Hayatın bize dayatmaya çalıştığı kötülüklerden arınmak maksadıyla kendimize bembeyaz sayfada yer ayırmıştık. Küllerimizden arınıp parlak bir geleceğin ufkuna doğru yüreceğimiz yolları mısraların kahkahalarıyla yazacakken iblisin anlaştığı oğlu kalemimizi kırmış balçıktan sıvadığı kağıtlarla önümüzü kesmişti...Güzel günlere gebe kalan bir umudumuz vardı. O doğacak biz onu büyütecektik. Sevgimizle beraber harmanlanacak onun için yaptığımız fedakarlıklara istinaden bize sonsuz bir mutluluğun kapılarını aralayacaktı. Lakin olmadı ne güneş gibi üzerimize doğdu ne de bize sonsuz bir mutluluğun kapılarını araladı. Yaptığı tek şey karabasan misali üstümüze çökmek oldu...
Duyduklarımın şokuyla gözlerim yerde asılı kalmıştı. Aybars bu halimin şaşkınlığının kurbanı olarak eli ayağına dolaşmış dikkatini üzerine çekmeye çalışıyordu.
"Dildar güzelim iyi misin?" Elini kaldırıp gözlerimin önünde iki parmağını şıklattıktan sonra yaptığının saçmalığına varmış olacak ki bu seferde ses tonunu yükseltip bağırmaya başladı.
"Dildar... Kendine gel henüz bir şey olmadı lütfen korkutuyorsun beni." Omuzlarıma tutunan elleri hafif sarsıp beni kendime getirdiğinde harelerimi boşluktan çekmiş Aybars'a doğru yöneltmiştim.
Gözlerine asılı kalan bir miktar duygu karmaşası elini ayağını şaşırtmışken daha fazla kendisini korkutmamak adına konuşmaya başladım.
"Hani bitmişti her şey. O Berzah denen pislik sona ermişti. Şimdi neden bununla uğraşmak durumunda kalıyoruz. Bıktım artık bıktım. "
Göğsüm sinirden yükselirken derin derin aldığım nefeslerle kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Bu olanlara katlanamıyordum. Tam her şey düzeldi bitti derken sil baştan aynı şeyleri yaşamaktan bıkmıştım.
Elleriyle yanaklarımı okşayan Aybars bir süre sonra alnıma kondurduğu öpücükle konuşmaya başladı.
"Merak etme bize bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Kurduğu oyunları bozup her defasında galip gelmeyi başardık. Bu seferde böyle olacak bizi yenemeyecek. Şimdi ben gidiyorum. Sende uslu uslu oturup beni bekleyeceksin. Anlaştık mı?"Pür dikkat söylediklerini dinlerken sorusuna istinaden dudaklarımı aralayarak "Ne münasebet canım bende geliyorum seninle. Sen giderken ben burada nasıl kalırım Aybars? Aklıma mükayet olamam bir kere hem olacağı varsa bir şeyin ikimize birden olsun. Yok öyle ayrı gayrı iş tutmak. Bende geliyorum. "
Sözlerime sahte bir gülümsemeyle karşılık verirken bu Aybars'ın dilindeki anlamı biliyordum. Kendimi yiyip bitirsemde evde kalıp onu bekleyecektim lakin hayır bunu benden beklemesin.
Elini çeneme getirip kafamı kaldırırken yüz yüze geldik. Gözlerindeki kararlılık beni çıkmaza sürüklerken bende içimde tutunan kararlılığımı öne göstermek niyetindeydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ (TAMAMLANDI)
Teen Fiction"Gözlerin... Gözlerindeki o parlak siyahlık bana geceyi anımsatıyor. Etrafındaki beyazlar bir yıldız gibi yörüngenin etrafını sararken karanlıkta kaybolan ruhuma ışık oluyor." Ruhunun ruhuma denk gelmesi bu hayatta karşılaştığım en güzel tesadüfler...