"Gözlerin... Gözlerindeki o parlak siyahlık bana geceyi anımsatıyor. Etrafındaki beyazlar bir yıldız gibi yörüngenin etrafını sararken karanlıkta kaybolan ruhuma ışık oluyor."
Ruhunun ruhuma denk gelmesi bu hayatta karşılaştığım en güzel tesadüfler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İhanetin yükünü çeken bilir. Sırtından hançerlenen birine güven kelimesi dahi bir süre sonra anlamını yitirir ve hafızasından o kelimenin getirdiği manalar silikleşir.
Aybars... Aybars'ım... Gözlerindeki derin hayal kırıklığı gözbebeklerime yansıdığı andan itibaren yüzüne bakmaktan çekiniyordum. Zira sert ve keskin bakışlarının odağında olan Berzah ve amcası bu durumu körüklüyordu. Ona karşı yapılan haksızlığa gelemiyorum. Bunca zamandır Aybars'ın yanında görünüp arkasından iş çevirmek aklımın ucundan dönüp kıyısına bile varamıyordu. Yada bu alçaklığı amcasının yapmış olmasını hazmedemiyordum.
Peki ya sen Aybars? Ben bu haldeyken sen nasıl oluyorda sakin kalabiliyorsun? Yoksa dışın sakinken içindeki fırtınanın sessiz gürültüsünü mü işitiyorsun? Bir damla gözyaşı ha aktı akacak durumdayken Berzah'ın Aybars'a bakışlarının altında yatan bir hinlik vardı. Bu ayrıntıyla aslında beynime üşüşen şey Aybars'ın kendisine yaşattığı ihanet duygusunu tattırmaktı. Bilhassa amcasıyla arasını açıp ortalığı alevlendirmekti.
Aybars'ın yanında nefesimi tutmuş vaziyette olanları perde arkasından izliyormuşçasına bir hava sezdirirken Berzah kadim dostu olarak tanıttığı Aybars'ın amcasına doğru ilerlerken arkasından gelen tekerlekli sandalyeli adam güvenlik görevlilerince bara getirilmişti. Gözlerimin oyuğuna takılan bu adamla ilk karşılaşmam değildi. Onu daha önce Aybars'la Ayperi'yi bir mahsende tuttukları sırada Berzah'la anlaşma yaptığımız yerde görmüştüm.
Bu haldeyken barın açılış yerine gelme çabası ne içindi bilemiyorum lakin Aybars'ın bakışları da o adama takılı kalmıştı. Bir süre sonra o adamı bir koridordan geçirip götürdüklerinde Aybars'la bakışlarımız kesişti. Sanırım onunda kafasında soru işaretleri barınmıştı.
Berzah'la birlikte sahneye çıkan Aybars'ın amcasına doğru mikrofon uzatıldığında çekingen bakışlarını Aybars'a değdirdikten sonra etrafa göz gezdirdi. Dudaklarını aralayıp konuşması başladığında pür dikkat kendisini dinlemeye koyulduk.
"Öncelikle herkese hoşgeldiniz diyerek söze başlamak istiyorum. Uzun bir süredir bu barın açılışına dair kadim dostum Berzah'la birlikte iştişarelerimizi yaparken bile içimizde sönmek bitmeyen bir heyecan vardı. Aklımızın ucundan dahi acaba biz bu işi yapabilir miyiz gibi soru kalıpları geçmedi. Çünkü biz ta en başından beri bunu başaracağımızı biliyorduk. Barın açılışının uzun sürmesini talihsizliklere bağlayarak işimize sıkı sıkıya sarıldık. Ve işte buradayız eminim ki iyi bir iş çıkardık ee bunun tadını çıkarmakta bizim hakkımız. Şölen başlasın gençler" diyerek orada bulunan dj ye kaş göz işareti yaparak son ses hareketli bir müzik mekanda yankılanmaya başlandı.
Hep birlikte sahneden aşağı indikleri vakit Berzah'ın locasına doğru yürüdüklerinde Aybars sinirli ses tonuyla "Buradan gidiyoruz Dildar. Şov yeterince ilgimi çekmiyor artık" diyerek hiddetle ilerleyeceği sırada bileğinden tutarak zorda olsa yüzünü kendime doğru çevirmeyi başarmıştım.
