41 kere maşallah bizeee:)))
Bu arada artık bölümler yine her gün gelmeyebilir çünkü yeni bir hikayeye başlıyorum ama merak etmeyin okulda ki çeteyi ihmal etmeyeceğim;)
Olaylara katmak istedikleriniz varsa katabilirsiniz elimden geldiği kadarıyla yazmaya çalışacağım.
İyi okumalaaar:)
Rüzgarın ağzından
Sinirlendikçe karşımda ki adama daha fazla vuruyordum. Merve çığlık atınca bana silah doğrultan adam silahını düşürmüştü ben ise direkt dövmeye başlamıştım.
"Rüzgar yeteer."
Merve solgun bakışları ve titrek sesiyle bağırınca durdum ve adamın kanayan burnuna baktım.
"Erene selamımı söyle demek isterdim ama o iş biraz zor piç parçası."
Bir daha yumruk attım ve yakasından tutup koridora çıkardım.
"Güvenlik yok mu bu hastanede silahlı adam geliyor hasta odası basıyor ama bir güvenlik dahi yok." Güvenlikler geliyordu.
**************************
Sarpın ağzındanKarşımda ki depoya bakıyordum. Polisi aramak için telefonumu çıkarmamla boynumda bir soğuk demir parçası hissettim.
"O telefonu bırak yoksa beynini dağıtırım."
Eren hızla telefonu aldı ve ittirdi. "Yürü"
Depoya girmiştim yavaşca merdivenlerden çıkardığında Berkay ile Elifi bağlı vaziyette gördüm.
Şaşkınlıkla bana baktılar.
"Bende yakalandım aq. Şu herifte ki şans kimse de yok." Dedim ve gösterdiği sandalyeye oturdum.
"Bugün bereketli gün. Sıra Rüzgarda."
İşte şimdi korkmaya başlamıştım. Miray'da oradaydı ve birşey olursa çok korkardı.
*************************
Ertesi GünRüyanın ağzından
İlkbahar doğaya gelmişti ama bize gelmemişti. Dışardan parlayan çarşaf gibi deniz gözüküyordu.
Kafamı çevirdim ve Selime baktım.
"Neden bunu yapıyorsun? Her seferinde bana bu acıyı yaşatıyorsun."
Sırıttı. "Senin bana yaşattığın aşk acısı ne olacak Rüya. Aşığım sana diyorum, senin için onca şeye katlandım. Kaçak yaşıyorum, hastanelere düştüm ama pes etmedim Rüya sen bana bir şans daha vermek yerine gidiyorsun, Mert Mert diye yakarıyorsun."
Zorla yutkundu.
"Onda olupta bende olmayan ne var?"
Yüzüne baktım.
"Vicdanı, kalbi, adamlığı var."
Duvara yaslanmış Merte baktım. Gözlerinin içine. "Seni seviyorum Mert."
Selimin yüzü kıpkırmızı oluyordu.
Kalktım ve bağlı ellerimle hızla Mertin yanına yere oturdum. Talha da sandalyede bağlıydı.
"Kalk şuradan Rüya!"
Kolumu tutmasıyla Mert bağırdı.
"Dokunma ona." Mertin yanından kalmak istemiyordum. Selimin kolunu ısırmamla acıyla çekti. Dişlerim bile böyle acıdıysa kim bilir onun kolu ne kadar acımıştı, beter olsun!
Yüzüme bir tokat atmıştı.
"Sen haddini aşıyorsun."
Mert bağlı ayaklarıyla karın bölgesine tekme atınca Selim yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okulda ki Çete 2
AdventureYaşayan ölüler geri döndüüü!!! Yaşadıklarına rağmen birbirlerinden kopmadan mücadele eden çetenin karşısına çıkan kötülüklerle beraber mücadele edişlerini okuyacağız. İyi okumalar:)