım işittiği andan itibaren unutmamıştım. Kalbim, beynim tüm frekanslarını ismini duyduğunda, capcanlı karşımda gördüğünde değişiveriyordu.

Korkuyorum. İçimde bir umudu doğurup onu büyütememekten, terk edilmeye yüz tutulmuş olmaya mahkum bırakmaktan. Ona dair ne varsa içimde filizlenip sarmaşık misali sarıp sarmalamasından.

ZEMHERİ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin