"Gözlerin... Gözlerindeki o parlak siyahlık bana geceyi anımsatıyor. Etrafındaki beyazlar bir yıldız gibi yörüngenin etrafını sararken karanlıkta kaybolan ruhuma ışık oluyor."
Ruhunun ruhuma denk gelmesi bu hayatta karşılaştığım en güzel tesadüfler...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzümde kendini belli eden tebessümümle yola bakarken Sedat'ın sesiyle kafamı ona doğru çevirdim. "Ne o öyle pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun. Hayırdır" dedi. Bir an yolda olan gözlerini dikiz aynasına çevirip gözbebeklerimi yakalamaya çalıştı. Gözgöze geldiğimiz zaman "Sırıtmak için bir neden mi lazım? Hem bugün benim en mutlu günüm. Annem hastaneden çıktı, taburcu oldu daha ne olmasını isteyebilirim ki" dedim.
Kollarımı anneme sardığımda başımı göğsüne koydum. Duyumsayamak istediğim, özlediğim kokusunu en derinime çekerek gözlerimi tekrardan yola odakladım. Yaklaşık yirmi dakika süren yolcuğun ardından eve varmıştık.
Arabanın kapısını açıp dışarı çıktığımda vakit kaybetmeksizin bagajdan eşyaları aldım. Ardından Sedat'a dönerek "Ben yatağı hazırlarken sende annemi getirirsin. Elini çabuk tut hava zaten soğuk" dediğimde sesindeki kızgınlık tohumlarıyla "Emriniz olur Dildar hanım. Başka bir isteğiniz arzunuz var mıydı?" dedi. O an kendisiyle dalaşmak isteyen iç güdülerime hakim olarak sorusunu cevapsız bıraktım. Eğer ki bir tek kelime dahi söylemiş olsam bunun ucu sürüp giderdi.
Dediklerine aldırış etmeden hızlı adımlarla eve girdim. Aklıma üşüşen görüntüler bir film şeridi gibi önümde akıp giderken o anı durdurmak istedim. Zamanı geriye alıp o olayın yaşanmaması için elimden gelen tüm fedakarlığı yapabilme inancıyla dolup taştım.
Silkelenip kendime geldiğimde alelacele temiz çarşaf ve yastığı dolaptan alarak annemin rahat edebileceği bir şekilde düzenleme yaptım. İşimin bittiğine kanaat bitirip geriye çekildiğimde etrafa göz gezdirdim. O gün hengamenin arasında darmadağın olan oda yerini kabası alınmış görüntü sergilerken gözlerimin odağı pencereye takıldı. En son çerçevesi parçalara ayrılmış iken şimdiki görüntüsü büsbütün yerini yenisi devralmıştı. Bir kaç kurşun izinin geçtiği yerler bana her daim o günün hatırlatıcısı olacaklardı.
Kapının çalınmasıyla yerimden hareketlendim. Kapıyı rahatça girebilmeleri için sonuna kadar açtım. Ardından içeri giren Sedat kucağındaki annemi koltuğa yatırarak üstüne battaniyeyi örttü. Gamze'de elinde ilaç torbasıyla yanıma geldi. Sedat geriye çekilip arkasına döndüğünde attığı adımlarla yörüngesini Gamze'ye doğru çevirdi. "Bir dakika benimle gelsene seninle bir şey konuşmam gerekiyor" dediğinde Gamze elindeki ilaç torbasını elime tutuşturdu. Ardından attığı şaşkın bakışlar eşliğinde Sedat'ı takip etti.
Onlar odadan çıktığında içirilmesi gereken ilaçları hazırlayıp anneme verdim. Sonrasında doktorun söylediği şeyler birbir aklıma üşüştüğünde yavaş ve bir o kadar dikkatli davranak masaj yapmaya başladım. Her bir noktasına uyguladığım masaj anneme iyi gelmiş olacak ki yüzünde gördüğüm minnetle doğru yaptığımı anlamış oldum. Daha fazla canını acıtmadan yapmış olduğum işlemi sonlandırdım.
