26. BÖLÜM: FERAŞE

2.1K 144 53
                                    

Arctic Monkeys - R U Mine?

Billie Eilish – 6.18.18

Bu satırlar senin için sevgilim.

22'

22'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Şiddete meyyalim vallahi dertten."

Günler peşimden sanki bir atlı gibi kovalıyorken beni, ben durup ileriye bakıyor ve gün geçtikçe on dokuzuncu yaşımın yittiğini hissediyordum. Sanki buradaydım ama bir kelebek vadisinden aşağı sürekli kayıp düşüyor ve düştükçe kanatlarımın alev aldığını hissediyordum. Bu beni kül edecekti ve belki de sonum bu yüzden olacaktı ama bunu isteyen yanım her zaman ki gibi ağır basıyordu ve ben, bu uçurumun dibinde ölecek dahi olsam yolun sonunu Alaz'la görmek istiyordum.

Lema, düşüncelerimi ayaklarının zeminde bıraktığı sesle bölmüştü. Üstündeki yorgun bakışları karşılayan gözlerim onun kırgınlıktan daha beter, hayal kırıklıklarıyla dolu gözlerine düştüğünde içimde amansız bir acı hissettim. Onu kırıyor olma düşüncesi hatta onun canını yakacak olma düşüncesi bile midemi kaskatı kesiyordu.

Karşıma geçip siyah şalına iyice sarınırken dudakları zorlukla açıldı.

"Feris, abim yemeğe çağırıyor." Dediğinde sesinin tonu hiç bana karşı nefret dolu değildi. Hatta benle konuşmak istiyormuş gibi davranıyordu ve bu beni biraz olsun iyi hissettirmişti.

"Aç değilim."

"Günlerdir bir lokmacık yemekle duruyorsun, kendini öldürmek mi istiyorsun sen?" diye diklendiğinde kafamı iki yana salladım. Sinirli gözüküyordu. Bacaklarını oturduğu tekli sandalyeden aşağı doğru saldı ve omuzlarını açıkta bırakan siyah atletinin askılarını düzeltirken onun benden daha fazla zayıfladığını görmüştüm. Onu ilk tanıdığım zamanlarda dolgun olan kalçası bile artık dümdüzdü, gövdesi küçülmüş gibiydi. Sanki onu bu hale getiren bendim, onların hayatlarına girip onlara bunu yapan bendim. Onların başını belaya sokup bencilce sadece benle olmalarını isteyen de bendim.

Bugün onların yanında olmayı en azından dışardaki bir yabancı kadar hak etmiyordum.

"Aç değilim diyorum, sen git ye iyice zayıfladın Lema."

"Biliyor musun Feris, inan umurumda bile değil zayıflamam," güldü, dudakları hafifçe yukarı kalktı ama saniyelikti. "Bana Pamir'i unutturan hayat size neler yapmaz."

"Ne?"

"Duydun işte." Dedi, abisi gibi net bir sesle. "Artık o aptalın peşinden gidip kendimi iyice küçük düşürmeyeceğim. Okulumun bitmesine az kaldı, dershaneye başlayacağım. Hayatım ve ileride edineceğim meslek ondan daha önemli."

Buna inanmıyordum. Çünkü onların arasındaki basit bir fiziki çekim değildi. Pamir ve Lema birbirini tutuşturan iki kibrittiler. Birbirlerine sürtündükçe yanıp sonra kül olacak ve bir daha asla yanamayacak türden.

1. KUYU: SAUDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin